Zorunlu Yarışma

10 0 0
                                    

Asmin ellerini yumruk yaptı ve gözlerini kapattı. Dişlerini sıkmaktan çenesi acımıştı. "Sen!" diyebildi sadece. "İstediğin şey ödülse alabilirsin, ödül umurumda değil. Bir an önce bitsin istiyorum. Bitsin ki seni öldürmek zorunda kalmayayım!"

Herşey bir yılda öylesine değişmişti ki...

- 1 Yıl Önce-

Türkiye'de katılımı zorunlu ilk yarışma olan Masal Evi hakkında ilk haberler 25 Ağustos'ta her kanalda yayınlanmıştı. O zamanlarda Asmin, kardeşleriyle birlikte gecekonduda yaşıyordu. Asmin, Recep amca ve Cemile yengenin lokantasında çalışır, oradan sonra halk kütüphanesinde kitapları yerleştirirek para kazanırdı. O parayla da kardeşlerine bakardı. Televizyondaki duyduğu yarışmaya katılmayı hiç istemedi ama kardeşi Yasemin ve Recep amca onu ikna etmişti.

Görevliler gecekonduya girdiklerinde Asmin heyecanlanmadan edememişti. Bakır saçlarını dalgalandırıp yarım toplamışlardı. Asmin'in gür ve upuzun saçları dikkat çekiciydi. Giydirdikleri elbise ona bol geldiğinde iğneyle sıkılaştırmışlardı. Asmin çocukluğundan beri ilk kez bu kadar güzel olmuştu.

Kazananlar arasında kendini gördüğünde ise hayatı büyük ölçüde değişti. Sonuçların açıklandığı haftanın pazarında evinden alındı. Kütahya'daki tek havaalanına götürüldü ve uçağa bindirildi. Uçakta bir erkek vardı ve görevliler onun yanına oturmasını istedi. "Selam!"

"Selam!"

"Ben Tolga. Tolga Çelik. Yarışmacılardanım. Sende Asmin dimi. Televizyonda görmüştüm farklı saçından dolayı aklımda kaldın." elini uzattı. Asmin mahcup bir şekilde elini sıktı. "Yarışma hakkında hiç bir şey bilmiyoruz ama bence böylesi bir ilk olacak."

"Bilmiyorum ama zorunlu yarışma olması biraz... garip."

Tolga; esmer, koyu kahve gözleri ve uzun dalgalı saçlarq sahipti. Yarışma için heyecanlı olduğu çok belliydi. "Bir abim ve bir erkek kardeşim var. Annem ve babam da dişçi. Abim de dişçi olmak istiyor ama bence çok sıkıcı. Ben daha çok karar vermek isteyen biriyim. Hakim olmak istiyorum."

Asmin gülümsedi "Umarım olabilirsin. Benim iki kardeşim var bir kız ve erkek. Gerçekten yaşlarına göre akıllılar. Kız kardeşim savcı olmak istiyor ve erkek kardeşim de polis. Tabi henüz dokuz yaşında ve bazen eve gelip pilot olmak istediğini ya da itfaiyeci olmak istediğini de söylüyor."

"Annenler peki?" Asmin ne cevap vereceğini düşünürken görevliler uçaktan inmelerini söyledi. Arabadayken sessiz kaldılar. Asansöre bindiği sırada Tolga tekrar konuştu. "Arkadaş olalım mı?"

"Ya anlaşamazsak?"

"Ben öyle düşünmüyorum." dedi. Toplantı odalarına geçerken Asmin gülümsedi ve evet anlamında başını salladı. Beraber odaya girip yan yana sandalyelerde oturdular. Televizyonda yarışmayı duyuran kadın ve adam ortaya çıktı. Kameraların hazır olduğunu öğrenip masaya oturdular. Kimseden çıt çıkmıyordu. 'Bu kadının saçı televizyonda kırmızıydı ve şimdi pembe. Saçlarını boya yakmıyor mu? Bu adam neden bu kadar çok gülüyor?' Asmin'in aklında tonlarca soru vardı.

Kadın önce kendini tanıttı "Ben Ceren Zengin. Kız yarışmacıların sorumlusu."

"Ben Kürşat Zengin. Erkeklerin sorumlusu."

Ceren hanım devam etti. "Biz sizi tanıyoruz ve artık tüm Türkiye tanıyor. Aranızda katılmak istemeyenler olmuş ama en başından beri denildiği gibi herkesin katılımı zorunlu. Yarışma hakkında öncesinde kısa bir bilgilendirme yapacağız."

Kürşat bey devam etti. "Biz sizi seçtik. Yirmi kişiyi ve şimdi siz birinci olana kadar kendinizi göstereceksin. Ama nasıl? Öncelikle bu yarışmanın bir yıllık bir yarışma olduğunu belirtmek istiyorum. Gelecek yıl Aralık sonuna kadar dersler alıp sınavlar olacaksınız. Bir yıl boyunca yarışma evi Masal Evi'nde yaşayacaksınız. Evin her köşesini gören, gece görüşlü, yedi gün yirmi dört saat boyunca görüntüleneceksiniz. Arkadaş olabilirsiniz fakat dozunu kaçırdığınız her şeyin bir bedeli vardır."

Kızıl GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin