Son Sınav

3 0 0
                                    

Ailelerden sonra dersler başlanmıştı. Bodrum kat kilitlenmişti. Herkes kendi çamaşırlarını kendi yıkıyordu. Haftalık olarak genel temizlik yapılıyordu. Çiftler halinde yemek yenilmeye başlanmıştı. Asmin ve Berk oldukça uzak durmuştu ikisinden. Arada kütüphaneye iniyorlardı. Bir çok film ve bir çok kitap okumuşlardı. Son derslerini bizzat Ceren hanım ve Kürşat beyden almışlardı.

Son dersler biterken cumhurbaşkanı ve eşi davete geldiler. Ceren hanım Asmin'i mutfak için görevlendirmişti. Asmin ve Berk mutfakta harikalar yaratırken Gürkan ve Kübra bütün evi temizlediler. 25 Kasım akşamı cumhurbaşkanı geldi. Ceren hanım, Kürşat beyde yanlarındaydı. Beraberce yemekler yenildi.

"Duydum ki baban cezaevindeymiş. Haksızlığa uğradığını söyledin. Olayı ne kadar biliyorsun?"

"Efendim kusura bakmayın. Bu yemek bu program için yapılan bir şey ve ben burada babamı savunursam bu çok... yanlış olur. Yemeği kişileştirmek istemem. Ama öğrenmek isterseniz başka bir gün bunun için ayarlama yapılabilir." dedi Asmin. Bu zamana kadar aldıkları dersler bunun içinmiş gibiydi.

"Hahaha. Peki o zaman başka bir gün sırf senin için mi geleyim?" 

Asmin duyduğu şeyle suyu boğazına kaçırdı. Biraz öksürürdü. Gülüşmelerden sonra "Hayır efendim beni yanlış anladınız. Ne haddime! Ayarlama yaparız dedim. Sizin çok vaktiniz almak istemem. Müsait olduğunuz bir gün ben size bizzat gelirim." 

Hepsi gülümserken Kübra'nın kıskanç bakışlarını gördü. "Asmin'de çok büyük değişiklik var. Kendisi bize zamanında meydan okumuştu. O zaman tanışsaydınız büyük ihtimal siz gelin derdi" dedi Kürşat bey. 

Asmin başını eğdi ve gülümsedi. "Sanırım bu yarışma bana bir çok şey öğretti." bakışları Berk'i buldu. 'Aşık olmayı, sevmeyi ve sevilmeyi..' 

Berk ekledi "Aslında Asmin ilk zamanlarında sessiz ve gözlemciydi lakin konu hassas noktasıysa değişebiliyor." 

"Birbirinizi çok iyi tanıyorsunuz." dedi eşi. 

Biraz daha sohbet ettikten sonra gitmeleri gerektiğini söyleyerek çıktılar. Kübra ise ona kin kusmaya başladı. "Sen bir suçlunun kızısın! Haddini bileceksin. O masada oturdun diye değiştin. Senin gerçek yüzünü bir tek ben mi görüyorum?" Bağırmaya başlayınca Asmin arkasını döndü. Tam gidecekken kolunu tutup yere ittirdi. "Kızım ben seni o merdivenden ittim. Senin ayağını başta kaydırdım ben. Sen ve senin ezikliklerin! Midemi bulandırıyorsun. İğrenç bir şeysin. Kendini güzel mi sanıyorsun? Hayır değilsin. Babama senin kolay lokma olduğunu söyledim bu yüzden buradasın. Siz hiç bir zaman benim rakibim değilsiniz. Olamazsınız!" Berk ve Gürkan engel olmak istediklerinde Asmin engelledi. Ayağa kalktı ve dimdik durdu. "Senin baban bile sen gibi güçsüz acizmiş! Salaksınız siz bu yüzden baban hapiste. 

'Dersleri düşün. Soğukkanlı olmalısın. Haddini aşıyor! Hayır sorun yok!' Asmin kendini sakinleştirmeye çalışırken Kübra devam etti. "Ne oldu sustun. Çünkü sende biliyorsun. Ezik ve güçsüzsün. Sen yalancının tekisin. Hep rol yaptın." 'Sorun yok Asmin bırak boşaltsın içini!' Kübra parmağıyla ittirmeye başladı. "Sen de annen kadar salaksın! A doğru senin annen ölmüştü hemde gereksiz bir şey yüzünden! Sen ölmeliydin! Sen de onunla aynı kaderi paylaşacaksın!" 

Asmin ellerini yumruk yaptı ve gözlerini kapattı. Dişlerini sıkmaktan çenesi acımıştı. "Sen!" diyebildi sadece. "İstediğin şey ödülse alabilirsin, ödül umurumda değil. Bir an önce bitsin istiyorum. Bitsin ki seni öldürmek zorunda kalmayayım!" 

"Kübra kes sesini!" Berk öyle bir bağırmıştı ki Asmin şaşakaldı. 

"Gürkan senin olsun. O benim için diğerlerinden farksız. Ödül mü istiyorsun o da senin olsun. Ya da dur! Ödülü hakkediyor musun onu söyle! Kusura bakma ama seninle alçalmayacağım!" Asmin elleri yumruk halde dönüp dışarı çıkacakken saçının çekilmesiyle geriye savruldu. 

Kızıl GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin