Nezaket Kuralları

3 0 0
                                    

Asmin alçısından kurtulduktan sonra eve bırakıldı. İçeride onu bekleyenler; Mira, Tolga ve Berk kapı sesiyle koşar adımlarla geldiler. Sadece dördü kalmıştı artık. Diğerleri gitmişti bir tek onlar kalmıştı. İlk günden beri hep birlikte...

Asmin normal hayatına dönerken sekiz kişi toplandılar. Yuvarlak masa artık kocaman geliyordu. Masayı ortadan kaldırıp bahçedeki birleştirilmiş masayı dağıttılar. Zaten hiç kullanamamışlardı o masayı. Masayı içeride ayarladıktan sonra Berk konuştu. "Sayımız azaldı. Sorumluluklarımız arttı."

Kübra lafına devam etti. "Kullanılmayan yerler kapatılmalı."

"Elbette. Onun dışında iki kişilik gruplar halinde; bodrum kattaki odalar, mutfak, zemin ile ikinci kat bir grup ve çamaşır ile  1.kat bir grup yapabilir. " Asmin fikrini öne sürdü. 

"İyi de bodrum katı kullanılmıyor ki!" dedi Kübra. 

Mira güldü "Emin misin? Biz müzik odasından çıkmıyoruz, Asmin'lerde kütüphaneden. Gürkan hep spor odasında ve Özlem resim yapıyor hala." 

"Öyle mi?" diye sordu Kübra.

"Evet. Olanlardan sonra kendimi resim yapmaya verdim. Oranın tozlu olması sorun olur." diye açıkladı Özlem.

"O zaman kullanan temizlesin!" 

"Bencil olma Kübra." dedi Vural. "Özlem ve ben, Asmin ile Berk, Tolga ile Mira, Gürkan ile sen. Gruplar zaten belli. Giden arkadaşlarımızın odalarını kapatalım. Tek kalanlar tek odaya düşer. Herkes gerektiğine birbirine yardım eder." Vural, Kübra'ya kızmış gibiydi. Kübra bozulurken diğerleri tamam dedi. 

O hafta başka bir sıkıntı olmadan bitti. Pazar gecesi Mira, Tolga, Asmin ve Berk bahçede armutlara oturdular. "İlk günümüzde de burada oturmuştuk!" dedi Mira.

"Sinan ağır abi gibi takılıyordu sonra Hacer ona ne demişti?" diye devam etti Tolga. 

Asmin "Hatırlıyorum. Elini beline koyup 'Ağır abi gibi takılma yirmi yaşındasın işte o yüzden buradasın!' demişti. Sinan ne kadar şaşırmıştı." gülmeye başladılar. "Okan'a ne demeli! Armutlardan kalkmaya çalıştığında 'Abi bundan nasıl kalktınız siz! Ben sıkıştım' demişti."

Berk kahkaha patlamıştı. "Siz duymadınız tabi. Sinan ona 'Kıçın kocaman olmasa sıkışmazdın' demişti." 

Eski günleri yad ederken Mira konuştu. "Çocuklar sekiz kişiyiz. Bu sefer neler olacak bilmiyorum ama dört kişi elenirse ve biz dördümüz kalırsak..."

"Biz düşündük ve-"

"Hayır!" dedi Berk. Asmin anlamamıştı. "Asmin elenmek için uğraşacaklar."

"Ne! Saçmalamayın çocuklar." Asmin durdu ve yutkundu. "Biz dördümüz kalırsak bizden biri kazanmış olacak ama siz ya da biz pes edersek biz kazanamayız!" 

"Haklısın Asmin ama son turda beraber savaşmak... Hele de neler olacağını bilmezken!" dedi Tolga. 

"Söz vereceksiniz. Bilerek elenmeye kalkışırsanız hakkımı helal etmem. Sadece bu kadar değil. Sizinle buradan sonra bile görüşmem. Söz istiyorum hepinizden!"

"Söz" dediler o gün, hepsi birbirine söz verdi. Bilerek hata yapmayacaklardı.

Ertesi gün panoda duyuruyu buldular. 'Nezaket kurallarına ne kadar dikkat ediyorsunuz? Şimdi sırada bu var. İyi bir insan olabilmek için nezaket kurallarını biliyor ve uyguluyor olmalısınız.' 15 Haziran'dan itibaren dersler başlayacaktı. 'Genel İlişkiler adı altında: diksiyon, görgü kuralları, sosyoloji; Mutfak Adabı adı altında: mutfak kültürü,  yiyecek içecek servisi, sofra adabı; Görünüş ve Bakım adı altında: yürüyüş, oturuş, davranış, jest ve mimikler.' gibi dersler vardı. 

Kızıl GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin