Ppg × Rrb / Kahramanların Şarkısı

15

Uçak kalkmıştı ve insanların horlaması duyuluyordu. Buttercup bu seste uyumaya çalışıyor ancak horlama sesleri kulaklığının da içine giriyordu. Yan tarafındaki Butch kulaklığı takılıyken brawl stars oynamakla meşguldü.

Kendi iradesinin dışında olan bir şekilde sevdiği çocuğun yüzünü incelemeye başladı. Oyunda öldüğünde çatılan kaşlarından, kazandığında olan 'kazanacağımı zaten biliyordum' dercesine bağıran gururlu yüz ifadesinden ayıramadı gözlerini.

Kulaklığından gelen sesle bir anda yerinden sıçrayıp önüne döndü. Sadece şarkı değişmişti. Hareketli bir şarkı çaldığı içindi.

İstemsizce esneyen Buttercup sağ eliyle ağzını kapattı. Uykusu vardı ama şarkının sesini kısınca horlama sesinden, diğer türlü de şarkının sesinden uyuyamıyordu.

Bu işi programa bırakmayıp özel uçak ayarlamalıydı.

Kesinlikle öyle yapmalıydı.

Butch gözlerini telefonundan ayırıp Buttercup'a çevirdi. Kocaman yeşil gözleri uykulu olduğu için kısılmış, gözünden ağlıyormuş gibi uyku akıyordu genç kızın.

Buttercup'ın kafası bir anda omzuna düşünce ürktü, Butch. Çok fazla uykusu olmalı ki, ayakta duramayıp resmen bayılmıştı genç kız. Sevdiği kızın önüne gelen saçların onu rahatsız edeceğini düşünerek yavaş hareketlerle saçlarını geriye attı.

Buttercup biraz kıpırdansa da uyanmak gibi bir eylem göstermedi. Butch oyunu unutup sevdiği kızın uyuyan tatlı halini izlemeye başladı.

İnternetteki fotoğraflardakinden daha tatlı uyuyordu ona göre.

Bir anda gelen istekle kameraya girip selfie moduna alıp fotoğraf çekmeye başladı. Buttercup'ın bu fotoğraflardan asla haberi olmayacaktı. Çünkü, Butch ölmek için fazla onsuzdu...

Uçak iniş yaptığında gözlerini kırpıştırarak açtı, Buttercup. Kafasının üzerinde bir ağırlık vardı. Gözlerini yukarı çevirince elini onun kafasına koyup kafasını da eline yaslayarak uyuyan Butch'ın yüzüyle karşılaştı. Yanakları kırmızı rengini sahiplenirken gerçek olduğundan emin olmak istercesine gözlerini bir kaç kere kapatıp açtı.

Gerçekti, kendisini çimdiklediğinde canının yanmasıyla bundan tamamiyle emin olmuştu.

"Butch," ona seslenerek kafasını elinden kurtarıp kolunu çekiştirdi. Butch irkilerek gözlerini yavaşça açtı. Karşısında yeni uyandığı her halinden belli olan sevdiği kız vardı.

Gözlerini onun yeşillerine kitlediğinde kafasını çevirince yok olacakmış gibi gözünü kırpmıyordu bile Butch. Buttercup da onun gibi anın büyüsüne kapılmış ve dikkatle kendi gözlerinden daha koyu bir renge sahip olan sevdiği çocuğun gözlerini inceliyordu.

Yaklaşık iki dakikalık bir süreden sonra Buttercup olayın farkına varıp önüne döndü. Onun ardından Butch'da yutkunduktan sonra sahte bir şekilde öksürüp toparlandı.

"Hadi otele gidelim," dedi Buttercup telefonunun kilit tuşuna basıp şortunun cebine koyarken. Yüzünün kırmızı olan her bir köşesini jiletle kan kırmızısına boyamak istiyordu.

Butch "peki" diye sessizce söylenip Buttercup'ın arkasından yürümeye başladı.

<~★~★~★~>

Him'in ortaya canavar çıkartmamasının nedenini merak ederken odasının balkonundaki pembenin koyu bir tonunun rengine sahip pufunun üzerinde oturarak kahve içiyordu, Blossom. Kahvesini yan taraftaki beyaz masaya bırakıp manzarayı izlemeye başladı.