Yalnız Kurt

6. Bölüm "Yavru Kurt"

Miharu karşısındakinin iblis lordu olduğunu öğrenince çok şaşırdı. En önemlisi de Miharu'nun kim olduğunu biliyor olmasıydı. Ne yapmalıydı? Bir süre düşündükten sonra en mantıklı çözümün inkar etmek olduğuna karar verdi. Evet inkar etmeliydi. Sonuçta kanıtı olamazdı değil mi?

-"N-ne demek istediğinizi
a-anlayamadım. Beni başkasıyla karıştırdınız galiba. H-hem kurtadam klanından kimse kalmadı ki. Eğer gerçekten iblis lordu isen bunu biliyor olmalısın. Onları sen...    k-katlettin."

Miharu lafını bitirdikten sonra iblis lordu elini Miharu'nun hemen kafasının yanına, duvara vurdu ve yüzüne eğilip gözlerinin içine baktı.

-"Saf ayağına yatmaya çalışma velet. Niyetinin gayet farkındayım. Hem zaten yanına gelmeden önce seni test etmiştim. Arkandan sana yaklaşmadan önce hiç ses çıkarmamıştım. Ama sen beni duydun ve arkanı döndün. Hem de ben daha köşeyi dönmemişken. Insanüstü bir duyum yeteneğin var. Bu özelliğin de sadece kurtadamlarda olduğunu ikimizde çok iyi biliyoruz. Yani zaten kendini çoktan açık ettin. İnkar etmenin bir anlamı yok."

Bu adam Miharu'nun düşündüğünden daha da zekiydi. Herşeyi çoktan düşünmüştü bile. Madem Miharu'nun inkar etmesinin anlamı yoktu. O zaman niyetini öğrenmeliydi.

-"Tamam, pekala. Kabul ediyorum beni buldun. Evet, ben bir kurtadamım. Ne yapacaksın? Klanımı katlettiğin yetmezmiş gibi beni de mi öldüreceksin? Bu kadar yolu bunun için mi geldin?"

-"Ahhahaha, baya cesurmuşsun velet. Hayır, buraya seni öldürmek için gelmedim. Sen bana canlı lazımsın. Sen mutlak gücün tamamlayıcısısın."

-"Mutlak güç mü? O da nedir?"

-"Bilmeni gerektirecek bir durum yok. Şimdi benimle geliyorsun."

-"Ya reddedersem."

-"Öyle bir seçeneğin yok."

İblis lordu tam Miharu'yu yakalamak için hamle yapacakken Miharu çevik bir hareketle sıyrıldı ve duvardan uzaklaştı.

-"Ee, ne yapacaksın bakalım velet? Dönüşebiliyor musun?"

Dönüşmek? Miharu daha bu kelimenin anlamını bile bilmiyordu. Kurtadam klanı hakkında pek birşey bilmiyordu. Dönüşmekten kastı kurtadam şekline bürünmek olsa gerekti. Miharu, nasıl yapacağını bilmesede gözlerini kapatıp odaklanmaya ve kurtadam şeklini düşünmeye başladı.

İlk başta pek bir şey olmasada bir süre sonra Miharu, ellerinde keskin bir acı hissetti. Gözlerini açıp ellerine baktığı zaman tırnaklarının yaklaşık beş santim uzadığını gördü. Bunu gören iblis lordu, dalga geçmeyi geciktirmedi.

-"Eee, yapabildiğinin hepsi bu m-"

Miharu, o sırada hala nasıl yaptığını anlamasada büyük bir hızla iblis lorduna doğru koşmuş ve zar zor formda tuttabildiği tırnaklarıyla lord daha sözünü bitiremeden yüzünü çizmişti.

Lord ıslaklık hissettiği yanağına elini götürdüğünde, elinin de ıslandığını hissetti ve eline bulaşan şeyin  ne olduğuna bakmak için bakışlarını eline çevirdi.

Bu şey kanıydı, kendi kanı...

Kendinden aşağı gördüğü bir varlık tarafından kanı akıtıldıktan sonra gözü dönmüş olmalıydı. Bir anda Miharu'nun önünde belirdi ve ona vurduğu gibi Miharu arkasındaki duvara çarptı. Miharu'nun, çarpmanın etkisiyle aniden nefesi kesildi.

İblis lordu, duvarın dibinde oturur pozisyonda olan ve nefes almaya çalışan Miharu'nun yanına gelip çömeldi.

-"Opppss kusuruma bakma. Biraz fazla kaçırdım. Hala güçlerin tam anlamıyla uyanmadı. Dikkatli olmak lazım. Bak, bu küçücük darbeye karşı bile dayanamıyorsun."