Ellerimi uzatsam tutmak için aramızdaki uçurumla savaşır mısın?
🖤🖤
"Selim bana da çikolatalı süt almayı unutma." kantine giden Selim'den gıcıklığına bir şeyler almasını isteyen Alina, Selim'in göz devirmesi ile birlikte zafer kazanmışçasına sırıtarak bana döndü. Her seferinde Selim'i gıcık etmek için elinden geleni yapardı. Onların atışmalarını izlemekte bana eğlence gibi gelirdi.
"Diğer ders ne?" diyerek Alina'ya soru sorduğumda suratı düştü.
"Matematik" diyerek gözlerini devirdiğinde aynı tepkiyi bende verdim. Dersten çok hocayı sevmezdik. Aşırı dediğim dedik biriydi. Onun sözünün dışında bir söz söylendiğinde çenesini açar daha da susmazdı. Beyninde son kalan parçayı matematiğe harcamış birinden ne beklersiniz ki zaten.
"Kızlar nasılsınız ya?" diyerek konuşmamızın ortasına dalan Batu'ya bakıp oturması için sırada yana kaydım. Oturduğu an yanaklarımı ellerinin arasına alıp sıkmaya başladı.
"Benim fıstığımın neden canı sıkkın bakalım?" dediğinde korumacı abi tavrını takınmıştı. Batu'yu severdim. Aslında adı Batuhan'dı ama hepimiz ona Batu derdik. Selim gibi makara çocuktu. Nerede nasıl davranacağını bilir ama bazen de aşırı umursamaz olurdu. Selim'den farklı olarak bir abi gibiydi.
"Canım sıkkın değil Batu be erken kalktım ya uykusuzluk." dediğimde omzunu gösterip kafamı omzuna yasladı.
"Uyuyabilirsin." dediğinde gülümsedim.
"Pabucumuz dama atıldı Batu Bey. Ben bunun hesabını sorarım." diyen Alina'ya öpücük attığında kıkırdadım.
"Senin pabucunu kim dama atabilir kız cadaloz. Gel diğer omuzumda senin. Bunlar sizin tapulu malınız." dediğinde bu sefer hepimiz kahkaha atmıştık.
"Bunu bana nasıl yapabilirsiniz. Bana, bana Bihter'inize." Kapıda bizim öylece izleyen Selim'i fark ettiğimizde kafasını sağa sola sallayarak cık cık cık yapıyordu. Alina gülmemek için kendini sıkarak sıradan kalkıp Selim'in yanına hızlıca gitti. Selim'in koluna girdiği gibi sıraya sürüklemeye çalıştığında, Selim çırpınarak kurtulmaya çalıştı. Onların bu hallerine sınıftaki herkes kahkahalarla gülmeye başladığında Selim hepsine göz devirerek Alina'nın kolundan kurtulduğunda direkt bizim karşımıza gelip dik dik bize bakmaya başladı.
"O senin yengen yengen." diyerek konuştuğunda ise sınıf tekrardan kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Sonunda Selim'de bize katıldığında sınıfta gülmeyen kimse kalmamıştı. Kapı aniden açılıp içeriye matematikçi girdiğinde karşılaştığı manzarayla sinirlenmiş olacak ki kapıyı sert bir şekilde kapattı.
"Ne oluyor burada söyleyin bende güleyim." dediğinde göz devirmeden edemedim.
Bunu demesen öğretmen olarak kabul edilmeyeceksin değil mi? İlla diyeceksin.
"Bihter'imi elimden alıyorlar hocam daha ne olsun." diyerek bir elini alnına koyan Selim, acıklı bir şekilde konuştuğunda sınıf yeniden gülmeye hazırlanıyordu ki hocanın bakışları ile susmak zorunda kaldılar.
"Ne bu laubali laubali tavırlar. Kaç yaşında insan oldunuz hâlâ çocuk çocuk hareketler. Herkes yerine geçsin bir daha böyle bir şey olursa olacaklardan siz sorumlusunuz." diyerek öğretmen masasına geçti oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ RETROSU
Teen Fiction"Her imkansız bir başlangıçtır..." Mina'nın imkansız başlangıcı ise onu bulması ile başlamıştı. Bir gün bir kitapçıda gezerken dikkatini çeken o kitap onu tanımasını sağlamıştı. Peki başlangıcın götürdüğü son onun için nasıl sonuçlanacaktı? ❤ Sen bi...