Hayaller kadar can yakıcısın.
🖤🖤
Karşımda gördüğüm andan beri sadece ona odaklanmış bakıyordum. Burada olacağından o kadar habersizdim ki şaşkınlıktan olsa gerek kalakalmıştım. Alina yanımda bu halimden keyif almışçasına gülerken Selim ve Batu olayı anlamaya çalışıyorlardı. Yanında bulunan kız gittikten sonra sıradaki yanına gidince önce bir şey söyledi ve parmağı benim olduğum tarafı işaret edince önce şaşkınlıkla gözlerim açıldı sonra Yazgı'nın kafasının bana dönmesiyle ne yapacağımı bilemez halde elim ayağıma dolandı. Yazgı bir süre anlamaz gözlerle benim olduğum tarafa baktıktan sonra tanımış olacak ki gülümseyerek elini kaldırdı. Şaşkınlıkla aynı şeyi bende yaptıktan sonra yanındaki okuyucusuna bir şeyler söyleyip buraya doğru yürümeye başladı.
"Biri burada ne olduğunu açıklamazsa gideceğim." diyen Batu'ya Alina müdahale ettiğinde Selim ve Batu'yu da koluna takarak peşinden sürükledi. Ortada kalakalmış bir şekilde Yazgı'nın buraya doğru gelişini izlemekten başka çarem yoktu. Sıradaki tüm gözler bize dönmüşken heyecanlanmamak elde değildi.
"Bu ne güzel bir tesadüf." diyerek elini uzattı.
"Aynen öyle." diyerek uzattığı elini tuttum.
"Yoksa biliyor muydun?" diye sorduğunda anın heyecanıyla saçmaladım.
"Neyi?" güldüğünde gözlerimi yüzünden alamadım.
"İmza gününü." dedi.
"Maalesef. Okul gezisiyle birlikte gelmiştim." dediğimde daha da çok gülümsedi.
"İyi ki gelmişsin." dediğinde gülümsemekten kendimi alamadım. Nerede ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Sanki bir kuklaydım ve biri tarafından yönetiliyordum. Aynı böyle hissediyordum.
"Yanımda durmanı isterim. Hem okuyucularım da seninle tanışacaklarına çok sevinir." dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Bir yanım onun yanında kalmak istiyordu, bir yanım arkadaşlarımı düşünüyordum. Sonunda böyle bir fırsatın bir daha ayağıma gelmeyeceğini bildiğimden kabul ettim. Beraber masaya doğru yürümeye başladığımızda sıradaki insanların hepsi memnuniyetle gülümsemeye başladı. Orada duranlardan biri geldiğimi görünce hızlıca sandalye alıp diğer sandalyenin yanına koydu. Geçip oturduktan sonra etrafa bakmaya başladım. Sıradaki okuyucular aşırı fazlaydı ve hepsi birbirinden heyecanlı gözüküyorlardı. Çevrede tonlarca ses vardı ama sanki kalp atışlarım hepsini bastırıyordu. Sahi neden bu kadar hızlı atıyor? Sakinleşmek adına derin bir nefes alıp verdiğimde Yazgı dönüp bana baktı.
"Rahat mısın?" diye sorduğunda gülümseyerek kafamı salladım. Yanına gelen okuyucuna döndükten sonra kitabını alıp adını sordu ve imzaladı. Yanında duran posterlerden birini alıp ona da imza attıktan sonra gülümseyerek kıza uzattı.
"Şey, posteri sizde imzalar mısınız?" diye soran kıza şaşkınlıkla baktığımda Yazgı 32 diş gülümseyerek bana döndü.
"Bence de çok mantıklı bir fikir sen de imzalamalısın." dediğinde aşırı utanmıştım. Minik bir şiir sayesinde buralara geleceğimi tahmin etmiyordum.
"Ama benim hiçbir katkım olmadı kitapta." dediğimde Yazgı önüme kalemi kız ise posterini bıraktı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde heyecandan titreyen elimle kalemi alıp Yazgı'nın imzasının altına imzamı attım. Kız teşekkür ettikten sonra uzattığım posteri elimden aldı.
"Hadi fotoğraf zamanı!" dediğinde bu kadar sıcakkanlı olması içimi ısıtmıştı.
"İsterseniz sizi çekebilirim." dediğimde Yazgı cıklayarak suratıma baktı.
"Sende bizimle çekileceksin, hanımefendi." dediğinde itiraz etmek için ağzımı açmıştım ki tahmin etmiş olacak ki hızlıca konuşmama izin vermedi.
"İtiraz istemiyorum ama lütfen." dediğinde mecbur kabul etmek zorunda kalmıştım. Fotoğrafları çekildikten sonra kız ikimize birden sarıldı.
"Şiirin cidden çok güzel olmuş bu arada. Kitaba daha farklı bir hava daha katmış sanki." diyerek beğenisi dile getiren kıza yeniden kocaman sarılıp teşekkür ettim. Kız yanımızdan giderken Yazgı kulağıma doğru eğildi.
"Kurgumdan daha çok senin şiirin konuşuluyor. Ne kadar yeteneklisin farkında mısın?" dediğinde titredim. Yakınlığının getirdiği o heyecanı resmen damarlarımda akan kanda bile hissediyordum. Tuhaf bir etki içerisine girmiştim sanki. Sesinin kanıma karışıp kalbime kadar aktığını hissettim o an. Ellerimin titremesini saklamak için yumruk yaptım. Yazgı bu seferde kulağımın dibinde kıkırdadığında bütün iç organlarım tersine dönmüştü. Başımdan aşağı kaynar sular değilde buz gibi bir soğuk su dökülmüş gibi titriyordum. Kalbimin sesi bu sefer tüm sesleri bastırmış ve kulağımda basınç yaparak atıyordu. Kıkırtısı tüm bedenimi istila etmiş ve kulaklarımda çınlayarak kalbime bir ok atmıştı. Yanına gelen yeni okuyucusuna dönerek kitabını ve adını istedi. Ben hâlâ kendime gelememiş ve olayın etkisinden çıkamamıştım.
Biri bana neden böyle olduğumu açıklayabilir mi?
Yazgı imzalamam için önüme poster uzattığında irkildim. Ne oldu der gibi bana baktığında gülümseyerek bir şey olmadığını belirttim ve elindeki kalemi alıp posteri imzaladım. Uzun bir süre aynı şekilde devam etti ve sonunda telefonum çaldığında gitme vaktimin geldiğini anladım. Telefonu açtığımda Alina gideceğimizi ve yanına gelmemi söylüyordu. Nedense telefonu kapatırken de gidecek olmamın verdiği rahatsız edici his etrafımı sarmıştı. Çok eğlenceli ve güzel bir zaman geçirmiştim gitmekte istemiyordum bir yandan ama elimden gelen bir şey yoktu.
"Bir şey mi oldu? Suratın sirke satıyor." diyerek sorduğunda ona döndüm.
"Benim gitme vaktim gelmiş." dediğimde gülümseyen suratı normal haline geri döndü.
Neden bir anda gülüşü silinmişti ki yüzünden? Alt tarafı gidecektim.
"Ne kadar çabuk geçmiş zaman." dediğinde başımı onaylarcasına salladım. Hızlıca yanında duran kitaplardan bir kitap alıp içine bir şeyler yazdı ve imza attı. Posterlerden de bir tane alıp kendi imzasını attıktan sonra kalemi bana uzattı. Gülümseyerek kalemi elinden aldıktan sonra imzasının altına imzamı attım. Kitabın arasına posteri koyup bana uzattı.
"Eve gidince içine bakmanı istiyorum." dediğinde gülümsüyordu. Başımı hızlıca olumlu anlamda salladım.
"Teşekkürler." diyerek elindeki kitabı aldım.
"Asıl ben teşekkür ederim. Senin sayende mükemmel bir imza günü geçirdim." dediğinde 32 diş sırıttım.
"Görüşürüz." deyip ayaklandıktan sonra ilerlerken arkamdan seslendi.
"Görüşürüz, masal kızı."
**************************
Selaaaamlaarr, sizleri çok özlediiiim.
Evet sonunda bölüm atacak vakti buldum. Aslında gene vaktim yoktu fizik sınavı için video izliyordum ki yeter artık diyerek bölüm yazmaya koyuldum. Nedense bu bölümü aşırı aşırı aşırııı sevdim. Fazlasıyla içime sindi benim. Biliyorum bu aralar bölüm yazamıyorum ama ayın 23'ünde sınavlarım başlayacak ve ciddiyim ben hiçbir konuyu doğru düzgün bilmiyorum. O yüzden şu sınav sürecim bitene kadar günler şaşabilir ama beni anlayacağınızı umuyorum.
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya bırakın canlarım.
Diğer bölüme kadar kendinize çok dikkat edin. Sınavlarınızda başarılar. Sınav haftası geçenler içinde umarım güzel bir şekilde atlatmışsınızdır. Sizleriii seviyorumm, görüşürüüüz 💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ RETROSU
Fiksi Remaja"Her imkansız bir başlangıçtır..." Mina'nın imkansız başlangıcı ise onu bulması ile başlamıştı. Bir gün bir kitapçıda gezerken dikkatini çeken o kitap onu tanımasını sağlamıştı. Peki başlangıcın götürdüğü son onun için nasıl sonuçlanacaktı? ❤ Sen bi...