Oy verip yorum yazan eller dolarla dolsun💲💚🤎
Instagram&twitter: 1hadizade
Lana Del Rey, We were born to die💲
Bu bir öfke bile değildi, tamamen bıkmışlık, tükenmişlik, yer yer de çaresizliğin sonucunda gelen pes edişti. Ben aslında onun gözlerinin önünde direnmekten vazgeçtim. O da buna şahit oldu, yanımda, yakınımda, lakin, hiç anlamadı beni. Sanki kendi isteğimle bir şeyler yapıyor gibi görünüyordum. Oysaki, benim zorunluluklarım vardı. Sadece bir yere kadar kafamın estiği gibi yaşayabilirdim.
Geçip gitmek istedim, mümkün olmadı ve hiç de şaşırtıcı değildi. Onun tutuşuyla vücudum âdeta yay gibi gerilerek az önce olduğu yere geri döndü ve biz iki kobra gibi burun buruna geldik. "Senin cezan sadece ben isteyince bitebilir," dedi, "öyle istediğin bir ânda filan değil. Kafanın estiği bir ân gidip teslim olduktan sonra benim bunu kabullenip susacağımı nasıl düşünürsün?"
Onun sakın ve gayet temkinle söyledikleri beynimde kendine has bir yer edindikten hemen sonra, aynı ton ve aynı ifadeyle ona hak ettiği cevabı verecektim ki, ameliyathanenin kapıları aralandı ve biz çıkan doktora aynı anda yaklaştık. Merve'nin durumunun iyi olduğunu, fakat bebeğini kaybettiğini söylediğinde, yıkımlar süren bakışlarımız birbirini buldu ve uzunca öylece kaldık.
Benim yüzümden daha kaç kişi zarar görecek? Diye düşünürken gözlerim çoktan bugulanmıştı. Gözlerimi kaçırdım, ondan uzaklaşıp duvarın yanında yere çöktüm. Masum bir bebek değil, bu kadarı da fazla. Böyle değil. Bu kaçıncı? Sayamadım.
Koridorda, ikimizin arasında ölüm sessizliği sürüyordu. Sabaha kadar o koridorda bekledik, Merve müşahede odasına alındı, onu bir süre camdan izledikten sonra kendine gelince, yanına girmek için izin verildi. Önce ben girmek istedim, Akın sorun etmeyip bekleyeceğini söyledi. Merve'yi tenbihlemem gerekiyordu.
Odaya girdiğimde boş boş camı izliyordu. Camın ötesinde duran Akın, ona öyle bir bakıyordu ki, sanki bakışlarla öldürmek mümkün olsa, bunu ilk Merve'nin üzerinde denerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÂLİM (KİTAP OLDU)
General Fictionİlk kitap Odessa Yayınevi ile kitaplaştırılmıştır. "Sen nasıl bir insansın ya?!" Diye bağırdım. "Böyle biriyim, çünkü sen kibarlıktan anlamıyorsun." Kendimi tutamadım ve yüzüne tükürdüm. Gözlerini kapatıp açtı ve ensemi bırakıp, polisler gelmeden ön...