Çağatay'ın Ağzından
Ecenin ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. O kızla ilgili planlarımızdan sonra gidip o kızla konuşması...Off Ece ne yapmaya çalışıyorsun kızım sen. Halbuki Ece kolay kolay kimseyle konuşmazdı nasıl olursa o ezikle konuşmuştu?
"Bak Ece bu 20. soruşum ne konuştunuz?" artık gerçekten sinirlerim bozulmuştu ve kendime hakim olamamaktan korkuyordum.
"Bende sana 20. kez söylüyorum Çağatay dersler hakkında bişey sordu."
"Maalesef hiç inandırıcı gelmiyor Ece." dedim ve yanına yaklaştım. "Çünkü senin daha toplamayı bildiğinden bile şüpheliyim. Gelip sana dersler hakkında bişey sorması...garip." dedim dahada ona yaklaşarak.
"Şey işte konular falan öyle işte. Sonradan öyle konuştuk." Bu kız gerçekten beni çıldırtmaya çalışıyordu.
"Ne işte ne, ne konuştunuz lan!" Diye bağırdım.
"Havadan sudan Çağatay oldu mu?" o da bana bağırmıştı. Hemen çenesinden tutup duvara yapıştırdım.
"Bana bidaha bağırma Ece. Anladın mı bidaha bana sakın bağırma, yoksa seni öldürürüm." dedim ve yere bıraktım. Sinirlenmeyim diyorum gene sinirlendiriyorlar. Hayır birinci soruşumda söylese ölecek zaten.
"Hı bu arada eğer arkadamdan iş çevirdiğini anlarsam Ece sana öyle şeyler yaparım ki ölmek için yalvarırsın bana." dedim fısıldar bi şekilde. Başını olumsuz anlamda sallamıştı. Ece arkadamdan iş çevirecek Barandan sonra son kişiydi. Yani arkadamdan iş çevirmediğinden emimdim. Ama onun bana gerçeği söylemediğindende emindim.
"Asla senin arkandan iş çevirmem Çağatay ve çevirmedimde. Onunla sadece dertleştik. İyi biri Çağatay. Gerçekten iyi biri. Ona bunu yapma."
"Senden akıl alacak değilim tamam mı Ece. İyi olup olmadığına bir konuşmaylamı karar verdin."
Hiçbirşey söylememişti. O konuşmayınca ben devam ettim.
" Sana ne anlattı."
"Hiçbirşey. Ben ona anlattım."
"Peki sen ne anlattın."
"Kızsal durum. Tamam mı rahatladın mı?" Ne kızsal durum mu! Ben yarım saat bunun öğrenmek için mi uğraşmıştım yani.
"Tamam." dedim ve oradan uzaklaşmaya başladım. Kantine indiğimde Berkeyle onu görmüştüm. Berke bişeyler anlatıyor o da dinliyordu. Ama yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Acaba ne anlatıyordu? Gerçi hertürlü öğrenirim de neyse. İleride Baranı gördüm ve yanına yavaş adımlarla gittim.
"Hallettinmi?" Dedim hemen.
"Sence? Onun bu kadar çabuk inanabileceğini düşünmemiştim gerçi. Ama gene inandı saf." dedi gülerek. Begüm herzaman Baranı sevmişti. Baranda herzaman Handeyi sevmişti. Oda bu kadar salak olmasın napalım yani. Gerçi bu planda Begüm işime pek yaramıcaktı ama olsun.
"Güzel. Peki Hande?" Dedim sorarcasına.
"Ne Hande. Beni sevmiyor zaten bunu takacağını zannetmiyorum." dedi iç
çekerek. Handenin Baranı sevdiğine adım gibi emindim. Ama Baran bunu göremiyordu."Neyse. Gerçekten dediğini yapmakta kararlı mısın."Dedi ben konuşmayınca. Neyden bahsettiğini anlamıştım. Tabikide plan. Çok acımasız buluyordu. Ama bence değildi.
"Evet."derken karşıdan Senanın geldiğini gördüm. Bide bu kızla uğraşıyordum. Takıntılı piskopat.
"Aşkııığğğğm" dedi anırarak. Bu kız mutasyon geçirmiş lan.
"Efendim." dedim sakin bir sesle. Yanıma gelip öpmeye başladı. Bu kızın aklı fikri beni sömürmek başka bişey yok.
"Seni çok özledim." dedi hiçbirşey yapmadım. Taki Aselin bize baktığını görene kadar. Belinden tutup kendime çektim. Ve dudaklarından öpmeye başladım. Göz ucuylada Asele bakıyorum. Bizden gözlerini ayırmıyordu. Onu öpmem bittiğinde çekildi.
"Senden bişey isityebilirmiyim Senacım" dedim yumuşak sesimle.
"Ayy tabikide hayatığğğm." bu kızın ses tellerinde gerçekten bi sorun vardı.
"Şu karşıdaki kız varya." dedim göz ucuyla Aseli göstererek.
"Evet"
"Sürekli bana bakıyor bana asılıyor falan. Peşimi bırakmıyor." dedim saçlarıyla oynarken.
"Sürtüüüük." dedi "ü" leri uzatarak.
"Peşimi bırakması için bişeyler yapman gerekiyor yani. Yoksa sevgilini elinden alacaklar." Bunu dedikten sonra ayağa kaktı. Hemen bileğinden tuttum.
"O tam bi piskopat Senacım. Yani seni öldüre bilir. O yüzden burada olmaz. Bu işi abinle çözsek nasıl olur." Dedim gülümseyerek. Oda gülümsedi.
"Çok iyi fikri o zaman ben abime durumu anlatayim. Görüşürüz hayatığğm." dedi ve yanımdan ayrıldı.
Planlarım çok iyi işliyordu. Sena tam bi piskopattı. Yani deli. Ciddi ciddi deliydi. Abisi ondan daha deliydi. Birsürü cinayeti vardı. Gerçi benimde ondan farkım yortu. Ama anneme söz vermiştim. Bidaha kimseyi öldürmicektim. Annem benim için çok değerli. Herkesten değerliydi. O kızı kendim öldürebilirdim ama anneme verdiğim sözü hatırlayınca bundan vazgeçmiştim. O yüzden onu Cihana bırakacaktım. Cihan onu gözünü kırpmadan öldürürdü. Heleki kardeşinin onun yüzünden üzüldüğünü görürse delirirdi. O yüzden Senayı kullanıyordum. O gecede hemen gebermesin acı çeksin diye Ege'nin elinden kurtarmıştım. Yoksa banane.
Ben bunlara kafamı yorarken Baranın yanımdan ayrıldığını farketmemiştim bile.
Bi süre sonra yanıma Sena geldi. yüzü gülüyordu. Halletmişti anlaşılan.
"Abime herşeyi anlattım. Birazda duygu sömürüsü yaptım ve " benim kardeşimi kimse üzemez onu yarın aksam benim barıma getirin bi şekilde" aynen bunu dedi." Hiçbirşey demeden sadece gülümsedim. Bu iyi olmuştu. Senaya işim var deyip yanından ayrıldım. Asele doğru yürümeye başladım. Yanına gittiğimde
"Ne var." dedi. Bu kızın ölümünü görmek için gerçekten sabırsızlanıyordum.
"Biraz konuşabilirmiyiz?" Dedim kibar bi şekilde. Bunu yapmam şarttı. Bunu söyledikten sonra oda şaşırmıştı.
"Tamam." dedi ve arka bahçeye yürümeye başladık. Arka bahçeye geldiğimizde belinden çekip kendime yapıştırdım.
"Sadece bi gecelik benimle ol. Bana şans ver. Herşey için çok pişmanım. Sana kendimi affettirmek istiyorum." dedim fısıldar bir şekilde. Nefesi kesilmişti. Hiçbirşey söyleyemiyordu. En sonunda dayanamayıp
"Tamam." dedi tam gideceği sırada cebinden telefonunu aldım ve numaramı kaydettim.
"Numaramı kaydettim. Yarın saat 8 de seni evinden alacam. Evinin adresini atmayı unutma." dedim ve onu bıraktım.
Ölümüne merhaba de Asel.
Merhaba :D 2.74K olmuşuz gerçekten çok mutluyum :D kitabımı okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim :D keyifli okumalar :D multimedyada Berke :D