Keder ve Şeker 14. Bölüm

16 1 1
                                    


Doğukan: Size yardım edicem ama bir şartım var..

Ayda: Nedir?

Doğukan: Annem 4. evre akciğer kanseri, ve sizden bunun için ufak bir yardım isteyeceğim

Ayda: Ama biz anneni nasıl iyileştirebiliriz ki?

Doğukan: Siz deil, arkadaşınız zeynep. O İstanbul'un en iyi cerrahlarından biri dir. Annemi o iyileştirecek.

Ayda: O iyleştirmez, aksine daha da hasar verir ama daha iyi cerrahlar tanıyoruz.. onlar olmaz mı?

Doğukan: Hayır.

" Cevabı o kadar nettiki sanki konu kapanmış ve sonuca varılmış gibiydi.. "

Eylül: T- tamam. Yeter, biraz beklesene Doğukan. Ayda sen benimle mutfağa gelsene, konuşmamız gereken önemli bir şey var.

Ayda: Doğukan sende oturma odadına geçebilirsin. Geliyorum Eylül.

" Doğukan oturma odasına ve biz de mutfağa geçtik. Kapıyı kapattık"

Ayda: ne olduu?

Eylül: Zeynep hakkında kötü olarak ne biliyorsan unut ve onunla arkadaş gibi görün.

Ayda: Sen ne dediğinin farkındamısın acaba?

Ayda: Kız AJAN!

Eylül: Bağırma ajan diye salak. Yoksa Doğukan birazdan jetonu düşürecek.

Ayda: Ayyh... Plan ne?

Eylül: Korkunç deil (:

Ayda: Ee hadi anlat bakalım mantıklı mı? O_O

Eylül: Bak şimdi madem o ajan o zaman biz de adamına göre piyon seçeriz..

Ayda: Aklında ne dönüyorsa bunu sevdim

Eylül: Bak şimdi o ajan ise bizim de ajanlarımız olacak, o Doğukan'ın annesini ameliyat bile edebilecek FAKAT

Ayda: Fakat?

Eylül: Hastanenin her yerine.. Hademelerinden tut, cerrahi asistanlarına kadar ajan yerleştiricez..

Ayda: peki ya nasıl?

Eylül: Tabiki de benim sosyal bir çevrem olduğu için bazı özel koruma arkadaşlardan yardım istiyeceğiz öncelikle onlar bizi koruyacak, sana iki ve bana da iki olacak şekilde hep arkamızda olacaklar.

Eylül: Merak etme onlara canımı bile emanet edebilirim çok güvenilir insanlardır. Ailelerini bile tanırım.

Ayda: Madem öyle oldu..

Eylül: Aynen canım, şimdi sen git, ben kahve yapıyım..

Ayda: Ben Doğukan'a planları anlatıyorum, kameralar hacklencek fln.

Eylül: Tamam hadi.

" kapıyı açtım ve azdaha yere kapaklanıyordum.. Tanrım, Doğukan bizi dinlemişti ve ben kapıyı açtığımda kaçacak kadar hızlı olamamış tı. Önümde birden onu görünce ben de şarşırdım"

Ayda: D-doğukan, senin burda ne işin var?

Ayda: Bizi mi dinledin sen?

Doğukan: Saçmalamayı kes. Bu kadar uzun ne konuştuğnuzu merak ettim, tam kapıyı tıklatıp hadi diycektim ki. Sen çıktın..

Ayda: Hay Allah.. ŏ﹏ŏ

Doğukan: Sen iyi misin?

Ayda: neden?

Doğukan: Bir domatez kadar kırmızısın da ondan.. Genlerini iguanadan falan mı aldın sen

Ayda: Ahah! Komik şey -_-

Doğukan: Bi ortamı şenlendireyim dedim.. ee şu kamera odası nerde?

Ayda: Umm.. hiç bir fikrim yo-

Doğukan: Ayda! Ne oldu? Neden durdun? Ayda!

Ayda: B-ben.. onu

Doğukan: Sen onu ne?

Ayda: Ben onu.. öldürdüm

Doğukan: Kimi!?

Ayda: B-benim

Ayda: Amcamı

Doğukan: Ne zaman?!

Ayda: Çocukken amcam ile oyun oynuyordum ve yerde makas gördüm, amcam yorulmuştu yatakta yatıyordu bende makasın onu öldürebileceğini bilmeden makası onun karnına koydum ama yatağa çıkmaya boyum yetmiyordu, bende onun karnına tutup bastırarak çıktım fakat ..

Ayda: O sırada düşücek gibi oldum, bende makası tuttum fakat hala düşücektim, makas beni kurtamadı.. bende kadı bir yere saplayarak makasa tutunup düşmiycektim

Ayda: Yatak sandım ama meğersem amcamın karnına saplamışım.. Babamlar da kamera kayıtlarını silmek için kamera odasına gittiler...

Ayda: Şimdi hatırladım, ama orası çok gizli bir yer..

Doğukan: Neresi?

Ayda: koridordan sola dön, ordan da sağa ve sonra önüne çıkan ilk kapıdan gir.. Orda bir piyano var.. o pianoda şu notaları çal:

La - Si - Do - Si

La - Si - Do - Si - La - Sol

Sol - La - Do - Si

Sol - La - Do - Si -  La

" Dediklerimi yaptıktan sonra ben= "

Ayda: Doğukan! Hemen ordan çekil.. ACELE ET!

" Doğukan hızlıca kapıdan çıktı "

" Piano yavaş yavaş geriye çekildi daha sonra bir merdiven açıldı. "

Doğukan: Vay!

Ayda: ssst! Sessiz ol, hemde çok.

Ayda: Ses algılayıcı dedektörler var. Eğer orada merdivenlerden inerken bir kelime dahi edersen tüm kimlik bilgilerine kadar her şeyini analiz ederek babama yollar.

Doğukan: Tamam sessiz olucam ama kamera odasına girince konuşabiliriz deil mi?

Ayda: - evet anlamında başımı salladım ve odaya girdik.. hiç konuşmladık merdivenden indik ve kamera odasına vardık-

Keder ve ŞekerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin