Kore deki TÜRK kızı

KTK-9

''Kaderin birbirine bağladığı insanlar birbirlerine sürekli rastlarmış...🍃''

9.BÖLÜM(KADER)

Telefonumun da çalan alarmla uyanmıştım hemen sağ tarafımda duran telefonu elime alıp alarmı kapattım , saat 06:10 idi yatağımdan kalktım ve lavaboya gittim yüzümü bir kaç kere soğuk suyla yıkadıktan sonra tuvalete de girdim ve işlerimi halledip çıktım . Ardından dolabıma gidip bir tane beyaz tişört , kot pantolon üstüne de dolabımın askılığın'dan bir yelek tarzı beyaz bir şey aldım ve giyinmeye başladım.

Giyindikten sonra kendime aynadan baktım , okul için tam ideal giyinmiştim . Çalışma masamın üzerin de duran papatyalı beyaz makyaj çantamı elime alıp içini açtım , bir far ,bir ruj ve rimel aldım sonra çantayı geri yerine bıraktım . Aynanın karşısına geçip ilk şeftali tonlarında far sürdüm ardından biraz da rimel sürdüm zaten kirpiklerim gayet uzundu ,kahverengi göz rengime far ve rimel çok güzel durmuştu.Son olarak da çift renkli şeftali tonlarında olan rujumu sürdüm , saçımda her zamanki gibi salmıştım , işte çıkmaya hazırdım ama çıkmadan önce dolabımın el altından arkadan küçük bir çanta aldım ve içine yeni aldığım bir defter ve kalem koydum , masanın üzerin de duran kulaklıkla telefonumu aldım telefonu arka cebime koydum kulaklıkta elimdeydi çıkmadan önce çiçek kokulu parfümümü 3 4 fıs sıktım .

Mutfağın önünden geçerken küçük bir ekmeğe Türkiye'den getirdiğim salçayı sürdüm ve bir bardak da su aldım . Ekmeği 1 2 dakikada bitirdikten sonra bir bardak suyu da kafama diktim , bu sefer evden çıkıyordum kapının kilidini açıp evden çıktım . Çıkınca da ardımdan kilitledim sonra anahtarı çantamın küçük gözüne koydum ve merdivenlerden indim . Sokağa çıkınca Dong Hyuna baktım onun yerinde küçük boylu bir kız vardı herhal de onun mesaisi bitmişti , yokuşu hızlı şekilde indim ilk günden geç kalmayı kimse istemezdi dimi ? Yokuşu inip sağa döndüm , 5-6 adım atıp durağa vardım . Durakta 2 kız 2 erkek vardı , hepsi bir kenarda durmuş yüksek sesle konuşuyorlardı ,saygı da yok ayol insan sessiz konuşur dimi ama onları duymamak için elimde ki kulaklığı telefonumun girişine taktım ve müzik listemden rastgele bir şarkı açtım ve telefonun ekranını kapattım ve  kilit ekranını tekrar açtım , ekranda ben ve Berkin fotoğrafı vardı baş parmağımı Berkin yüzün de gezdirdim .Sonra yine ağlayacağımı üzüleceğimi bildiğim için ekranı kapattım ve cebime koydum .

Saat 07:10 idi ders 07:45 de başlayacaktı ve otobüs yavaş yavaş geliyordu , telefonumun arkasında ki otobüs kartını çıkardım ve hazırda bekledim ama doğru mu olduğunu bilmiyordum arkamı dönüp o az önce gruptan bir kıza sordum ,

''Bu otobüs Seoul Ulusal Üniversitesine gidiyor mu ?'' Dedim.

''Hayır oraya giden otobüs arkadan gelen diğer otobüs'' Dedi başını bir yandan hayır anlamında sallayıp bir yandan da eliyle ileriden gelen otobüsü göstererek.

''Anladım teşekkürler''Dedim önüme eğilerek .

Sonra onlar önümüz de duran otobüse binmeleri için kenara çekildim , 4 kişi yavaş yavaş otobüse bindikten sonra otobüs hareket etti ardından yavaş yavaş önüm de bineceğim otobüs durdu sonra  aheste aheste kapı açıldı hemen bir adım atıp içeriye girdim ve kartımı okuttum . Sonra otobüsün için de ilerledim şoföre arkası dönük duran ikili bir koltuk vardı cam kenarında hemen ona oturdum , otobüs harekete geçerken bende gözlerimi kapattım ve şarkıyı dinlemeye başladım . Şarkının adı Sinem Güngör-uğurlama ,O kadar hisli bir şarkıydı ki dinlemekten asla sıkılmam , sözleri zaten çok güzel bir de kızın ses tonu müthişti ikisi bir araya gelince ortaya mükemmel bir şey çıkıyor .