1.0

736 28 77
                                    

Sırtımı sıraya iyice yaslayıp kimya öğretmeninin anlattıklarını not almaya devam ettim. En sevmediğim ders olmasına rağmen notlarım gayet iyiydi.

"Bayan Scott, bu sene yapılacak olan kimya yarışmasına da adını yazdırmayı düşünüyorum, ne dersin?"

"Bu sene katılmayı düşünmüyorum Bayan Joung. Ona dikkatimi verebileceğim bir durumda değilim lütfen mazur görün. George ile katılabileceğinizi düşünüyorum." Hafifçe tebessüm ederek George'a döndüm. Kafasını sallayarak beni onayladığında Bayan Joung tatmin olmadığını belirten bir ses çıkartsa da herhangi bir şey söylemedi.

Ders bitmeye yakınken artık sıkılmaya başlamıştım. Başımı Delilah'ın omzuna yasladım. "Okuldan çıkalım mı, ne dersin? Bugün daha fazla kalmak istediğimi sanmıyorum." Dönüp yüzüne anlamadığını belli eden bir ifade takındı. "Ders Bay Malik'in?" Fısıldaşıyorduk.

"Onunla konuşmuyorum dün geceden beri. Kasten değil denk gelmedik ama, biraz düşünmem gerekecek sanırım."

"Çıkabileceğimizi sanmıyorum, beni öldürür." Somurtarak kollarımı beline doladım. Bayan Joung sıralar arasında ilerlerken elinde dosyalarla önümüzde durdu.

"Valerie, bunları benim için Alina Tomlinson'a iletir misin? Sınıf ögretmenleri rica etmişti, bugün dersim olmadığı için vermeye fırsatım olmadı. Aranızın iyi olduğunu duydum." Kafa sallayarak hafifçe gülümsedim.

"Sorun değil Bayan Joung." Zil çaldığında Alnina'nın sınıfına doğru hızlı adımlarla ilerlerken dosyalara göz gezdirdim. Daha çok ders notları ağırlıklıydı. Fransızca dersleri aldığını biliyordum ve muhtemelen bunlar ek ders içindi.

Dosyaları incelerken bir bedene çarpınca sendeledim. Özür dileyerek ilerlediğimde Alina'nın sınıfına ulaşmıştım.

Sınıfta kısaca göz gezdirip sırasında oturan kıza yaklaştım. Sırasının üzerine oturup dosyaları kucağına bıraktığımda şaşkınca yüzüme baktı. Hafifçe sırıtarak  dosyanın üzerini gösterdim. "Fransızca notları."

Suratında hafif bir kızarıklık olduğunda hafifçe koluna dokundum. "Bayan Joung gönderdi. Ona da sınıf öğretmeniniz vermiş." Geriye yaslanıp sırıttığında ellerimi sıraya yasladım.

"Seni geçenlerde Malik'in odasından çıkarken gördüm. Baya kırmızıydın." Omuz silktim. "Bağırıp duruyor, kızarmışımdır."

"Biliyorum ben o kızarmaları. Başlarda ben de öyleydim." Fısıldaşıyor gibiydik ve dışarıdan bakıldığında komik görünüyordu. "Akşam Harold ile film gecesi yapacaktık. Bay Malik ile katılmaya ne dersiniz?" Gülümseyip kafa salladım. "Bilmiyorum, Zayn'e sormam gerek. Aramız biraz bozuk."

Dudak büzüp sıradaki kitapları önüne çekti. "Neyse dur, yetiştirmem gereken sorular var. Harold durup durup soru ödevi verdiği için içim dışım soru oldu." Dosyalara parmağımla vurdum. "Bizim de dersimiz matematik. O zaman dersten sonra haberleşiriz. Ben de Zayn ile konuşmuş olurum. " Sırıtarak sıradan indim. "Olur ben de Bay Scott'a durum güncellemesi yaparım."

"Soy isimlerimizin aynı olması rahatsız edici." Eteğimi düzeltirken elinin tersiyle kalçama vurdu. "Malik olunca rahatlarsın." Dudak büzme sırası bendeydi. "Tabii ne demezsin. Senin sevgilin evli değil ve küçük." Omuz silkti. "Seninki bir de salak, haklısın."

Sınıfa ilerlerken Zayn de karşıdan geliyordu. Yüzüne uzun süre bakmadan sınıfa girdiğimde şaşırdığına emindim. Benim ardımdan sınıfa girdiğinde herkes ayaklanmıştı. Ben sırama otururken ona nasıl davranmam gerektiğini düşünüyordum.

Ders boyunca sık sık göz göze gelsekte bu sefer gözlerini kaçıran hep ben olmuştum. Ders bitiminde çantamı toplarken yanıma gelip hafifçe kulağıma eğildi. "Çıkmadan yanıma gel."

Dolaba fazla eşyaları tıktıktan sonra çantamı omzuma takıp odasına doğru yürüdüm. Kapıyı tıklatmadan içeri girdiğimde Bay Scott ile bir şeyler konuşuyorlardı. Bu kadar kısa sürede bir araya gelmelerine şaşırsam da ardımdan Alina'nın odaya girmesiyle anlamıştım. Zaman kaybetmeden ilerleyip Bay Scott'ın elini tuttuğunda bu kadar cesur ve rahat olamadığımız için içten içe üzülmüştüm.

"Hoşgeldin Valerie. Biz de film gecesi işini konuşuyorduk." Eksik kalmamak adına Zayn'in yanına ilerleyip elimi koluna dokundurduğumda kolunu omzuma attı. "Geliriz tabii, neden gelmeyelim?" Gülümseyerek Alina'ya baktığında istemsizce gülümsedim. Bir şeyler yaşadığımızdan utanmıyor oluşu içten içe hoşuma gidiyordu.

"Hatta isterseniz birlikte geçebiliriz?" İstemsizce gözlerimi belerttim. "Ya birileri görürse?" Zayn rahatlatmak istercesine omzumu sıkmıştı. "Sorun değil, hallederiz." Rahatlayıp gülümsedim. "Harika o halde."

"Bence Alina'dan giyinebilirim Zayn. Baksana çuval giymiş gibi oldum." Kafa salladı. "Gayet güzel oldun Lera." Yanaklarımı şişirip üzerimdeki elbise gibi duran hoodieyi süzdüm. "Sence de fazla muhafazakar değil mi Zayn?"

Üzerime eğildi. "Seni özledim Valerie." Omuz silktim. "Karınla yatmaktansa beni arayabilirdin. Yanıma gelebilirdin." Kafasını salladı.

"Anlamıyorsun Valerie." Sürücü koltuğuna doğru dönüp ellerimi salladım. "Anlatsana o zaman? Dalga mı geçiyorsun benimle Zayn? Gönül eğlendirip bir kenara mı atacaksın beni?" Başını elleri arasına aldı. "Sonra konuşalım Valerie. Bizi bekliyorlar." Arabadan inip kapıyı sertçe kapattım. Eve doğru ilerlerken bacaklarım çıplak olduğu için hafiften üşümüştü ama aldırmamıştım.

Peşimden gelirken zile bastım. "Ortamı germe sakın." Sinirle ona doğru döndüm. "Ortamı geren ben miyim yani? Konu kesinlikle evli olman değil çünkü."

Alina kapıyı açtığında söylenerek içeri girdim. "Benim aklım yoktu seninle sevişirken." Zayn sırıtarak içeri girdiğinde Alina bu halimize gülüyordu.

"Ne de güzel anlaşıyorsunuz öyle?" Salona kurulurken Bay Scott'a selam verdim. "Biz bizeyken Harold diye hitap edebilirsin." Gergince gülümsedim. "Pekâla Harold, ne izleyeceğiz?"

Alina sevgilisinin yanına kurulup sırtını göğsüne yasladı. Ben Zayn'e kızgın olduğum için ondan beş on santim ileriye oturmuştum. "Harry Potter serisini izleyelim?" Dudak büzdüm. "Iron Man?" Zayn kahkaha attığında bakmamak için dirensemde dönüp baktım. "September ile yarışıyorsun. Hatırlatırım, Sep 6 yaşında." Omuz silktim. "Anthony sana taş çıkartır biliyorsun değil mi?"

Bay Scott homurdandığında istemsiz bir sinirle döndüm. "Iron Man bebek filmi değildir. O zaman Harry Potter da öyle." Alina tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

"Hemen sözünü geri al." Dil çıkardım. "Asla." Alina sözümü geri almam için ölümcül bakışlar atarken daha fazla dayanamayacağımı farkettim. "Pekâla geri alıyorum sakin ol." Bakışları beni gerçekten ürkütmüştü. Zayn bundan keyif alarak kollarını belime sardı ve beni kucağına çekti.

"Matematikten kalmak mı istiyorsun Alina?" Bay Scott sırıtarak bana baktığında yurkundum. Bizim notlarımız sizin oyuncağınız değil sürtükler!

"Valerie Fransızca'dan kalmak istemez değil mi?" Alina hislerime ses olmuştu. "Birbirinize bizim notlarımızla oynamayın son senem diye yeterince stresliyim zaten. Bizi germeyin." Aynı şekilde Zayn'e dönerek kaşlarımı çattım. "Beni savunmana sevindim ancak az kalsın Fransızca'dan kalmama sebep oluyordun. Seni asla affetmezdim."

Sonunda Notebook izlemekte karar kaldığımızda Zayn kavga dövüş anca kabul etmişti. Üçümüz hevesle filmi izlerken Zayn sadece beni izliyor ve arada ensemi öpüyordu. Filme olan dikkatim iyice dağılmışken dikkatle koltuğa kayıp kolunun altına girdim. Bu gidişle salonun ortasında birbirimize girecektik.

Hiçbir şey olmamış gibi davranmak istemiyordum. Ancak Zayn'i kaybetmekte istemiyordum. Hava kararmaya başladığında film bitmiş, birer bira açıp sohbet etmeye başlamıştık. "Siz nasıl birlikte oldunuz?" Alina'nın sorusuna omuz silkip cevap vermedim. Benim yerime Zayn konuştuğunda tüm dikkatimi diyeceklerine verdim.

"Birkaç yanlış mesaj ve eski erkek arkadaşı sayesinde. Belki de o salak olmasaydı onu sevecek kadar yakınımda bulunmasına izin veremezdim." Gülümsedim ve yüzümü boynuna doğru döndüm. "Rutin hayatıma bir farklılık kattığında kalbimde şimdiki yerini edindi sanırım."

queenofpotters denedim ama oldu mu bakalım... 1000 kelime, öldüm. Bana ait olmayan karakterleri yazmak o kadar zormuş ki!

my biggest mistake, malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin