11, taste

1.7K 104 54
                                    

cigarettes after sex - apocalypse

***

Renjun, aylardan sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordu. Ellerini kavrayan iki elin sıcak ve sahiplenici varlığı içine ısı dalgaları yayarken onları hiç bırakmak istemiyormuş gibi sımsıkı tutuyordu. Olmayı hayal ettiği yerdeydi. Onların yanındaydı.

"Peki neden bizden gitmek istedin o gün, evine geldiğimizde?"

Sokakta birbirlerine her şeyi itiraf ettikten sonra hasret gidermek ve konuşmak için kahve içtikleri malum yere gelmişlerdi. Jeno ve Jaemin, masanın üzerinden onun ellerini kendi avuçlarına almışlardı. Onları öpmek için büyük bir arzu duysa da üç oğlanın öpüşmeye başlaması ortamdaki atmosferi bütünüyle değiştirebileceğinden bu fikri gerilere atıyordu.

Renjun onlara her şeyi anlatmıştı. Aylardır onları varolmayan sevgililerinden kıskandığını, onlara karşı uzun süredir arkadaşlıktan öte hisler beslediğini ve hayatındaki en önemli kişiler olduklarını bir bir söylemişti. Jaemin'in yönelttiği soruyu duyunca ise yüzü düştü. Aklına kötü ve çaresiz anları gelmişti. Onları tamamen yitirdiğini düşündüğü günler. Fakat elini tutan ellerden güç alıyordu.

"Sevgili olduğunuzu öğrendiğim gece, kendi içimde her şeyi bitirmeye çalıştım. Çünkü size olan hislerimi dizginleyemezdim ve zamanla bunu istemsizce açığa çıkarırsam benden soğursunuz diye düşündüm. İlişkinize zarar vermekten çekindim. Aslında içten içe hoşuma gitmişti birbirinizi sevmeniz, öpüşmeniz. Ama bana güvenmediğinizi ve yanınızda bir yerim olmadığını düşündüm. Ertesi gün de siz geldiniz ve olanlar oldu."

"Renjun..." Jeno'nun sesi üzgündü. "Bu hislerle tek başına cebelleştiğin için üzgünüm. Biz birbirimize sahiptik ama sen hepsini tek başına üstlendin. Daha önce itiraf etmediğimiz için özür dilerim."

"Hayır, özür dilemene gerek yok. Sizin de sebebiniz benimkiyle aynı sayılırdı. Sizden iğreneceğimi düşünmenizi anlıyorum çünkü ben de böyle hissettim."

"Tamam, soruyu sormadığımı farz edelim. Bugün üzülme günü değil. Birbirimize kavuştuğumuz gün." diyerek ortamı tekrar ısıttı Jaemin.

Renjun gülümseyip iki çift gözde bakışlarını gezdirdi. Hem Jeno'nun hem de Jaemin'in gözleri parlıyordu. Mutluluk ve tutku elle tutulur cinstendi. Soğuk havaya rağmen sımsıcak hissediyordu.

Orada öyle saatlerce konuşmuşlardı. Her zamanki gibiydi fakat her zamankinden bütünüyle farklıydı.

Hava karardığında Jeno ve Jaemin ona evine kadar eşlik etti. Renjun onlara sarıldıktan sonra binaya doğru yürümeye başlamıştı ama bir şey onu durdurdu. Yavaşça arkasına dönüp biraz uzakta bekleyen, yüzleri sokak lambasının ışığıyla aydınlanan sevgililerine baktı. Üçünün de aklından aynı şey geçiyor olmalıydı ki; birbirlerine doğru ilerlemeye başladılar.

Onu bu kez kavrayan kişi Jeno'ydu. Kolları Renjun'un beline dolandı ve onu iyice kendisine çekti. Dudakları buluştuğunda Renjun ellerini onun ensesine atıp daha da yakınlaşmasını sağlamıştı. Jeno'ya ulaşabilmek için parmak uçları üzerinde durması gerekiyordu.

Jeno usta hareketleri ile öpüşmelerine yön verirken Renjun heyecandan titreyen dizlerini dik tutmaya çalışıyordu. Neyse ki belindeki güçlü kollar düşmesini engelliyordu. Alt dudağının ısırıldığını hissedince boğazından kısık bir inleme dökülmüş ve sessiz akşama yayılmıştı.

"Bugün seni öptüğümde de böyle karşılık versen ne olurdu yani." diye sızlandığını duydu Jaemin'in. Yavaşça gülümsedi ve Jeno'dan zorlukla ayrıldı. Şimdi de diğer sevgilisinin tadını istiyordu. İkisine de bütünüyle yanıp tutuşuyordu.

my propellers, norenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin