No Drama // Larry

11

Yaklaşık 1.5 saattir gömüldüğüm ödevlerimden telefonumun çalması sebebiyle kafamı kaldırdım. Ayağa kalktığımda sırtımda bir ağrı hissettim. Boynum da tutulmuştu. Sonra niye ders çalışmıyorsun diye soruyorlar. Vücudumuz bile buna karşıyken nasıl çalışalım?

Yatağıma doğru ilerledim ve üzerinde duran telefonumu aldım. Arayan Liam'dı.

"Efendim Liam?"

"Nasılsın biricik arkadaşım?"

"E senin ödevini de yaptım niye hala yalakalık yapıyorsun? Yine bir şey mi isteyeceksin?"

"Yazıklar olsun ben öyle biri miyim?"

"Evet."

"Haklısın ama bugün sadece güzel tarafımdan uyandım. Neyse şey diyecektim bugün sizin bir işiniz var mı?"

"Siz kim?"

"Sen Niall ve Ed işte."

"Hee yok ya boşum ben bugün ama onları bilmiyorum. Niye ki?"

"Ya kanka benim annemler şehir dışına çıktı da 2 gün evde olmayacaklar. Biz de dedik ki işte bizim evde film maratonu yapalım sabaha kadar film izleyelim falan."

"Eeee?"

"Siz de gelin diyoruz takılırız."

"Yani bilmiyorum ki bizimkilere sormam lazım."

Normalde hemen kabul ederdim ama Louis'in orada bana soğuk yapmasından çekiniyordum.

"Naz yapma ya tamam de. Hem bak üçümüz derken Louis'den de bahsediyorum. Hani şu derste bakışlarınla yediğin çocuk olan Louis."

"Ne alakası var ya kes sesini."

"Neyse tamam utanma gelirken de cips falan alın biz içecek alacaz."

"İyi tamam görüşürüz."

Telefonu kapatıp Niall ve Ed'e mesaj attıktan sonra annemden izin almak için aşağı kata indim.

***********

"Hadi Niall aşağıdayız seni bekliyoruz beş saattir hazırlanamadın."

"Ya kanka ben sarışınım ya ondan."

"Ne alaka?"

"Bi alakası yok sadece hatırlatmak istedim.Neyse beni lafa tutma beş dakikaya geliyorum."

Telefonumu cebime koyduktan sonra yan tarafımda volta atan Ed'e döndüm. Beklemeyi hiç sevmezdi ve şu an eminim ki kafayı yiyordu. Biraz daha bekledikten sonra Niall apartmandan çıktı ve yanımıza geldi.

"Sonunda geldin gerizekalı. Ben sana demedim mi beklemekten nefret ediyorum diye?"

"Oy oy oy Ed'im benim canım arkadaşım biraz beklediysen ne olmuş yani asabi tırtılım?"

Niall Ed'e yılışmaya başlayınca Ed onu ittirdi ve yürümeye başladık. Liam'ın evine yaklaşınca evin yanında olan markete girdik ve abur cubur aldıktan sonra evin önüne geldik ve kapıyı çaldık.

Salak gibi heyecan yapmıştım elim ayağım durmuyordu ve yanımdakilerin bunu fark etmemesi için yol boyu saçma sapan espriler yapmıştım. Arkadaşlarım da gerizekalı olmadıkları için anlamışlardı gergin olduğumu ve onlar da yol boyu benimle dalga geçmişlerdi.

Beş saniye sonra kapıyı Liam açtı.

"Oooo hoşgeldiniz geçin içeri."

Liam'ın evine daha önce gelmiştik çünkü dördümüz ilkokuldan beri arkadaştık sonra Liam ortaokulda başka okula geçince bu sefer Louis ve Zayn ile samimi olmuştu ve lisede hepimiz aynı okula düşmüştük.