Yüzüme vuran hafif rüzgarla birlikte gözlerimi kapattım ve oturduğum sandalyeye daha da yayılıp anın tadını çıkarmaya başladım.
Günlerden cumartesiydi ve altı kişilik arkadaş grubumuzla- evet artık resmi olarak arkadaş grubuyduk- en sevdiğim kafede oturup sohbet ediyorduk. Daha doğrusu onlar ediyordu çünkü ben kahvemi yudumlarken dışarıyı izliyordum.
Yanımda oturan Louis konuşmaya katılmadığımı fark etmiş olacak ki bana doğru döndü. Sandalyemin ondan beş santim ötede olduğunu görmesiyle kaşlarını çatıp sandalyemi kendikiyle birleştirdi. Sonra kolunu omuzuma attı ve kulağıma fısıldadı.
"Biz niye hep bunlarlayız ya bir balayı falan yapmamız gerekmiyor muydu? Sonuçta yeni çıkmaya başladık."
Dediği şeye gülerek şakacıktan kafasına vurduğumda o da güldü ve yanağıma kocaman sulu bir öpücük kondurdu. 'Iyy' yapıp sahte bir sinirle yanağımı silerken karşı masaya oturan kişileri görmemle elim yanağımda dondum kaldım.
Eskiden yakın arkadaşım olan ama sonra arkamdan çevirdiği dolapları öğrenmemle kavga ettiğim ve bütün okula birbirimizi rezil ettiğimiz şerefsiz buradaydı. Ona kilitlenmiş bir şekilde bakarken yerine kurulduğu gibi onun da gözleri beni buldu. Benimle aynı tepkiyi veren yüzüne sinirli bakışlar atıyordum ki yanımdaki bedenin rahatsızca kıpırdandığını fark ettim.
Louis'e döndüğümde benle karşımdaki şahısa anlamayan gözlerle baktığını gördüm. Benim de ona baktığımı gördüğünde sorarcasına kaşlarını kaldırdı. Ona durumu kısa bir şekilde açıkladığımda da 'Rahatsız olacaksan kalkalım.' dedi ama kalkmayacaktım. Sonuçta birkaç yıl önce olmuş bir olaydı ve biz büyümüştük yani bunu sorun edeceğimizi sanmıyordum. Umarım.
***********"Ben diyorum ki çıkışta bize gidelim hem bizimkilerde evde yok."
"Bana uyar."
"Bana da"
"Harry sen ne diyorsun?"
Bana yöneltilen soruyla gözlerimi karşı masadan aldım ve arkadaşlarıma döndüm.
"Uyar bana da"
Louis bendeki dalgınlığın sebebi olan kişiye döndü ve pis pis bakmaya başladı. Tony de ona bakınca aradaki gerilimden rahatsız oldum ve Louis'in kolunu tutup kendime doğru çektim ve göğsüne yaslandım. Yaklaşık bir saattir Tony buraya dik dik bakıyordu ve Louis iki defa onunla konuşmak için kalkmaya yeltenmişti ama her defasında onu son anda yumuşatmıştım. Şimdi olduğu gibi.
Kollarını bana sardığında saçlarımı kokladı ve ben de karşımda oturan arkadaşlarımızdan biraz utandığım için karnını gıdıkladım. Gülerek geri çekildiğinde ben de ona gülümsedim ve yaklaşıp dudaklarıma kısa sayılmayacak bir öpücük kondurdu.
Niall ve Zayn'in gülmesiyle utanarak geri çekildim ve arkama yaslandığımda karşı masadaki Tony'nin sesini duydum.
"İbne oldukları yetmiyormuş gibi bir de herkesin içinde öpüşüyorlar."
Bu sefer sinirle ayaklanan Louis'e engel olmak yerine ben de onunla birlikte kalktım. Yeter artık çok olmuştu bu. Masalarına yaklaştığımızda Tony bize sırıtıyorken Louis elini sertçe masaya vurdu ve Tony'e doğru eğildi.
"Derdin ne senin?"
Sırıtması yüzüne daha da yayılırken bacak bacak üstüne attı ve arsızca cevap verdi.
"Derdim sizsiniz. Hoşlanmıyorum yüzünüzü görmekten."
"Siktir olup git o zaman bakma bize."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Drama // Larry
Fanfictionsizi sinir etmeyecek ama klişelerle dolu bir kurgu (smut içerir!)