No Drama // Larry

20

"Zayn?"

Liam'ın sesini duyduğumuzda hepimiz şaşkın gözlerle birbirimize baktık. Kapının önünde ne konuşuluyordu anlayamadan sinirli bir ifadeyle önce Liam sonra da Zayn salona geldi.

"Hepinize afiyet olsun."

Zayn'in yüzünde bizi görünce oluşan gülümseme hepimize yayılmıştı. Ayağa kalkıp herkese teker teker sarılıp selamlaştı.

"Selam Prenses Harry, saçlar yakıyor." Her zamanki gibi bana bulaştığında karnına dirseğimi geçirdim.

"Bulaşma sevgilime saçlarını çim gibi yolarım Malik."

Zayn gülüp tekrar Louis'ye sarıldığında bir süre öyle kaldılar. Liam'a baktığımda üzgün bir ifadeyle Zayn'e bakıyordu. Onu öyle görmeye dayanamadığım için yanına gidip sırtını sıvazladım destek olmak için. Ne kadar üzüldüğünü görebiliyordum ve Zayn'e bu yüzden çok kızgındım ama Zayn'in yüzünde de aynı üzgün ifade olduğu için bir şey diyemiyordum.

Annem ayakta dikildiğimizi fark ettiğinde "Hadi otursanıza. Zayn oğlum sen benim yerime otur ben sana tatlı getireceğim." dedi.

Yerlerimize oturduğumuzda Zayn hala ayakta dikiliyordu. Sorar gibi ona baktığımızda omuz silkti ve konuştu

"Teşekkür ederim Anne ama oturmayacam. İzninizle Liam ve ben biraz konuşalım."

Zayn, bir cevap bekler gibi Liam'a bakınca Liam hiçbir şey demeden yerinden kalkıp ceketini aldı ve bize iyi akşamlar dileyip dışarı çıktı. Zayn de bizimle vedalaştıktan sonra Liam'ın ardından dışarı çıktı.

Hepimiz sanki onları duyabilecekmişiz merakla beklerken Niall'ın sesiyle irkildik.

"Eee biz ne yapıyoruz kankalar? Ben diyorum ki yemek yemeye gidelim."

Niall'ın yemekten kalkıp yemek yemeyi teklif etmesi bizim için alışıldık bir durum olduğundan garipsememiştik ama annem ve Jay şaşkın bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı.

                               **********

Loş ışıkta sevgilimin göğsüne yaslanmış bir şekilde içeceğimi yudumlarken yan tarafta sarhoş bir şekilde dans eden insanları izliyordum. Louis ise Ed'le yine nedenini bilmediğim bir tartışmaya girmişti. Niall da onları dinleyip arada bir ortamı kızıştırıyordu.

Birbirini yalamaya başlayan insanları izlemekten sıkıldığımda önüme döndüm ve elimi masaya vurup arkadaşlarımı susturdum.

"Çok sıkıldım oyun oynayalım."

Niall fikrimi çok beğendiğini belli edip hevesle başını sallarken Louis masaya vurduğum elimi alıp öptü.

"Ne oynayalım güzelim söyle bakalım."

İşaret parmağımı alıp yanağıma bastırdığımda düşünüyormuş gibi yapıyordum. Bir şey bulamadığımda yardım ister gibi karşımdaki Ed'e baktım ve onun aklına bir fikir geldiğini parlayan gözlerinden anladım.

" 'Daha önce hiç' oynayalım." yüzlerimize teker teker bakıp hiçbirimizin oyunu bilmediğimizi fark ettiğinde açıklamaya başladı. "Biri çıkıp örneğin 'Daha önce hiç öpüşmedim' diyecek ve öpüşenler de shot atacak. Ya da ben 'Daha önce hiç dayak yemedim' diyecem dayak yiyenler shot atacak. Anladınız mı?"

Hepimiz onayladığımızda görevliyi yanına çağırıp shot bardakları ve bir şişe vodka istedi. İstedikleri gelince de bardakları doldurduk ve Ed oyunu başlattı.

"Basit şeylerle başlayalım çünkü bu oyun sarhoşken daha eğlenceli. Daha önce hiç anneme yalan söylemedim."

Dördümüz de shot attığımızda Niall devam etti.