"Can! O köpeğin burada ne işi var!"
"Beste... Şey. Çok tatlı öyle değil mi?" Canın yüzündeki şapşal gülümseme ona çok yakışsada yanındaki çirkin şey olayı bozuyordu. Burun kıvırarak Canın yanına gittim.
"Buraya kimse gelmediği için mi burada?"
"Hayır. Yani bilmiyorum. Bana ait değil. Iki gündür burada."
Elindeki hareketli varlık durmazken Canın diğer tarafındaki kitaplara baktım. Eski ve yeni kitaplar birbirine karışmış ve yarısı Canın çantasının içinde.
"Sanırım diğer yarısı sığmadı."
"Evet."
Bir-iki dakika sessiz kaldık. Ben elime geçirdiğim şiir kitabına bakarken Can köpekle oyalanmaya devam etti.
Şiirden anlamadığımı anladığımda kitabı yerine koydum ve yerde çirkin şeyin neresinin tatlı olduğunu bulmaya çalıştım.
"Hadi ama senin dersin yok mu? Oyalanma bu çirkinle."
"Neden? Sende mi çömez diyeceksin? Bu liseyi tutturabilecek kadar iyiyim. Yeterince çalışıyorum. Beni düşünmene gerek yok."
"Ha-hayır. Can ben öyle demedim. Neden hep yanlış anlıyorsun?"
"Boşversene."
Beklediğim şeyi yaptı, çantasını aldı ve gitti.
Canın beni duyacağını umut ederek bir of çektim. Çirkine, ne kadar çirkin olduğu hakkında öğüt verdim. Kendini bir şey sanmasın.
"Asil!"
Oha Başağın köpeği mi? Korkmuyor muydu?
"Yavaş ol biraz. Çirkin iyi."
"Çirkin?"
"Ne yani buna Asil mi diyeceksin?"
"Evet adı Asil ve bana ait."
"Tamam, iğnelemeyi kes."
Başak, köpeğin bir şeyler yemesini sağlarken Başakla konuşmak için fırsat yakaladım.
"Başak neden bu kadar soğuksun?"
"Seni sevmiyorum,"
"Pekala... sen bilirsin."
Bana bakmadan konuşmaya devam etti.
"Seni hiç sevmemiştim."
"Ov, tamam."
Ve hala bakmıyordu. Onunla konuşurken gözlerine bakmaya çalıştım. Bakmadığı için söze girdim.
"Neden?"
"Ne!"
"Başak sakin ol. Konuşmaya çalışıyorum."
"Konuşma benimle."
"Ama istiyorum."
Fazla sinirlendi sanki. Umrumda değil. Ben ne yaptım!
"Dinle beni. Sana ne yaptım?"
"Madem soruyorsun al cevabı, güzelsin, Enes seni seviyor! Farketmediğin kişiler senin peşinde ! Bunlar zerre umrunda değil. Geleceğinin peşindesin! Derslerin mükemmel, sınavı tam puanla geçtin, kısacası güzelsin ve ileride iyi bir kariyerin olacak!"
Dediklerini onun yanında düşünemeyeceğim . Başağın yanından uzaklaştım.
Konuşmak hep tercihim olmuştur. Düşünmekten nefret ederim.(felsefe hariç!)
