Orada uyuyakalmıştım.
Kalktım ve gerilip yürümeye devam ettim.
Yaklaşık üç saat yürümüştüm. Heralde olan bir kilo fazlamı vermişimdir.
Çok yorulmuştum. Eddy ile ayrılalı yaklaşık beş gün olmuştu.
Kendimi halsiz hissediyordum. Havaya baktım, bulutlar kararmıştı. Galiba yağmur yağacaktı.
"Lanet olsun! Yağmur yağacak!!"
Ağğh keşke sesimi duyan bir babam olsaydı. Yada bir arkadaşım falan-anne konusuna hiç girmeyin-.
Bir saat. Bir saat sayı sayarak yolda yürüdüm-Bir saat olduğunu saydığım sayıdan anlıyorum cahil değilim-. Havaya baktım. Bulutlar çoğalmış ve kızgın bir şekile bürünmüştü.
Burnuma bir damla düştü. Ve sonrası..
Kapkaranlık heryer. Kötü bir fikirdi bu anlamıştım artık. Kaçmak kötü bir fikirdi.
Ama olmuştu bir kez. Kaçmıştım..
Gözümü açtığımda, bir kulübedeydim. Ve karşımda-belki tahmin etmişsinizdir-Eddy. Ben gözlerimi zar zor açıyordum. Eddy bana bakıyordu. Size nasıl anlatabilirim o anki duygularımı.. Hani böyle biri gider, ve geri gelir. O anda hissettiğiniz duygu-ama sevdiğiniz önem verdiğiniz biri-.
"Eddy? Beni nasıl buldun, bana ne oldu, burası neresi??"
Çok fazla soru sorduğumun farkındaydım üstüme gelmeyin.
"Benim kendi yaptığım kulübe-kulübe dal ve yapraklardan yapılmıştı dayanıklı değildi ama idare ederdi sanırım-.Seni dışarda yemek ararken buldum. Yağmur yağıyordu ve sen öylece yatıyordun."
"Yağmur mu!?"
Buna inanamadım benim ölmem lazımdı.
Ama ölmedim. Sanırım hayat benim zorluklara karşı gelmemi istiyor. Bilmiyordum, kafam o kadar karışmıştı ki hiç bir şey düşünemiyordum.
"Ama galiba yağmurun bir yan etkisi oldu."
"Ne!?"
Ne yan etkisi? Ne oluyordu. Ama en büyük soru, Eddy bunları bilebilecek kadar zeki miydi?
Yinede bunu sesli söylemedim. Yine küserdik çünkü.
"Ateş etmeyi dene.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Sevgilim
RandomBir ateş kız ve normal insanın maceraları içinde kaybolacaksınız