Bölüm Şarkısı: Sabrina Carpenter-Sue Me
nakrargzr: Çok güzelsin bebeğim
denizzsayman: Güzel mi
denizzsayman: Yakışıklı demek istedin herhalde
nakrargzr: Hayır tam olarak güzel demek istedim
denizzsayman: Bir erkek nasıl güzel olabilir ki
nakrargzr: Deniz...
nakrargzr: Kendini benim gözümden görmediğin için böyle diyorsun
nakrargzr: Sen dünyanın en güzel varlığısın Deniz
nakrargzr: Ve kesinlikle itiraz kabul edemem bu konu hakkında
nakrargzr: Çok hassas bir konu yani benim için
denizzsayman: Neyim güzel olabilir ki
denizzsayman: Yakışıklı olduğumu da düşünmüyorum zaten pek
nakrargzr: Aynanın önüne geçip kendine sadece alıcı gözüyle bakma
nakrargzr: Aynanın önüne geç ve her bir yerini ayrı ayrı incele
nakrargzr: Hafif pembe dolgun dudakların
nakrargzr: Minik burnun
nakrargzr: Kumral, alnını kapatan saçların
nakrargzr: Yeşil ağırlıklı ela hafif çekik ama kocaman gözlerin
nakrargzr: Mutlu olunca gözlerindeki o ışıltılı bakış
nakrargzr: Ağlamak istediğinde burnunun kızarması
nakrargzr: Sıkılınca dudaklarını büzmen
nakrargzr: Senin her halinde kusursuz bir güzelliğin var Deniz
denizzsayman: Kimsin sen
denizzsayman: Neden beni bu kadar iyi tanıyan birinden mağdur bırakıyorsun beni
denizzsayman: Neden seninle karşı karşıya konuşamıyorum
denizzsayman: Neden ben de senin her halini inceleyemiyorum
nakrargzr: Özür dilerim ama bunu sana söylemeyeceğimi biliyorsun
denizzsayman: Evet biliyorum
denizzsayman: O yüzden kendim bulacağım seni
denizzsayman: Başından beri sana saygı duydum
denizzsayman: Ama beni bu kadar iyi bilen birini benim bilmemem çok büyük haksızlık
***
Deniz
Aramızda bir şey olmayacaktı tabii ki. Ama o bunun nedeni Emir zannediyordu. Emir'le ilgili dövme yaptırmamın sebebi eski sevgilime olan sadakatim değildi. Emir'in ölümünden birkaç gün önce ayrılmıştık ve bu ikimizin ortak kararıydı. Ama üstüne onun öldüğünü duymak canımı yakmıştı. Bunun üzerine dövme yaptırmıştım. Sonuçta önemli olan ayrılmamız veya eskiden birbirimize aşık olmamız değildi. Önemli olan birbirimize karşı hep saygılı olmamızdı ve bende bu duyguları yaşatmak adına bir dövme edinmiştim.
Kimse bunları bilmezken onun bilmesini beklemezdim. Ege'yle Kaan'dan öğrenmediyse imkansızdı çünkü. Ama şimdilik Emir yüzünden bir şeyler olmayacağını bilmesi iyiydi. Zamanı gelince ve ben kim olduğunu öğrenince asıl nedenini açık açık söylerdim.
"Deniz bizimle misin abi?"
"He evet n'oldu?"
"Ohoo ne anlatıyoruz biz iki saattir."
"Ne bileyim oğlum dalmışım işte."
"İyi, peki. Eee şu sana yazan... Bulamadın mı hala kim olduğunu."
"Emin değilim. Sanırım pek tanımadığım biri."
"Herhangi bir şey biliyor musun onunla ilgili?"
"Hayır, kendinden bahsetmiyor. Bu okulda olduğunu biliyorum sadece."
Evet Kaan'la Ege'ye bahsetmiyordum konuştuklarımızdan. Sanki anlatmasan daha iyiydi gibi geliyordu. En azından kim olduğunu bulana kadar...
***
Rüzgar
Çok sıkıntı değildi beni bulmak istemesi. Sonuçta gelip telefonuma girip karıştıracak hali yoktu. Sınıfta Sarp'tan başkasının da haberi olmadığından kime sorsa cevap alamazdı. Ama sonuçta imkansız değildi ve bu bir sorundu.
"Sarp, Deniz beni arayacağını söyledi."
"Sen ne dedin?"
"Ne diyebilirdim ki? Bir şey demedim."
"Görüldü mü attın çocuğa aptal."
"Evet niye ki?"
"Yani ne bileyim korktuğunu falan sanacak seni bulmasından."
"..."
"Korkuyor musun?"
"Emin değilim."
"Anladım."
"Aras nerede ya?"
"Neden, n'oldu?" diye sordum yanımıza gelen Toprak'a. Belen'le beraber bize doğru yürüyorlardı ellerinde test kitaplarıyla.
"Sence?"
"Sorun mu var yine?"
"Hmhmm."
"Harbi oğlum neden gelmedi yanımıza bugün hiç?"
"Ya bu geçenlerde birinden bahsediyordu ya Fransız mıymış neymiş işte ona yazmış. Saçmalamış baya ama arada Fransızca bir şeyler de söylemiş. Meğer bu çocuk Türkçe biliyormuş, ne saçmaladığını sormuş bu aptala. E doğal olarak rezil olmuş. He bu arada bir iki bir şey yazsa neyse de bir senedir böyle saçmalıyormuş."
"Eee?" diye sordu açık ağzıyla beni dinleyen Belen.
"Eee'si kendisi şuan çok depresif bir iguana."
***
"Ya nasıl sakin olmamı bekliyorsun, nasıl?" okul çıkışı Aras zorla herkesi kendi evinde toplamıştı. İçini dökmesi gerekiyormuş. Falanmış filanmış.
"Yani en azından Türkçe biliyormuş."
"Sarp salak mısın salak rolü mü yapıyorsun anlamıyorum."
"Ya hayır en kötü ne demiş olabilirsin ki çocuğa. Biraz sulanmışsın sadece."
"Aynen altı üstü bir senedir neredeyse her gün yavşadım çocuğa. Biraz sulanmışımdır sadece değil mi?"
"O ne saçmaladığını sorunca sen ne dedin ona?"
"Siktir yazdım."
"Aras bu zamana kadar nasıl yaşadın merak ediyorum. Hayır yani derslerin falan da iyi olunca zeki bir şey sandık seni."
"Düzgünce açıklama yapmayı düşünmedin mi hiç?" ikizim diye demiyorum çok mantıklı bu kız.
"Açıklama yaptım zaten."
"Ne dedin?" diye sorduk aynı anda.
"Pardon arkadaşım yazmış dedim."
******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paperwhite | bxb
Teen Fictionnakrargzr: Demek minik bebeğimiz omzuna nergis dövmesi yaptırmış. denizzsayman: Minik? denizzsayman: Bebeğimiz? nakrargzr: Aa özür dilerim yanlış yazmışım. denizzsayman: Önemli değil. nakrargzr: Bebeğim diyecektim. :)