"Telefonunda ne diye kayıtlıyım? Adım u harfi ile başlamıyor." Dedi Çınar Aylin'e.
"Sevdiğim bir animedeki sarışın ve mavi gözlü bir karakterin adı. Usui, telefonumda Usui'm diye kayıtlısın." Dedi Aylin de.
Leo Yudum'un numarasını istedikten sonra herkes bir bakışmıştı ve Rüzgar'ın da morali bozulmuştu ama kimseden ses çıkmamıştı. Yudum da numarasını verdikten sonra eğlenmeye devam etmiştik. Müzik açıp dans falan etmiştik. Sonra da hepimiz uyuyakalmıştık zaten. Sabah olduğunda ise ilk uyanan Çınar ile Ege olmuş olmalı ki, diğerlerimiz uyandığında kahvaltı hazırdı.
***
"Hani yarın okula beraber gidecektik? Erkenden gitmeniz olmadı bak işte." Dedi Ege.
"Olmaz, babamlar eve çağırıyor. Birimiz nereye, hepimiz oraya." Dedim ben de. Aslında yalandı. Bu gece de Yudumlar'da kalacaktık. Yalan söylemek zorundaydık yoksa bırakmazlardı. Vedalaştıktan sonra, Ege kapıyı kapatmadan önce, Rüzgar Leo'yu kolunun altına alarak dosthane bir şekilde içeriye yöneltti ve bizim görüş alanımızdan çıktılar. İçimdeki ses iyi şeyler olmayacaģını söylüyordu, en azından Leo için. Ege kapıyı tamamen kapattıktan sonra Aylin konuştu.
"Bu arada Elfida nasıl? Ne zamandır soracağım unutuyorum hep." Elfida benim, en az Yudum ile Aylin kadar yakın arkadaşımdı. Ve evvelki sene kanser olduğunu öğrenmiştik. O da öğrenir öğrenmez bize söylemişti zaten. Bizden bir yaş küçüktü ve bir alt sınıftaydı, Aylin ve Yudum ile benim ile yakın olduğu kadar yakın değildi. O da bir zamanlar Ege'ye aşıktı. Biraz flört etmişlerdi fakat Ege onunla da sadece eğlenmişti. Kanser olduğu ortaya çıkınca okulu bırakıp tedaviye başlamak zorunda kalmıştı. Geçen hafta kanserin dördüncü evresine geçtiğini öğrenmiştik, son evre, bir şans bırakmayan evre...
Adının lanetinden miydi bilinmez, Elfida işte... gözden çıkarılmış kız. Onu hatırlayınca moralim fazlasıyla bozulmuştu ve gözlerim de dolmaya başlamıştı.
"Son evrede." Dedim. "Gözden çıkarıldı." Ve gülümsedim, acı bir şekilde.
O sırada yürümeyi bırakıp olduğumuz yerde durup bakıştık birkaç saniye. Sonra da kızlar bana sarıldılar. Ağlamaya başlamıştım bile.
***
2 hafta sonra...
"Çınar ile nasıl gidiyor?" Diye sordum Aylin'e. "Sanırım güzel." Diye cevap verdi. Resmen iki haftadır çıkıyor sayılırlardı. Bunun bir haftası flört ederek geçmişti. Sonra da sevgili namına kavuşmuşlardı işte. Ege ile benim aramda da birşeyler gelişmeye başlamıştı. İstediğim oluyor gibiydi. Amacıma ulaşmama az kalmıştı. Yudum bir süre etrafı inceledikten sonra bana çevirdi başını. "Senin Ege ile nasıl gidiyor?"
"Eşeğe altın semer de vursan yine eşek işte. Tek derdi nude. Belli ki gavatın önde gideni, annesine saygı duymuyor olmalı ki bir yavşak olarak sürdürüyor hayatını." Diye cevap verdim.
"Nude istiyor derken? Senden mi yoksa Elif'den mi?" Diye sordu Yudum. "Benden istemeye götü yer mi sence?" Diye sorunca kaşlarını çatıp birkaç saniye düşündükten sonra başını iki yana salladı ve yemez dedi.
"Peki Elif atıyor mu?" Diye sordu Aylin. Aylin'e bunu cidden soruyor musun bakışı attım. "Evet atıyor, ama attığı salak internette azıcık gezinse, en kötüsü fotoğrafları google da aratsa onların sahte olduğunu anlardı." Dedim ben de defterime birkaç yazı yazarken. İkizler önümüzdeki sıraya oturunca Rüzgar söylenmeye başladı. "Leo piçi gitti sonunda. Bir an Türkiye'ye temelli gelip bize yerleşecek ve burada okuyacak falan sandım." Yudum da ona gıcıklığına yapar gibi konuştu. "Neden öyle diyorsun? Tatlı çocuk bence."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Kalalım Ayrı? -texting-
Short Story05*********: Yollarımız aynığı 05*********: Yönlerimiz aynığı 05*********: Sonlarımız aynığı 05*********: Nasıl kalalım ayrığı 05*********: Aklımız aynığı 05*********: Fikrimiz aynığı 05*********: zor kalırız ayrığı Ege: Seni şu an engellememem için...