Dasha...
Kapının kenarına bıraktığım tuvali alarak odamdan çıktım ve aşağı inmek için merdivenlere yöneldim. Ege söyler söylemez yapmaya başlamıştım zaten. Ondan sonra da okuldan gelince uğraşmaya başlamış ve üç saat de bitirmiş sonrasında da kurumaya bırakmıştım. Ertesi gün de, yani bugün, cumartesiydi ve Ege ile buluşacaktık.
Merdivenlerden inerken annem ile babamın sesini işittim. Bağırışıyorlardı. Her zamanki gibi...
Artık umursayamıyordum bile kavgalarını. Onlara aldırmadan merdivenlerden inmeye devam ettim. Yanlarından geçerken onlara haber vermeyi gerek duydum.
"Ben çıkıyorum." Dedim ruhsuzca.
"Nereye?" Dedi babam.
"Arkadaşımla buluşacağım." Dedim.
"Hep dışarı çık zaten, hiç ders çalışayım ya da ev işlerine yardım edeyim yok." Diye söylendi annem. "İşin gücün ya resim ya da yatmak. Bir kere izin aldın mı sen gitmek için?"
Eğer ters bir cevap verirsem hiç izin vermeyecekti. O yüzden bıkkın bir şekilde huyuna gittim.
"Gidebilir miyim?" Dedim.
"Hayır gidemezsin." Diye cevap verince terslemeye karar verdim. "Niye, evde çok mu lazımım sana?! Cidden ya, her dediğinizi yaptırıyorsunuz, tebrikler yeni bir mutfak robotunuz oldu." Diyerek ellerimi birbirine vurarak alkışladım.
"Sen git kızım." Dedi babam.
"Nereye gidiyor, ben izin verdim mi?!" Diye bağırdı annem.
"Ben izin verdim ama!" Diye cevap verdi babam da. Bende daha fazla değişiklik olmasın diye onları kendi hâline bırakarak evden çıktım. Ailem bütün hayatımı kaplıyordu. Ve bu hayatta beni mutlu eden bir tek arkadaşlarım, kardeşim Emre ve Ege vardı. Emre Stefan'ın göbek adıydı. İkimizin göbek adı da e ile başlıyordu. Babam yabancı olduğu için ikimizin de asıl adı yabancıydı.
Buluşacağımız kafeye gitmem için metroya binecektim. Metro istasyonuna yürümeye başladım. O sırada arka cebimdeki telefonum titredi. Bana pek mesaj gelmezdi ama belki gelmiştir umuduyla cebimden telefonu çıkarıp ekrana baktım. WhatsApp'dan bildirim vardı. Ben WhatsApp'ı da pek kullanmazdım, oradan birtek Ege ile konuşuyordum. Zaten mesaj da ondandı.
Ege-su: Hayırdır ses seda yok
Elif: Seda kim
Ege-su: Sinirlenmeyeceğim
Ege-su: Bilgi vermemek için mi yazmıyorsun yoksa?
Elif: Bu zeka sana fazla, demek isterdim ama
Elif: Herkes senin gibi boş insan değil
Ege: Şimdi sen bana boş insan mı demek istiyorsun?
Elif: Açıkça belirttiğimi düşünüyorum
Ege: Neyse ben Dashaşkımı bekleyeceğim
Ege: Sana iyi boş olmayan zamanlar
Elif: Dashaşkım mı
Elif: O ne be
Ege: Düşündüm de, Dasha'da beni çeken birşey var, ben de o beni nereye götürürse oraya gitmeye karar verdim
Elif: Ha tasmamı taktım ucunu da verdim onun eline diyorsun?
Ege: Ne alakası var şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Kalalım Ayrı? -texting-
Historia Corta05*********: Yollarımız aynığı 05*********: Yönlerimiz aynığı 05*********: Sonlarımız aynığı 05*********: Nasıl kalalım ayrığı 05*********: Aklımız aynığı 05*********: Fikrimiz aynığı 05*********: zor kalırız ayrığı Ege: Seni şu an engellememem için...