"Yürüyorum, sonsuzluk denen sona..."
"Selamın aleyküm"diyerek tavanıma el sallayıp yataktan kendimi aşağı attım. Halının üzerinde üç tur döndükten sonra sırtım sandalyeme çarpınca durmak zorunda kaldım.
"Gizemli kızımız ile aynı okuldayım!"
Başta fısıldı sonda bağırtı olan cümlem ile zıplayarak ayağa kalktım. Bugün yakışıklı olmam lazımdı.Koşarak banyoya gittim, hızlıca duş aldım ve geri dönüp okul formamı giydim. Yüzümdeki yara izlerinin bana kattığı havayı inceledim. Doğru, dünkü kızın da söylediği gibi, serseri ama yakışıklı...
Wow!
O kızın da bana düşmemesi imkansız. Bu kadar yakışıklı bir yüze.
Ayna karşısına geçip saçlarıma jole sürerken gülerek kendime bakıyordum. Ah bir de gözlerim renkli olsaydı var ya... Şehirde adam kalmazdı.Egom benden önce kahvaltı etmiş ve köşesine karnını okşaya okşaya oturmuştu. Şimdi sıra bende.
Uçarak kahvaltı sofrasına oturdum. Bugün babam işe erken gitmişti.
"O saçının hali ne Dora?" diyen annem ile ağzıma bir parça peynir attım.
"Çok yakışıklı gözüküyorum değil mi?" dediğimde gözlerini deviren anneme yan gülüşümü attım.
"Hayır, torbacılara benziyorsun." demesiyle peynir genzime kaçmıştı resmen. Beş altı kez öksürüp kendime gelmeye çalışırken annem kalkmış sırtıma, arada da sırf saçım bozuldun diye, kafama vurmuştu.
Eşyalarımı alır almaz sinirle evden çıktım.
"Siz ne anlarsınız modadan!?"
Kapının önünde, annemin duymayacağını bildiğimden, rahatça bağırıyordum ki içeriden bir çığlık geldi.
"Seni duyuyorum!"
Tabanları yağladığım gibi koşarak okula gidiyordum ki Matematikçi Memati'yi gördüm. Merdiven başında sakalı ve saçı uzun olanları kenara çekiyordu. Gülşen hoca da makyajlı kızları ayırıyordu.
Neyse ki benim sakallarım bu sabah özenle traş edilmişti.Sinsi bir gülüş ile kapıdan geçecekken siyah bir sırt çantası ve telaşla koşan bir kız gördüm.
O!?
Merdivenleri hızla çıkıp ona yetişmek için depar atmıştım ki bir anda yakamın tutulması bir oldu. Bedenim alt kısmı üst kısmımdan daha öndeydi. Sonrasında ise sırt üstü düşmemek için geri geri yürüdüm.
Ne var yine Memati? Ne var? Bak yine kaçırdım kızı!
Somurtarak arkamı dönmüştüm ki Memati'nin alay eder gibi bakan bakışlarını gördüm."Kafana şerbet mi döktün? Parlıyorsun." dediğinde yüzümü daha da astım. "Çabuk aşağı in, okulun çeşmesinde başını yıka. Çabuk!" dediğinde sinirle çantamın kollarını düzelttim ve aşağı inmeye başladım.
"Bu yaşlılar moda katili."
Sırf sinirimden ve kafamın bir volkan olup patlama potansiyelinden dolayı kafamı çeşmenin altına soktum. Ellerimle iyice karıştırıp üst kısmı uzun olan saçlarımı sırılsıklak ettim. Sessizce suyunu sıkarken içimden ne küfürler ediyordum, haddi hesabı yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stalker
Humor[TAMAMLANDI.] MİT'de Bir Gece'nin 2. Kitabıdır. Garip bir gecede, garip bir kıza , bir bankın üzerinde, kalpli yarabantlarıyla aşık oldum... Mecazen değil, o gece sırılsıklam aşık olmuştum. 17 yaşımda, her şeyin dolu dolu yaşandığı zamanlard...