25.🌃 Stalker 🌃

2.7K 494 216
                                    

"Komiksin ama güldürmüyor..."


Adamların yerde kıvranan aciz bedenlerine tepeden bir bakış attım. Yanımda Lina olmasa çok daha vahşi davranabilirdim ama onu kendimden soğutmak istemiyordum.

Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve dağılmış saçlarımı geriye atıp derince bir iç çektim.

Arkamı döndüğümde arabaya yaslanmış bedenini, üzerimde gezinen yeşil gözlerini ve yüzünde kurumuş kanı görünce yutkundum.

Sakinim...

Hızlıca üzerine yürüdüm. Elini tutarken "gel." diyerek arka kapıyı açtım ve nazikçe koltuğa oturttum. Peşi sıra dövüşmeden önce hangi ara yere attığımı bilmediğim montumu ve poşetleri alıp ben de arabaya bindim.

Arka koltukta yüz yüze gelince hızlanan kalbim yüzünü görünce acıyla kıvranmıştı.

Derince bir nefes koy verip elimdeki poşeti ön koltuğa koydum ve montumu katlayıp sırtının arkasına koymak üzere eğilmişti ki benden geriye kaçtı.

Benden...

Beni dövebilirdi, beni etkisiz hâle de getirebilirdi. Bunu o da biliyordu, ben de biliyordum. Peki canımı yakan şey neydi?

Hani boğazımı düğümleyen?

Kimden çıkarabilirdim ben bunun acısını?

Bir anda kendimi kaybetmiştim. Arkamdaki adamlardan güzel bir kum torbası olurdu. Elimdeki montu hırsla, Lina'nın omzundan, arkaya attım ve arabadan indim.

Onları dövecektim, hırsımı atacak ve kendimi göle atıp boğacaktım! Evet! En doğrusu buydu.

"Dora!"

Ayaklarım olduğu yere çivilendi.

Dolan gözlerime eşlik eden kalp atışlarımla ayak uçlarına baktım.

İlk kez ismimi söylüyordu...

Bağıra bağıra hem de.


Aptal bir göz yaşı, aptal bir yavaşlıkla elmacık kemiklerinden ellerime düştüğünde hıçkıra hıçkıra ağlamamak için başımı kaldırdım ve gökyüzündeki milyonlarca yıldızdan sadece birine baktım.

"Gelir misin? Alnın acıyor..." dedi, güldüğünü sesinin o incelmiş tonundan anlayabiliyordum.

Derince bir nefes çektim ve elimin tersiyle gözlerimin altını sildim. Erkek adamlar da ağlar...


Omuzumun üstünden dönüp de baktığımda bana anlayışla bakan yeşil gözleri titretti bedenimi. Bir de elini alnına götürüp de dudaklarını büzünce gözlerim tatlı hâline takılı kaldı.

Önüme döndüm ve telaşla tekrardan gözlerimi silip yerdekilerden birine tekme attım. Oh olsun...

Hızlıca arabama döndüm ve önce kaportaya yöneldim ve içerisinde diğer ilk yardım kutumu çıkardım. Bunları hep Lina kaykayından düşerse diye taşıyordum. Şoför koltuğunu biraz öne çektim ve arkada daha geniş bir yer oluşmasını sağladım.

Arka koltukta yanına oturduktan sonra montu dizlerimin üzerine serdim. Çekingen ve heyecanlı olsam bile ensesini tuttum ve bir cesaretle başını dizlerimin üzerine koydum.

Gözlerini kapatmış, dizlerimin üzerinde yatarken derince bir nefes aldım.

"Özür dilerim." dediğim gözlerini açmış, yeşil gözlerini kahverengi gözlerimde gezdirmişti.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin