tequila w opPa

256 25 65
                                    







Her okuyan en az 1 yorum yapsa daha da yazasım gelecek :') ♡♡







Her okuyan en az 1 yorum yapsa daha da yazasım gelecek :') ♡♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







İkisini de mayıştıran banyodan sonra Jackson'ın yatağında birbirine sarmaş dolaş uzanıyorlardı. Saat henüz 16:20'ydi. Jinyoung başını Jackson'ın göğsünden çekip ona baktı, saçlarının arasındaki el boynuna kaydı. O da elini Jackson'ın saçına atıp nemli tutamları okşadı.

"Hadi kalk. Yoksa uyuyacağım şimdi."

Jackson kocaman gülümseyip iki kolunu Jinyoung'un yapılı bedenine sardı. Üstüne çıkıp hareket ettirebildiği her uzvunu oynatıp ona sürttü. "Beraber uzanmak çok güzell." Başını sabit tutup boynuna minik öpücükler bırakmaya başladı.

Jinyoung da kollarını ona sardı. "Mm öyle ama acıktım." Jackson'ın ayaklarını kendi ayakları arasına alıp sıkıştırdı. Yanaklarını sulu sulu öperken devam etti. "Doyur beni."

Jackson'ın kalbi aldığı her öpücükle daha da hızlanıyordu. Kesinlikle yüzündeki gülümsemeyi de yok edemiyordu. "Şu an ben doyuyorum. Jinyoung-ah~" tiz sesiyle bitirdi sonunu.

Jinyoung parmaklarını saçında dolaştırmaya devam etti. "Ne güzel fanlık yaparsın sen!" Odakları sadece birbirinin sesi ve kokusuyken ikisi de oldukça rahatlamış hissediyordu. Her şey onlar için vardı ve zaman sadece onlar için işliyordu.

Jackson tüm ağırlığını Jinyoung'a verdi. Sadece kafasını biraz geride tutup düşmemesini sağlıyordu. "İstersen bir numaralı fanın olabilirim." Elini Jinyoung'un tişörtünden içeri atıp teninde dolaştırdı. "Bir günlük oppam olmak ister misin?"

Düşünür gibi hafifçe gözlerini kıstı Jinyoung. Her oluştuğunda Jackson'ın öpmek istediği gözlerinin yanındaki çizgiler oluştu, öptü de. "Fanım olman, kulağa hoş geliyor."

Jackson kollarını daha da sıktı. "Oppamın üstünde olmak çok güzel~" Teninde gezdirdiği elini yukarı itip göğüs ucunu iki parmağının arasına alıp sıktı. "Oppama dokunabilmek daha güzel~"

Jinyoung derin bir nefes alıp Jackson'ın elini itti. "Bu tacize girer yalnız." Hafifçe üstünden itmeye çalıştı. "Hadi yemek yiyelim."

Jackson dudağına ıslak bir öpücük bırakıp ayağa kalktı. Poposunu bir sağa bir sola sallayarak zıplar adımlarla mutfağa doğru yürüdü. Giderken de bir fan gibi bağırarak Jinyoung'un adını tekrarladı.

Jinyoung dudaklarındaki yan gülüşle yana yuvarlanıp yüzünü Jackson'ın yastığına gömdü. Onun kokusunu ve şampuanının kokusu vardı. Derin bir nefes alıp o da mutfağa gitti. Sandalyeye oturup Jackson'ı izlemeye başladı. Evin sıcak olmasıyla bol siyah bir şortun üstüne yine siyah bir tişört giyinmişti. Bir ayağını diğerinin üstüne koymuş kalçasını dışarı çıkarıp ramen için ocağı açıyordu. Yapınca Jinyoung'un karşısına oturup yüzünü masaya dayadığı avuçlarına koyup ona baktı.

teach (m)e • jinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin