30

42.2K 3.1K 4K
                                    

Yorum yapan eller dolarla dolsun.

💲

Usulca ona yaklaşıp, gözlerimi kısarak, ''Koray nasıl oldu da bunu böyle kabullendi? Süt dökmüş kedi gibiydi resmen. En son hatırladığım, inkar ediyordu. Bir anda ne oldu da...'' Tam bu an yüzünde öyle bir ifade yarandı ki, şüphelerimde yanılmadığımı fark ettim. Ben de gülümsedim ve kollarımı boynuna dolayarak ona sıkıca sarıldım. ''Teşekkür ederim,'' diye fısıldadım kulağına. ''İyisiyle kötüsüyle, her an yanımda olduğun için teşekkür ederim.''

O da kollarını belime doladı ve beni sıkıca kendisine bastırdı. ''Teşekküre gerek yok, bu benim vazifem.'' dedi bir asker edasıyla. 

Onun görmediği bir anda dolu gözlerle gülümsedim. ''Hayır, vazifen değil. Sen bunları o güzel kalbinden geldiği için yapıyorsun.'' Yanağına sımsıkı bir öpücük kondurdum, bu sırada kokusunu içime çekip soludum ve geri çekilince orman yeşili gözlerine kavuştum yine. ''Keşke kalbini öpebilsem.'' dedim.

''Benim daha iyi bir fikrim var güzeller güzelim.'' deyip bir anda dudaklarıma yapışınca, önce biraz yalpaladım ama hemen karşılık verdim. Ellerim kemikli yüzüne dokundu, bal gibi tatlı gelen dudakları, dudaklarımın arasında eriyip gitti. 

Bir birimizden ayrılıp geri çekildiğimizde, sol elim elindeydi ve, ''Yüzüğünü hala bulamadın mı?'' diye sordu. 

Yüzüm düştü, Boris'in yaptıklarını ve söylediklerini yeniden hatırladım. ''Maalesef, bulamadım.'' dedim üzgün bir ifadeyle. 

Yüzümü avuçladı. ''Asma yüzünü, yeni bir tane almaya gidelim mi?''

Hafifçe gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım. Kol kola salondan çıktık. Dışarıya çıktığımızda herkes çoktan gitmişti. Akın ile beraber arabaya yerleştik ve ben, hareket etmeden önce, yolun karşı tarafında duran aracı fark ettim. Boris'in değil, baş yardımcısı Vilad'ın aracıydı. Asla vazgeçmeyeceğini, mutlu olmama izin vereceğini bildiğim halde hayaller kurmak da benim aptallığımdı işte.

Akın, ''Bir şey mi oldu?'' diye sorunca, kendimi toparladım.

Sahiden, daha ne kadar saklayabilirsin ki Nalan?

''Yok, ağır, yorucu bir gündü, yani duygusal olarak. Ama iyiyim, yeni bir yüzük almaya gidebiliriz.''

''Bak, her şey istediğimiz gibi gidiyor. Sana söylemiştim canını boş yere sıkıyorsun diye. Cezasını buldu, umarım Nisan'ın da içi rahatlamıştır.''

''Sen Mikail'in Nisan'a olan duygularından haberdar mıydın?''

''Evet, bana da bir şeyler anlatmıştı. Zaten Mikail duygularını hiç saklayamayan biri, belli olmuyor mu?''

''Oluyor... İkisi için de çok üzüldüm.''

''Nisan senin yakın arkadaşın, Mikail'e olan hislerinden bahsetti mi hiç sana?''

Hafızamı yokladım. "Flört ettiklerinde haberim vardı, kendisi söylemişti, ancak, Mikail'in bu kadar tutulacağını ben bile tahmin etmemiştim."

Tabii Nisanın Mikail ile niye flört ettiğini biliyordum ve ilk baştaki niyetini söylersem, bu da bir şekilde Mikail'in kulağına giderse, hiç iyi şeyler olmayacak. Rahat olabilirsin Nisan, bu sır benimle mezara kadar gidecek.

ZÂLİM  (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin