2. Bölüm = Tanışma

64 39 50
                                    

- Anlıyorum eda da benim alanım asistanlık değilki, ben gözlük tasarlıyoruz biliyorsun

- Biliyorum Alevcim ama adam öyle demiş sen git konuş düzgün bi anlat, olmadı ayrılırdı

- İyi tamam gideyim hadi ben kapatıyorum

- tamam kuşum görüşürüz

Telefonu kapattıktan sonra dolabının karşısına geçtim ne giyeceğine karar vermek içi. Rahat giyinmeyi sevdiğim için kıyafetlerim hep aynı tarz olduğundan çok düşünmeden bir kot ve üzerine mavi bir gömlek giyindim. Kemerimi taktım ve saçımı açık bırakara eski işyerine doğru taksiyle yol aldım.

İş yerinden içeri girer girmez herkesin bana baktığını yüzlerini göremesem de anlayabiliyordum , fısır fısır konuştuklarını zanedselerde ben onları duyuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İş yerinden içeri girer girmez herkesin bana baktığını yüzlerini göremesem de anlayabiliyordum , fısır fısır konuştuklarını zanedselerde ben onları duyuyordum

- Niye gelmişti bu
- Kovulmadımı ya bu hala ne yüzle geliyor
- İspiyoncu bu kız patronu tüm şirkete rezil etmişti
- Hah bide bizi kandırıyor hastalığım var diye madem var o zaman nasıl anladı patronu
- Ayol yalancı bu yalancı

Gibi daha birçok şey halbuki bilmiyorlar ki ben onları nasıl iğrenç bir adamdan kurtardım . Ben o adamın fotoğraflarını yaydıktan sonra şirkete sıtajyerlik yapan üniversite öğrencileri bana mesaj atıp teşekkür ettiler . Meğer bizim sapık müdür onları taciz ediyor birilerine söylerlerse de öz geçmişlerine rapor yazmayacağım diye tehtit ediyormuş kızlerı . İçimden sabır çeke çeke yeni patronun odasının kapısını çaldım içerden ;

Gir komudu gelince içeri girdim
Girer girmez burnuma gelen kahve kokusu beni yumuşacık yapmış hata mayışmıştım . Kısa bir süreliğine gözüm istemsizce kapanmış ama sonra açmıştım ki patron denilen herifi burnunun dibinde görmemle bir iki adım geriledim ayağım ayağıma takılınca kendimi yerde bulmam bir oldu . Saçlarım görüş alanımı kapattığı için saçlarımı önümden çekip kaşlarımı çatarak önümde duran hödüğe baktım . İstese beni pek tabi tutabilirdi aramızda yok denilecek mesafe vardı çünkü ama bu hödük herif kılını bile kıpırdatmamıştı . Yüzünü göremediğim için gülüyormu gülmüyormu anlayamamak kaşlarımı daha çok çatmama neden olmuştu .

Alaycı bir ses tonuyla ;
- Yerde oturmaya devam ediceksen benim için sorun yok görüşmeyi böylede sürdüre biliriz.

Demesiyle hemen toparlanıp ayağa kalktım . Masasının yanındaki kahverengi deri koltuklara oturdum kalçamın acısını yok sayarak.

- Bu günden itibaren benim kişisel asistanımsın

İtiraz etmek için ağzımı aralamıştım ki

-Aynı zamanda tasarım yapmaya da devam edeceksin senin gibi yaratıcı tasarımcıyı kaybetmek istemem

Bunu duyunca hala çatık olan kaşlarım düzelmişti ki tekrar konuşmasıyla eski haline hızla geçiş yaptılar

- Benim belirlediğim saatler ve yerlerde tasarımlarını yapacak geri kalan zamanında ise benim porogramımla ilgileneceksin . Bir sorun yoksa çıkabilirsin ha bide bundan sonra üzerine daha düzgün şeyler giyin göz zevkimi bozuyorsun .

Adamın şuan yüzüne bön bön bakmaktan başka birşey yapamıyordum çünkü adam kendine asistan değil köle yapıyordu resmen , kendime gelip azını araladım

- İlk olarak ben sizin köleniz değil çalışanınızım ve bana emir vermezsiniz , hem siz kim oluyorsunuz da benim kıyafetime karışıyorsunuz ki . Sizinle çalışmak falan istemiyorum dedim ve hızla ayağa kalkıp kapıya doğru yürümüştü ki

- Ben Aras Alkan eğer o kapıdan çıkarsan emin ol kimsenin seni işe almaması için uğraşırım

Hızla patron olacak hödüğe dönerek ;

- Bu boş tehtitlerinizi başkalarına savurun Aras bey gözlerimi devirdim ve kapıdan dışarı çıktım . Şu an sinirden renk değiştirdiğime eminim . Hem yürüyor hemde hala o kendini beğenmiş egoist adama sövüyordum içimde . Şirketten çıkana kadar adama sövmeye devam etmiştim ki telefonumun çalmasıyla duraksadım cebimde çalan telefonu arayan kişinin kim olduğuna bakmadan açtım

Sinirli ses tonuyla
- Efendim

Daha sonra tüm sinirimi gideren o sesi duydum herşeyim olan babannemin sesi

- Yine neye delendin

- Aaa hiç hiçbi şeye

- Tamam tamam hadi bize gel amcanla bekliyoruz seni

- babanne bugün yorgunum yarın gelsem olmazmı

- olmaz bugün seni tanıştırmak istediğim misafirlerim gelecek, hemen neredeysen atla taksiye gel .

- tamam babanne geliyorum dedim ve telefonu kapatık . Bir taksi çağırıp babannemin konağının yolunu tutum .
Köşke vardığımda her zamanki gibi Mehmet amca karşılamıştı beni . Kendisi köşkün uşağı olur her işe koşar .

- oooo alev kizum sen buralara celurmuydun hayirdur

Mehmet amcanın şivesini her duyduğumda yüzümde nedensiz bir gülümseme oluşuyordu şimdide o gülümsemeyle

- komutan çağırdı Mehmet amuca misafir varmış beni tanıştıracakmış da

Mehmet amcanın yüzünde tekinsiz bir gülümseme oluşunca hafif bi işkilendim Mehmet amca böyle gülümsüyorsa kesin babannemle birşeyler karıştırıyorlar dır.

Mehmet amcanın gözlerine bakıp

- hayırdır dedim

Bişey şöylemeden arkasını dönüp gidince içimden besmele çekerek içeri girdim mühim birşeyler dönüyordu burda ama hayırlısı .

Koltukta oturmuş misafirleri beklerken canım sıkıldığı için babannemle dönüp

- offf ne zaman gelecekler

- az sabret gelirler birazdan dedi ve iki üç dakika sonra kapı çaldı . Babannemin komutuyla ayağa kalkıp kapıya doğru gittik beraber , babannem misafirleri tek tek selamlarken ben gelenlerin kim olduklarını çıkarmaya çalışıyordum ki onun adını duyana kadar.

MUTLULUK CELLADI ( Ara Verildi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin