Biri ağlarken ağlama deriz ya hani, aslında dememeliyiz. eğer biri ağlarsa bırak ağlasın, ağlayınca insanın içi boşalır, rahatlar. Ama içindeki acı yok olmaz bilirim ama ağlamaktan zarar gelmez. İnsan ağlamak istediği için ağlar. Ağlayana dokunma, dokunursan hiç ağlayamaz sonra...
Ağlamak, her insan da farklıdır. Kimisi haykıra haykıra ağlar, kimisi de sessiz ağlar. Sessiz ağlayan insan gözünden yaş gelir ama sesini kimse duysun istemez. Haykırarak ağlayan da, biri beni görsün halimi anlasın ne haldeyim diye ağlar. Yani nasıl ağlarsan ağla, yine de ağla.. Ağlamaktan korkma sakın. İnsanlar senin ağladığını görünce güçsüz görüneceğini zannetme, sen zaten ağladığın için güçlüsün unutma...
Ben sessiz ağlayanlardanım, ne zaman ağlasam kimse benim ağladığımı duymaz. Güçsüz görünürüm diye değil, sevmem beni birinin ağlarken görmesini, hep gülerim herkese ama içimdeki yangını bilmezler. Bilmesinler de zaten, o zaman bana acırlar ve bu yüzden iyi davranmaya çalışırlar. Bunu istemediğimden hep gülerim onlara, mutluymuş gibi yaparım.
Ben mutluluğu sende öğrendim can özüm, ağlamayı sende bildim, sevmeyi sende sevdim.bana uzakta olsan bile ben kalbimi sana emanet ettim. Ama sana bir sır vereyim; kalbime öyle güzel bakıyorsun ki kalbim hep sende kalmak istiyor. Ben gel diyorum ama o küçük bir çocuk gibi inatçı, gelmem diyor. Ben de bundan çok memnunum kalbim mutlu, ama bazen kalbim çok acıyor, hem de çook...
'Senin sevdiğin gönül kimdir bilmem ama ah bi de beni görebilsen' diye içimden geçiririm ama bazen bu düşüncemden utanıyorum, neden mi ; ben onu unsuz seveceğim diye kendime söz vermiştim ve ben verdiğim sözü tutmak için her şeyi yapardım...
Bir kere yine onu izlerken, bana baktı ve gözleri gözlerimi buldu, o anda sanki kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oldu. Ve bana ilk defa o gün bakmıştı. O günden sonra hiç bakmadı. Anlamıştı galiba onu izlediğimi ya da onu sevdiğimi, bilemiyorum...
O, çocukluk arkadaşımın arkadaşıydı , oyun oynardık beraber. Çocukken bile bana hiç bakmazdıi ben de düşünürdüm ki herhalde bakmak istemiyor. Sonra büyüdük, yine arkadaştık ama ben de bir değişiklik olmaya başlamıştı ona karşı. Onun yanındayken sanki kalbim duracak gibi olurdu. bunun sebebini uzun bir zaman anlayamamıştım ama bu halimde de bir şeylikler döndüğünü hissedebiliyordum. Ama o bana hiç bakmadı, hep beni kardeşi olarak gördü. Bilemiyorum...
Kendi kendime hep acınası halime gülüyorum, nedense hep onu düşünürken ağlıyorum ama çok mutluyum nedense.. şimdi dersiniz, nasıl onu onsuz sevdin diye. Ben de bilmiyorum aslında, sevmek istemiştim sadece ve sevdim de ama onun sevgisine gerek duymadan....
Sevmek bu olsa gerek beklentisiz, uzaktan sevmek, ne bilim işte sevdim sadece, ölesiye...
Ağlamak, sevginin de bir parçasıdır, onun için gözyaşını bir kavanoza biriktirip ona onun adını vermektir sevgi aslında. Sevmeyi bilmektir. Bir insanı gerçekten seviyorsan onun mutluluğu, iyiliği için bütün fedakarlıkları göze alırsın. Kendini bile yok sayarsın onun için. Onun senden başkası ile olmasını bile. Çünkü onun mutluğu senin mutluluğundur. Gerisi yalandır senin için...
Gözlerin ne kadar bana benziyor, sanki seni sevdiğimi biliyorsun gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
HumorGÖK AĞLAMAYINCA YER GÜLMEZ... Şu yalnız yüreğimi senin sevginle doldurdum, günden güne artan, ve beni yaşama sevincine getiren bir şeydi. Seni uzaktan sevmek, yüreğim de olsan da yanımda olmadığını bilmek bazen beni üzmüyor değil!. Hani derler ya, g...