始まり : 2

1.4K 117 179
                                    

始まり : beginning

Midoriya'nın Anlatımıyla

"Emin misin Todoroki-kun? Sonra bizi öldürürse şaşırmam."

"Hadi ama, ne olacak? Altı üstü sevgili taklidi yapacağız."

"Bilemiyorum, duyguları incinmez mi?"

"Bakugo'nun mu? Onun kırıldığı nerede görülmüş?"

"Haklısın."

Aslında işe yarayabilirdi ama yaramayabilirdi de. Ve hayatınızda gördüğünüz en utangaç çocuk olan ben nasıl biriyle sevgili gibi davranacaktım? Kesin batırırdım.

"Ben net batırırım Todoroki-kun."

"Batırınca tatlı oluyorsun, yani batırmamış oluyorsun."

"Sen şimdiden başladın bakıyorum?"

Yüzümdeki alaycı gülümsemeyle konuştuğumda somurtup bakmaya başladı. Bu haline gülerken işaret parmağımla burnuna dokunup elimi çektim.

"Şimdi de sen tatlı oldun."

"Tamam mı? Yapıyor muyuz?"

Tanrım sen beni koru.

"Yapıyoruz."

"Evvet!"

Sevinçle üzerime atıldığında geri kaçmıştım, sınıfın ortasında geri kaçmamla yere düşecekken onu tutmaya çalışmış ve yapamamıştım. O benim üzerime düştüğünde bakışlarım tam olarak kafasının olduğu yerdeydi.
Yalnız,
Başı,
Çok,
Kötü,
Bir,
Yerde,
Duruyordu.
Beynimden kelimeler tek tek geçerken gözlerini araladı. Karşısında direk benim, um... şeyimi gördüğünde hızlıca ayağa kalkıp öksürmeye başladı. Ben ise orada öylece kalmıştım, yüzüm... alev alev yanıyordu. Elini bana uzattığında tutarak kalktım ve ateşimi ölçmek için elimi alnıma koydum. Tanrım, yanıyorum!

"Ü-Üzgünüm Midoriya."

"Sorun değil de... çok sıcak."

Elimle kendime yelpaze yaparak arkamı döndüğümde kırmızı gözlerle bakışmaya başlamıştım. Bütün olanları görmüş gibiydi, yüzündeki... nasıl desem... 'bu bir daha yaşanırsa ikinizde öldünüz' bakışıyla bana bakarken gözlerimi kaçırıp yeniden Todoroki'ye döndüm. O da benim ilerleyeceğimi sanmış olacak ki bana doğru bir adım attığında ikimiz birbirimize çarpmıştık. Ayağım sendelediğinde sanki bunu fırsat bilmiş gibi beni itti. Ben geriye düşecekken kollarımın altından beni tutan ellerle gözlerim büyüdü. Lütfen aklımdaki kişi olma, lütfen aklımdaki kişi olma... Ne zaman isteyeceğim bir şey gerçekleşmişti ki? Benim ayaklarım dışında bedenim yere temas etmezken başımı arkaya atıp hemen üzerimdeki yüze baktım. Günün yarısından fazlasında çattığı kaşları gevşemiş, kan kırmızısı gözlerini üzerime dikmişti. Biz hayatınızda gördüğünüz en salakça pozisyonda birbirimize bakarken kalp atışlarımın hızı iki katına çıkmış gibiydi. Daha fazla böyle durursam kalp krizi geçireceğime karar verip beni bırakması için boğazımı temizledim. Beni düzgün bir pozisyona getirmeden direkt ellerini çektiğinde yeri boylamıştım. Kafamı ve sırtımı vurmam üzerime ağzımdan acı bir inleme kaçtığında bana tepemden bakıp sırıtan yüze kaşlarım çatık bir şekilde baktım. Sinirle ayağa kalkıp önüne geçtim.

"Madem bırakacaktın niye tutuyorsun ki aptal!"

"Minnettar olmalısın, düşüşün hafiflemiş oldu diyebiliriz."

"Aynen ya! Minnettar olacakmışım! Yararından çok zararın dokundu zaten kalbim yavaşlayamadı! Aptal!"

Bunları düşündükten sonra aslında sesli konuştuğumu fark ettim. Söylediğim şeylerle yerin dibine girerken açıklama yapmaya çalıştım.

senseless feelings || katsudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin