ストレンジャー : 8

1K 105 214
                                    

ストレンジャー : stranger

Yazarın Anlatımıyla

"Deku, seni sevmiyorum. Böyle bir şeyi kabul edemem. Sen... benim için bir hiç olarak kalmak zorundasın."

Onların asansöre girdiğini gören Kirishima koşarak merdivenlerden inmeye başladı. Gördüğü bir sigorta kutusunun içini açıp çebindeki çakıyla rastgele bir kabloyu kestiğinde Otel karanlığa gömülmüştü. Katsuki ve Midoriya sessizce dururken ışıkların kapanmasıyla beraber asansörün durmuştu. Midoriya bakışlarını tavana çevirdikten sonra şaşkınlıkla konuştu.

"Neler oluyor?"

"Asansörde kaldık! Senle niye bindiysem?! Hep senin yüzünden!"

"Ben ne yaptım be?!"

Katsuki ne diyeceğini bilemeyerek sustuğunda Midoriya rastgele tuşlara basmaya başladı ama işe yaramıyor gibiydi. Kirishima güldükten sonra restoranta gitti ve Todoroki'yi dürtükledi.

"Todoroki? Ben bir şey yaptım."

"Ne yaptın?"

"Um... otelin elektriğini kestim."

"Ne?!"

"Bağırma!"

Kirishima fısıldayarak konuşurken Todoroki ona merakla ve şaşkınlıkla bakıyordu.

"Neden öyle bir şey yaptın?"

"Izuku ve Katsuki asansöre binmişlerdi. Çabuk kırtasiyeye gitmemiz lazım! "Arızalı" yazan kağıtlar bastırıp asansörün üzerine asalım biri kullanmadan önce."

"Sen delisin, hadi gidelim."

İkisi gülüşerek gittiler ve kısa süre içerisinde dedikleri şeyleri yapıp masaya geri döndüler. Asansörün içinde Katsuki ve Izuku bağırırken kimsenin onları duymamasıyla Midoriya yere oturdu.

"YARDIM EDİN!"

"BENİ BU İNEKLE BAŞ BAŞA BIRAKMAYIN!"

"Şu durumda bile dediğin şeye bak."

Katsuki bakışlarını yerde oturan çilliye çevirip omuz silkti. Midoriya derin nefesler alıp verirken dizlerini kendine çekti ve kollarını bacaklarına sarıp başını dizlerinin arasına gömdü. Katsuki hâlâ bağırıyordu.

"HİÇ KİMSE Mİ BAKMAZ ŞU SİKTİĞİMİN ASANSÖRÜNE?!"

Kapıya bir tekme attığında Midoriya onun bacağını tuttu.

"Y-Yapma."

"İnek?"

Midoriya titrek nefesiyle konuştu. Terlemesi yüzünden ıslanan alnı, avuç içlerine baktı. Ne zamandır beri klostrofobisi vardı ki? Katsuki bir süre ona tereddütle baktıktan sonra yanına çömeldi. Midoriya eğdiği başını kaldırmazken sadece nefes alıp verişlerine odaklanmaya çalışıyor, sakin kalmak istiyordu. Katsuki bir elini omzuna koyduğunda Midoriya yutkunarak başını dizlerinden kaldırdı. Göz göze geldiklerinde Katsuki onun süzülen göz yaşlarını fark etti.

"İyi misin?"

"Belki..."

Kısa cevabıyla beraber gözlerini kaçırıyordu. Katsuki onun çenesini tutup kendisine bakmasını sağladı.

"Izuku..."

Midoriya ona şaşkınlıkla bakmıştı. Katsuki ona ismiyle seslenmişti.

"Seni öptüğüm için özür dilerim. Bilerek olmadı."

Izuku'nun hayalleri üzerine yıkılırken omuz silkip önüne döndü.

"Kacchan, neden özür dileyip pişman gibi bakıyorsun. Yapma lütfen..."

Midoriya sinirle ayağa kalktı ve kapıya bu sefer kendisi tekme attı. Sinirlenmişti, bu lanet asansörden çıkmak istiyordu.

"KİMSE VAR MI?! YARDIM EDİN!"

Katsuki bir süre ona baktıktan sonra ayağa kalktı ve o da bağırmaya başladı. Yarım saatin ardından çaresizce geri oturdular.

"Ne kesintiymiş, bi gelemedi şu elektrik."

Midoriya kendi kendine söylenerek karnını ovuşturdu. Acıkmıştı. Aklına gece Akira'yla buluşacağı geldiğinde kaşları çatıldı. O zamana kadar onları bulurlardı, değil mi?

"Lanet olsun! Açılsana!"

Sinirle kapıya yeniden tekme attı ve hiçbir şeyin olmaması üzerine yerine geri oturdu.

"Onu öptüğüm için benden bu kadar mı nefret ediyor?"

Katsuki aklındaki düşünceyle onun hareketlerini izliyordu.

"Sana özür dilerim dedim, benden kurtulmak için bu kadar çaba sarfetmene gerek yok."

"Senden kurtulmak için değil Kacchan. Senden neden kurtulmak isteyeyim?"

"Seni öptüğüm için."

"Hayır, bundan rahatsız olmadım."

Midoriya sertçe yutkundu ve cümlesini devam ettirip ettirmemek arasında gidip gelmeye başladı. Cesaretini toplayıp ona bakmadam konuştu.

"Ama bunu yaptığından dolayı pişman olman beni rahatsız etti."

Katsuki şaşkın bakışlarını ona çevirdiğinde Midoriya ona bakmaya cesaret edemiyordu. Üzerinde çiller olan yanakları kızarmış, başını eğmiş öylece duruyordu. Elleriyle oynarken onları izlemeye başlamıştı. Katsuki ne diyeceğini bilememiş, öylece ona bakıyordu.

"Neden?" diyebildi en sonunda.

"Öyle, rahatsız etti."

"İnek... sen benden mi hoşlanıyorsun?"

Katsuki bu soruyu yönelttiğinde Midoriya'nın gözleri büyüdü ve yanaklarına oranla soğuk olan ellerini yanaklarına bastırdı. Midoriya bu kadar açık bir soru beklemiyordu. Sesindeki tereddütü belli ederek konuştu.

"Belki..."

"Tam bir cevap ver."

"Sanırım..."

"NET BİR CEVAP DİYORUM ŞAPŞAL!"

"EVET BE EVET!"

Katsuki'nin bağırışına karşılık Midoriya da yükseldiğinde ne dediğini fark edip ondan biraz uzaklaştı.

"Melez?"

"Onla hiç sevgili olmamıştık ki, sizin dikkatinizi çekmek içindi. Kirishima ve Todoroki şu an sevgililer. Neyse ne, konuyu açmazsan sevinirim. Zaten burada kapalı kaldık, yanıyorum."

Midoriya stres içine konuştuğunda Katsuki boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

"Deku, üzgünüm. Seninle aynı hissetmiyorum. Hissetsem bile sevgilim olmazdın. Sen şu anda bana bir şey ifade etmiyorsun, gelecekte de etmeyeceksin. Aşk diye bir şey yok. Varsa bile hayatımda yeri yok. Git ve kendine başkasını bul, bana bulaşma. Bu konuyu açmışken, pişmanım. Seni öptüğüm için pişmanım. Bir daha olmayacak."

Işıklar yandığında ikisinin de bakışları tavana çıktı. Izuku'nun inci taneleri teker teker yerle buluşurken yumruklarını sıktı. Ne bekliyordu ki? Katsuki'nin de onu seveceğini mi? Midoriya kalkıp açılan kapının ardından onun yüzüne bile bakmadan çıktı.

"Tam bir aptalım, cidden böyle söylediğime inanamıyorum. Ne bekliyordum? Gelip beni öpmesini mi? Ama yine kırdı. Yeniden kırdı beni. Son şansını da kullandı. Kacchan, artık senin de benim hayatımda yerin yok. İkimizde birbirimize yabancı olacağız.
Kacchan...
Seni sevmekten nefret ediyorum."

senseless feelings || katsudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin