最初の涙 : 9

1K 104 103
                                    

最初の涙 : first tear

Yazarın Anlatımıyla

"Seni sevmekten nefret ediyorum."

Midoriya göz yaşları arasında asansörden çıktı. Artık aç değildi, sadece canı yanıyordu. Ne kadar kendine söylese de, onu sevmekten nefret etmesinin imkanı yoktu. Çünkü o, Katsuki'yi her yönüyle seviyordu. Çatık kaşları, sinirli tavırları da olsa bu aşkının nefrete dönüşmesine yol açmıyordu. Midoriya, asla ondan nefret edemeyecekti. İnci taneleri tek tek yerle buluşurken otelin çıkışına yöneldi. Yanında telefonu ve biraz parası vardı. Ne yapacağı hakkında en ufak fikri yoktu. Ama sanırım Akira'nın yanına gidecekti. Yanından ayırmadığı kulaklıkları taktı ve şarkı dinleyerek otelden uzaklaştı. Yavaş adımlarla, başı eğik bir şekilde ilerliyordu. Elleri cebinde, bakışları yerde. Üzerindeki siyah hırkanın kapüşonunu kapadı ve yürümeye devam etti. Bilmediği yollardan yaklaşık bir saatin ardından oteli bulabilmişti. Etrafı incelerken adımlarını danışmaya yönlendirdi. Fazlasıyla lüks bir yere benziyordu.

"Merhaba."

"Merhaba efendim."

"Akira Watanabe'nin kaldığı odayı öğrenebilir miyim?"

"Bunu, söyleyemeyiz."

"Peki odasına telefon edebilir miyim?"

"Tabii."

Telefonu alıp birkaç numaraya bastıktan bir süre sonra telefonu kulağına götürdü. Birkaç saniyenin ardından gülümseyerek konuşmaya başladı.

"İyi günler Bay Watanabe, biri sizle görüşmek istiyor. Um, isminiz neydi?"

"Izuku Midoriya."

"Evet, evet burada. Tamam, iyi günler. Sizi odasında bekliyor. Son kat 1267. oda."

"Teşekkürler."

Midoriya ellerini cebinden ayırmadan asansöre ilerledi. Geldiğinde binip en son kat olan 20. kata bastı. Birkaç saniyenin ardından geldiğinde asansörün kapıları açıldı ve bakışlarını katta gezdirdi. 1267. odanın sol tarafta olduğınu düşünüp oraya ilerledi. Çoğu kapının önünde korumalar vardı ve sanki VIP bölümü gibiydi. Sanki değil, baya baya öyleydi. Kapıyı sonunda bulduğunda önündeki iki korumaya baktı.

"Um, merhaba?"

"Siz Bay Midoriya mısınız?"

"Evet."

"İçeri gelin."

Korumalardan biri kapıyı açtığında Midoriya tereddütle içeri girdi. Arkasından kapı kapandığında birkaç saniye öylece baktı. Bu oda neredeyse bir daire büyüklüğündeydi. Gözleri şaşkınlıkla büyürken Akira'yı balkonda gördü ve yanına ileredi.

"Akira-kun?"

"Izuku? Beni bu kadar çabuk özleyeceğini tahmin etmemiştim. Ne kadar oldu... iki saat mi?"

Midoriya gülerek parmaklıklara yaslanmış dışarıyı izleyen Akina'nın yanına ilerledi. Geldiğinde bu kadar yüksekten şehrin ne kadar güzel göründüğünü gördü.

"Sadece, kime gideceğimi bilemedim. Ev diye bir yerde yok burada."

"Bir sorun mu var?"

"Seni daha fazla sorunlarımla uğraştırmak istemiyorum, sadece yanında olmak iyi gelmişti."

Akira gülümsedi ve bir kolunu kendisinden ufak ve kısa bedenin omzuna attı.

"Hadi, anlat bana. Biliyorsun gelecekte bir psikolog olacağım. İnsanların sorununu dinlemek hayatım olacak."

senseless feelings || katsudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin