2.20 a.m.
"Arkada bir hareketlenme var mı, Wilson?" Steve gözlerini terk edilmiş binadan ayırmadan telsize konuştu. Yanı başındaki koltukta oturan Natasha, Steve'e bakıp Sam ile olan konuşmalarını dinledi. Steve normalden daha sessiz ve ciddiydi. İş ahlakı gereği olduğu düşünen Natasha bunu bozmak istemedi ve hiçbir şey demeden Steve ile beraber Loki'nin kaldığı binayı bir sokak öteden siyah minibüsün içinden seyretmeye devam etti.
"Sokak aralarında beş dakika da bir nöbetçi dolaşıyor. Sıkı önlem almışlar."
Natasha ön cama eğildi ve binanın üst katlarını gözden geçirdi, sonra da önermede bulundu: "Çatı katından aşağı inebiliriz. Oralar boş gözüküyor."
Steve de eğilip baktı. Gazete yapıştırılmış pencereleri göz gezdirdi. "Dairelerde değiller ama merdivenler gözetim altında olmalı. Mutlaka çatı katında birini tutuyorlar veya bir düzenek kurmuşlardır." Natasha kaşlarını çattı ve Steve'in açıklaması için sessiz kaldı. "Bu nadir görülen bir taktiktir. Genelde tüm binayı kuşattıklarında yaparlar. Damdan korkuluklara kadar ip asarlar. Gergin olması önemlidir. O ipe bir ip daha bağlarlar. Onu dikey koyup diğer ucunu tavandaki çengele asarlar. Bu çengelde de o ipe bağlı büyük cisim vardır. Bu cisim tam merdiven boşluğunun ortasındadır. Kapı açıldığında gergin ip gevşer ve diğer ip aşağıya çekildiği için çengelden ip kopar ve cisim en aşağıya düşüp yüksek ses çıkarır."
"Bunu kampta mı öğrendiniz?" Steve garipseyerek gülümsedi ve kaşlarını kaldırdı.
"Kampa gittiğimi söylediğimi zannetmiyorum." Natasha'nın gülümsemesi kesildi ve arkasına yaslanıp boğazını temizledi. Steve açık etmediği öz geçmişinin dedektifin eline geçmesine hayret etti. Ondan bir açıklama bekledi.
"Yüzbaşının öz geçmişini öğrenin demişti, Fury." Steve düşünmek için sessiz kaldı. Sonra Natasha'ya bir gülümseme verdi.
"Her şeyi mi?" Natasha başını salladı.
Flashback
"Maria, Fury sana da e-posta gönderdi mi?" Natasha büyük yatağında karnında dizüstü bilgisayar ile yatarken bir yandan Maria ile konuşuyor, bir yandan abur cuburlarını tüketiyordu. Açılmış paketler yorganın üzerinde yığılmış halde duruyordu.
"Beni bunun için mi aradın, kaltak?" Natasha, isyankar sesi duyduktan sonra telefonu kulağından çekti ve kaşlarını çattı. Sonra yeniden koydu ve ağzını açacakken Maria'nın ağladığını duydu. Garipsedi ve bir süre durduktan sonra kibarca sordu.
"İyi misin?"
"EVET!" Bağırdı. Bir süre burun çekme sesi duyuldu ve sonra yeniden ağlama sesleri onu takip etti. Sessizce haykırdı: "Hayır!!"
"Nerdesin?" Arkadan duyulan müzik sesinden sonra onun barda olduğunu anladı. "Sarhoş musun?"
"Çok bira içtim ve hala acı çekiyorum. Kahretsin, unutamıyorum. İnanabiliyor musun, Barney bana aşıkmış. Onun yüzden Ted'e olan sevgimi sorgulamaya başladım. İşler berbat bir hal aldı. Sarhoş bile olmadan Barney'le yattım. Yani tamamen arzularıma yenik düştüm. Ted bunu öğrenirse mahvolurdum. Sonuçta ikisi yakın arkadaş dedim, dedim durdum. Sonra ne oldu biliyor musun, kaltak? Barney ve Ted'i aynı yatakta bastım. Tanrım! Hani kankaydınız, aptallar? Beni dışladılar. Güvenmediklerini söylediler."
"Pekala." Natasha garipsedi. "İyi değilsen seni almamı ister misin?"
"Beni evine mi davet ediyorsun?"
"Hayır. Seni evine bırakayım." Maria homurdandı.
"İstemez." Barmene seslenişini duydu. Bir şişe daha bira istedi. Sonra Natasha'ya geri döndü. "Benimle seks yapmayacaksan niye arıyorsun?"Natasha kaşlarını çattı ve gözlerini devirdi. Artık sınırını aştığını düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B99 | Marvel
Hayran Kurgu"Brooklyn'in polisleri nasıl bilirsin. Acımasız, kana susamış ve cani." Sesi olduğundan kalındı. Burnunu çekti ve çenesini boynuna gömüp gözlüğün aşağıya kaymasına izin verdi. Yanındaki dostu Sam Wilson'a yaslandı. "Ve sen suçlu, yanlış polislere ç...