24. Bölüm- Sonunda oldu...

155 3 0
                                    

Sabah erkenden kalkıyorum çünkü bir türlü uyku tutmuyor akşamdan beri. Sanırım Zeynep ile ilk defa yalnız kalıcağım için biraz korkuyorum çünkü ne konuşucam, ne diyeceğim hiç bilmiyorum. Tek istediğim şey saçmalamamak ve Zeynep'e bütün hissettiklerimi tüm gerçekçiliği ile söylemek istiyorum ve de bana inanmasını istiyorum. Yine daldığımı fark ediyorum ve geç kalmamak için, hemen kendimi duşa atıyorum. Duştan çıkınca giyiniyorum ve bişeyler atıştırmak için mutfağa gidiyorum.

Mutfağa girince, annemin bişeyler hazırladığını görüyorum.

- Günaydıııın, diyorum mutlu bir şekilde.

- Günaydın oğlum, diyor annemde gülümseyerek.

- Hayırdır sabah sabah ne bu neşe ? diye soruyor.

- Hiiç öylesine formdayım bu sabah.

- Belli belli. Hayırdır sen hafta sonu bu kadar erken kalkmazdın. Bir yere mi gidiyorsun ?

- Evet dışarı çıkıcam, diyorum nereye gidiceğimi belirtmeden.

- Nereye gidiyorsun sorabilir miyim özel değilse ?

- İstanbul'u gezicem.

- İstanbul'u mu geziceksin ? diyor şaşırmış bir şekilde bana bakarak.

- Evet bir arkadaşıma İstanbul'u gezdiricem, diyorum açıklayarak.

- Şimdi anlaşıldı. Bu arkadaşın şu seni mutlu eden arkadaşın mı ? diye soruyor annem.

- Neyse anne ben gidiyim artık geç kalıcam, diyorum sorusunu duymazdan gelerek.

- Anladım ben anladım. Tamam hadi size iyi eğlenceler. Dikkat edin. Selam söyle arkadaşına, diyor annem gülümseyerek.

- Tamam anne merak etme, diyorum ve çıkıyorum.

Sanırım Zeynep hayatıma girdiğinden beri annem ile artık tartışmadan rahat bir şekilde konuşabiliyoruz. Belki de artık annemi kendime yakın hissediyorum ki ona direkte olmasa, dolaylı yollardan Zeynep'ten bahsettim. Ben pek anlatmak istemesemde, sanırım annem beni çok iyi anlıyor. Gerçekten annem ile konuşmak bana iyi geliyor çünkü beni anlatmam için zorlamıyor, sadece beni dinliyor. Belki de yakında bizde gerçek bir anne ile oğul olabiliriz. Bunu zaman ile göreceğiz.

Ben böyle düşünürken Zeyneplerin evinin önüne geliyorum ve beklemeye başlıyorum. Çok geçmeden Zeynep geliyor.

- Günaydın güzelim, diyorum arabadan inip yanına giderken.

- Günaydın, diyor oda.

- Çok güzel olmuşsun, diyorum gerçekleri söyleyerek.

- Teşekkür ederim.

- Hazırsan gidelim mi ?

- Tabii hazırım ben.

Hemen Zeynep'in kapısını açıyorum ve binmesini bekliyorum. Bende yerimi aldıktan sonra arabayı çalıştırıyorum. Zeynep bana dönüp konuşmaya başlıyor.

- Kerem nereye gidiyoruz ? diye soruyor meraklı bir şekilde.

- İstanbul'u gezicez güzelim, diyorum gülerek.

- Onu biliyorum ama ilk nereye gidicez ?

- Sürpriz söylemem.

- Yaa Kerem, diyor dudaklarını büzerek.

- Hiç uğraşma güzelim söylemiycem. Gidince görürsün.

Onu böyle bin bir hale girerken görmek beni çok mutlu ediyor ve hep böyle mutlu olmasını istiyorum. Oda sonunda pes ediyor ve yolun diğer yarısını dışarısını izleyerek geçiriyor.
***
Zeynep ile neredeyse bütün İstanbul'u geziyoruz. Umuyorum ki onu götürdüğüm yerleri beğenmiştir. Nereye götürsem, heryeri hayranlık ile izledi ve de yüzündeki gülümseme hiç sönmedi ve beni mutlu eden tek şeyde bu. Kız kulesinin karşısına geçiyoruz ve konuşmaya başlıyorum.

HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin