27. Bölüm- Biz ve planlarımız

38 2 0
                                    

Hayat biz planlar yaparken yaşadıklarımızdır demiş bir şair. İyi de demiş çünkü aslında biz plan yaparak yaşadığımızı düşünüyoruz ama aslında biz herşeyi planlarımızı yapmaya çalışırken yaşıyoruz. Ama böyle daha heyecanlı çünkü çoğu zaman bizim planlarımızın hep tam tersi olur. Bazen bu iyidir bazen ise kötü ama aslında bütün kötü şeylerin altında iyi şeyler  yatar. Bakın bana Kerem ile o ilk karşılaştığım güne ne kadar lanet etmiş ve koskoca İstanbul'da ilk onun ile karşılaşmıştım. Aslında köyü bir karşılaşma sandığım o gün benim kaderimi belirlemişte ben biraz geç anlamışım. Hayat ilginç aslında bazen "asla" dediğimiz şeyler için sonradan üzülebiliyoruz ve de pişman olabiliyoruz.
Mesela ben Kerem ile ilk karşılaştığımız gün ne ona söylediğim sözlerden ne de hareketlerim için pişmanım. Şimdi yine olsa yine aynı şeyleri yapar ve söylerdim. Hepimiz yaptıklarımız için bazen pişman oluruz ama ben hayatımdan keşkeleri çıkartalı çok ama çok oldu. Ben artık hayatımı kendim istediğim gibi yaşamayı seçtim ve diğerlerinin ne dediğini umursamaz oldum çoktandır. Çünkü sen iyi birşey yapsanda insanlar konuşur, kötü birşey yapsanda  konuşur. Çoğu zaman bizim doğrularımız başkalarının yanlışıdır, o yüzden herkezin kendine göre bir iyisi bir de kötüsü vardır ve diğerlerinin bunu yargılamaya hakkı yoktur. Bilmiyoruz ki bu insan neden bu kararı verdi belki de başka şansı yoktu ve öyle degilde böyle yapmak zorunda kaldı. Biz onun yaşadıklarını yaşamadığımız için hep birilerini yargılarız. Bu bütün insanlarda vardır malesef. Keşke insanlar sadece kendi hayatlarına baksalar ve diğerlerinin hayatlarına burunlarını sokacak zamanı kendi hayatları için harcasalar, belki o zaman herşey daha güzel olur.
Bakın mesela ben şu anda kantinde Kerem, Can ve Yağmur ile oturmuş, Kerem'in bize söylediği habere şaşırmak ile meşgulüm.

- Şaka yapıyorsun herhalde abicim, bu nasıl olur ? diyor Can hepimizin yerine konuşarak.

- Vallah kardeşim bende başkasından duysam inanmam ama haber vallah kaynağın kendisinden, diyor Kerem bize bakarak.

- Eeehhh yok artık ama bu kadarıda şaka olmalı demi Kerem ? diyor Yağmur, Kerem'in "evet" demesini koskocaman gözler ile beklerken.

- Vallah şansına küs Yağmurcuğum, söylediklerimin hepsi gerçek, diyor Kerem.

- Şaka gibi o zaman, diyor Yağmur hayalkırıklığılı ile.

- Sen bişey demedin aşkım ? diyor Kerem benim düşüncemi merak ederek.

- Vallah bitanem bende şaşırmadım diyemiycem. Bu haberi hiç beklemiyordum yani. Hem biraz ilginç değil mi sizcede ? diyorum cevap verirken.

- Ne ilginç ? diyor Kerem pür dikkat beni dinleyerek.

- Daha bir kaç ay önce Melis sana kör kütük aşıktı şimdi ne olduda Barış ile birlikte ? Hadi Barış'ın ilk günden beri Melis'e aşık olduğunu neredeyse herkes biliyordur ama Melis ilginç.

- Evet Barış Melis'e çocukluğumuzdan beri aşık ama Melis'in beni sevdiğini bildiği için ona hiç açılamadı. Ben ona hep söyledim ikimizin arasında hiç bir zaman öyle birşeyin olmıycağını ama Barış açılmak istemedi, diye anlattı Kerem.

- Bence sen gelince Melis seni çok kıskandı ve Kerem ile birlikte olduğunu duyunca baya birşeyler yaptı ama sonra partide gelip senden özür diledi o gün anlamalıydık bu işte başka bir işin olduğunu, diyor Can bana doğru bakarak.

- Aslında bakılırsa ben anlamıştım birşeyler olduğunu, diyorum.

- Nasıl ? diye bağırıyor üçüde bana bön bön bakarak.

- Melis o akşam konuşurken "benim gözümü başkası açtı ona nasıl teşekkür etsem" gibi bişeyler söyledi ve her konuşmasının sonunda Barış'a bakıyordu. Ben gidip bu işi takip edicektim ama Kerem sağ olsun beni benden aldı, diyorum gülerek ve hepimiz gülmeye başlıyoruz.

Ben kimseyi yargılamıyorum, Melis'i bile çünkü onun da elbette bir açıklaması vardır. Ama şaşırmadım diyemiycem biraz şüphelenmiş olsam bile. Barış için gerçekten çok sevindim çünkü Melis'i gerçekten çok ama çok seviyor bu çok belli. Sadece tek birşey umuyorum, bu Melis'in yeni bir planı olmasın bize yaklaşmak için çünkü Barış o zaman yıkılır ve onu bir daha asla kendine getiremeyiz.

Barış gerçekten çok iyi biri ve herşeyin en iyisini hak ediyor. Ben bile şu okula geleli az bir zaman olmasına rağmen. Ay az zaman falan diyorum ama artık okulun sonlarına doğru gelmeye başladık ve bir kaç hafta sonra tatil başlıyacak. Ben tabii ki de bu tatilde memleketime gidicem ve annemleri görücem. Onları çok ama çok özledim. Belki sonra Kerem, Can, Yağmur ve ben tatile çıkarız hep beraber. Kim bilir belkide Barış ile Melis nküte bizim ile gelir.

Neyse ne diyordum ? Melis inşallah Barış'ı üzmez çünkü Barış mutlu olmayı hak ediyor. Ben yargılamayı sevmem çünkü bunu yapmak için önce insanları dinlememiz lazım. Neden böyle olduğunu öğrenmemiz lazım. Ama o zaman bile yargılayamayız çünkü bu hakkı kimse bize vermez. Kendi düşüncemiz olabilir bu çok doğal birşey ama kimseyi yargılama hakkını kendimizde bulmamalıyız çünkü bu bize düşmez. Bende Melis'i yargılama hakkını kendimde bulmuyorum çünkü neden böyle davrandığını bilmiyorum. Eğer Kerem ile beraber olduğumda bana karşı bişeyler yapsaydı işte o zaman bişeyler derdim çünkü nedenini bilirdim ama şimdi bişey diyemem çünkü konu hakkında hiç bir fikrim yok.

- Zeynep neyin var senin ? diyerek bölüyor Kerem düşüncelerimi.

- Hiç öyle düşünüyordum bitanem.

- Ne düşünüyordun ? diye soruyor meraklı bir şekilde.

- Tatilde annemlerin yanına gidicem ya onu düşünüyordum. çok özledim onları.

- Zeyneeeeeeeppp ? diyor Kerem muzur bir şekilde.

- Efendim bitanem ?

- Bende seninle gelebilir miyim ? diye soruyor ve ben şaşırıp kalıyorum.

- Kerem saçmalama istersen ? diyorum.

- Neden bitanem ? diyor bozularak.

- Evet Zeynep neden ? Hem Kerem gitmişken seni babandan da ister hem bu işte burada biter ! diyor Can gülerek.

- Saçmalama Caaan, diyorum hemen.

- Neden saçma olsun ki. Can haklı. Ben seni babanda isterim. Seviyorum laan derim, diyor Kerem iyice gaza gelerek.

- Oldu canım başka ? Babamda seni oracıkta öldürsün demii ?? diyorum.

- Abartma Zeynep, diyor Can.

- Sen sus Can neden gaz veriyosun Kerem'e ? diyor Yağmur hemen lafa atlayarak.

- Ama aşkııım, diyor hemen Can.

- Sus Can sen karışma, diyor Yağmur.

Herkez susuyor Kerem dahil. Ne kadar uğraşsamda benimle konuşmuyor. Sanırım bana küstü. Onu ailem ile tanıştırmak istemediğimi düşünüyor oysa ki öyle bişey yok. Ben ondan daha çok istiyorum ama daha birbirimizi doğru düzgün tanımıyoruz. Hem ben annemlere nasıl anlatırım, ben buraya okumak için geldim sevgili bulmak için değil ki. 

***
Üç ay sonra

Zaman geçiyor ve ben hem ailemin yanına gitme zamanı buluyorum ve onlar ile olan hasretimi gideriyorum hemde Kerem, Can, Yağmur ve ben tatil yapma zamanı buluyoruz. Aslında bakılırsa başlarda istemiyordum gitmek ama Yağmur benim ile konuştu ve beni ikna etmeyi başardı ve iyiki de yapmış. Arkadaşlar önemlidir aslında. Ne zaman ki kendini yalnız hissetsen veya biri ile konuşam istesen arkadaş dediğin hep yanındadır. En yakın arkadaşı olmalı insanın, bir ve ya iki tane ama daha fazla değil. Yakın arkadaşlar iyidir. Ne zaman ki başın sıkışsa kiminle gidip konuşucağını bilirsin.
Bazen senin istediğinin tam tersini söyler bu senin iyiliğin içindir bazen başlarda anlayamasakta sonra zaman geçip anlamaya çalışınca anlarız. O yüzden yakın arkadaşlarını bırakmamalı insan hemde ne olursa olsun.

Bölüm sonu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin