Bölüm Şarkısı:
Current Joys - Blondie
SEKİZİNCİ BÖLÜM.
Bu adamın yanında öyle başka biriyim ki kendimi tanıyamıyorum.
8
"Sen... Sen ne zaman geldin ki?" diye sordum yüzümdeki endişeli bakışlarla.
Dans etmiştim o kadar, ne yaptığımı da bilmiyorum ki, salladım durdum bir yerlerimi...
Yüzüm gittikçe kızarırken Devran'ın yüzündeki keyif de gittikçe büyüyordu.
"Gösterinin başını biraz kaçırmış olabilirim. Bir daha ki sefere tam saatinde gelmek isterim." dedi oyuncu tavırlarıyla.
"Ya Devran!" dedim utançtan çaresizce hissederek. Asıldı yüzüm hemen.
"Ne Devran?" derken gülmüştü. "Asma yüzünü hadi, utangaç civciv."
Civciv mi?
Yaşadığım utancı unutup o kelimeye takıldım. Civciv...
"Ben sarışın değilim ki." derken anlamayarak baktım.
"Olsun, kara civcivsin sen de."
Bir şey diyemeden garip, anlamayan gözlerle ona bakıyordum.
Devran bakışlarımı anladı ama bir şey demedi, onun yerine omzunun üstünden arkasına öylesine bakıp tekrar bana döndü.
"Mis gibi kokuyor yine!" derken sesi çok coşkulu çıkmıştı.
Gülümserken buldum kendimi.
"Aç mısın? Karnıyarık yapmıştım."
"Karnıyarık mı?" diye hayretle sordu. Yüzündeki şaşkınlık beni güldürmeye teşvik etti.
"Evet. Ne oldu ki?" diye sordum ona doğru ilerlerken. Televizyonun sesini de bu esnada kısmıştım hızlıca.
"Ne olmadı ki? Sen böyle yaptıkça alışırım ama ben güzelim. Hep isterim, eve geldiğimde böyle mis yemek kokusu alayım isterim."
"Tamam, yaparım ki." dedim saf saf. Yanına geldiğimde o an az kalsın şokla irice açılacaktı gözlerim.
Neler diyordum öyle şuursuz şuursuz...
Kalıcı değildim ki onun yanında, nasıl böyle ağzımdan çıkanı duymadan konuşabiliyordum... Dilimi kesecektim artık.
Devran parlayan gözleriyle gülümsedi. "Yemekler senden bulaşıklar benden o zaman. Adil bir anlaşma."
"Olur." dedim onun gözüme tatlı gelen bu haliyle içim sıcacık olurken.
"İyi bakalım Sırma Hanım... Üstümü değiştireyim, yemek yeriz. Sen de aç mısın?" diye sordu salondan çıkarken.
Ben de arkasına takılmıştım.
"Evet. Seni beklemiştim." derken ben mutfağa doğru geçtim, o da koridor boyunca ilerlemeye devam etti ama yanından geçerken dudağındaki kıvrım içimi tuhaf etmişti.
"Hım..."
Sesindeki ton garipti, memnun gibiydi.
O odasına giderken ben de çoktan mutfağa geçip tabaklarımıza yemekleri koydum.
Devran içeri girdiğinde gözüm istemsizce ona kaymış, birazcık süzmüştüm.
Altında siyah bir eşofman, üstünde de siyah bir kapüşonlu kazak vardı. Gözüme çok genç gelmişti nedense bu kıyafetleriyle. Yirmilerinin başlarında genç bir delikanlı gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVSİZ
Romance(Ara verilmiştir. Sebepleri 'sad story' bölümünde mevcuttur.) "Tamam, tamam bulmayacaklar seni... İzin ver bana, saklayayım seni." Öyle kurdu ki bu cümleyi... Öyle bir cümle kurdu ki fark etmeden... Onun için ne anlama geldiğini bilmesem bile kalbim...