Nisan 2012
Jeongin yokken Hyunjin'in bir günü
Hyunjin, artık 8.sınıftı. derslerine çok çalışıyordu. Yakında lise giriş sınavı olacaktı ve çok yaklaşmıştı, kendisi gitmeden önce Jeongin'in gitmek istediği liseyi konuşmuşlardı, oraya gidecekti. Söz vermişti.
O gece yine yine odasına kapanıp ders çalıştı. Matematikte kötüydü, ama onu da kapatıyordu yavaş yavaş. Zaten sözel ilerleyecekti. Ama yine de konularından geride kalmamak için elinden geleni yapıyordu Hyunjin. Jeongin'i çok özlemişti. O gittiğinden beri sık sık onu düşünür olmuştu. Okuldaki kız arkadaşına sarılırken bile onu hayal eder hale gelmişti, ama bunun nedeninin Jeongin'in eşcinsel olduğunu açıklamasından olduğundan emin gibiydi. Psikolojisine işlediğini düşünüyordu. Tüm bu düşünceler yüzünden ders çalışamayınca uyumaya karar verdi.
---
Alarmla birlikte gözlerini açtıktan sonra annesinin kendisi için hazırlamış olduğu kahvaltıya baktı. Yine annesi ve babası işe gitmişti. Uykulu şekilde kahvaltısını ederken aklındaki tek şey o gün birden tatil ilan edilmesi için tanrıya yalvarmaktı.
Kızarmış ekmeğini reçelle birlikte yedikten sonra dişlerini fırçaladı, üzerine formasını giydi ve ceketini de giydikten sonra ayakkabılarını giyip okula adımladı. Okul çok uzak değildi, köy içinde olduğundan yürüyerek kısa bi mesafedeydi.
İlk dersi atlatınca arkadaşlarıyla kantin masasında toplandılar. Yanında da kız arkadaşı vardı.
"Kanka işte ondan sonra o kız öbürünün saçını bi yoldu görmen lazımdı aşırı eğlenceliydi izlemesi"
Hyunjin, baş salladı sadece
"Noldu durgunsun bugün yengeyle mi kavga ettin"
Yeji,"yoo ne alaka"
Hyunjin,"sadece çok yorgunum. Erken de yattım ama bilmiyorum bugünlerde kafam çok dolu."
Arkadaşı, Hyunjin'in kolunu gizliden dürterek fısıldadı, "anlatırsın sonra,"
"Neyse neyse bişeycik olmaz takma kafana"
Hyunjin, "tamam."
Zil çaldıktan sonra derse girdiler ve her şey her zamanki gibi ilerliyordu.
••••
Hyunjin eve gittikten sonra üstünü değiştirdi ve kendine yiyecek hazırladıktan sonra yatağına yattı. Ödevi falan da yoktu, ders çalışası hiç yoktu. Ne bilgisayarı vardı ne de eğlenceli bir kitabı. En sonunda babasının pantolonundan biraz para aşırdı ve internet kafeye gitmeye karar verdi.
(internet kafeler o zamanlar köylerde çok tutardı ama artık her ailenin çocuklarında telefon internet eksik olmadığı için bi intenet kafeye gidip arkadaşlarla birlikte gta csgo oynayamıyoruz...)
Hyunjin oraya gittiğinde parasını verip (saati bir liraydi🥺) her zamanki bilgisayarın başına geçti ve biraz zaman geçirdi. Kafasının dağılmasına yardımcı olmayan oyunu zamanı dolana kadar oynadı ve sonra kalktı, kendisine selam veren arkadaşlarına geri selam veriyordu ama onlarla takılmak için kalmak yerine uyumak istedi sadece. Çünkü son zamanlar Jeongin aklından çıkmaz olmuştu. Bu sinirlerini bozuyordu çünkü ne kendini öyle kabul edebilecek, ne de Jeongin'i o şekilde görecek cesareti yoktu. Evine gidip yatağına yattı ve uyudu.