İki gün sonra
Jeongin:
Hyung
İletildi 15:23
Görüldü 20:11
Jeongin:
Hyung
Buraya bak
BURAYA BAK
Hyunjin:
Efendim
Jeongin:
Hadi buluşalım
Müsaitsin değil mi?
Pazar bugün?
Tek boş gününde plan yapmış olamazsın?
Kampüste her hafta içi sevgiline zaman ayırıyosun zaten?
Hyunjin:
Evdeyim gel
Görüldü
-
Beni çağırmasıyla ayağa kalkıp birkaç gündür üstümden çıkarmadığım tişörtü düz siyah bi sweatle değiştirdim.
Daha sonra telefonumu şarja taktım ve karşı daireye geçtim.Kapıyı açtığında uykusuz görünüyordu. Hiçbir şey demeden içeriyi gösterdi ben de girdim. Koltuğa oturduğumuzda ikimiz de sessizdik. Eskiden hiç böyle değildik bana neden böyle davranıyordu bilmiyordum. Sessizliği bozmaya karar verdim.
"Nasılsın?"
Derin bir nefes alarak koltuğa yaslandı ve sorumu cevapladı, "iyiyim jeongin sen nasılsın?"
"İyiyim." Ellerimle oynamaya başlamıştım. Bu ortamdan nefret ettim.
"Görüşemiyoruz uzun zamandır."
Hiç düşünmeden cevapladı,"aynen"
Sinir olmuştum. Ve bunu direkt olarak yüzüne söyleyemiyordum çünkü aramıza açıklanamaz bir mesafe koymuştu. Ortamın sessizliğinden kendisi de rahatsız olmuş olacak ki telefonla ilgilenmeye başladı. Ben de etrafı inceledim. Avizeyi, halıyı ve tavanın köşelerini. Perdeleri ve kapıları da inceledim. Fakat bunlar yanlızca 4 saniye aldığı için sinirden dudaklarımı kemirdim.
"Neden telefonla uğraşıyosun?"
"Çünkü yapacak bişey yok"
Sinirlendiğimi belli edip biraz sesimi yükseltmeye başladım, "uzun zaman sonra ben geldim ve yüzüme bile bakmıyorsun. "
"Uzun zaman dediğin 4 gün jeongin."
"Yani? Eskiden fırsat bulduğumuzda her gün görüşürdük. "
"Eskiden yanlızca yazları görüşürdük. "
"Hyung bu da ne demek? Benimle düzgünce buluşmak için uzun süre görmemen mi gerekiyor? Sıkıyor muyum seni?"
Yanıma oturdu ve omuzlarımdan tuttu, gerçekten hayal kırıklığına uğramış hissediyordum.
"Hayır. Öyle düşünme. Sadece...şu sıralar biraz karışığım jeongin. Biraz anlayış göster olur mu?"
Ellerini omuzlarımdan indirdim
"Tamam," ayağa kalktım, "ben gidiyorum."
"...daha yeni geldin?" Hiç beklemeden kapıya doğru yönelirken konuştum, "zaten bişey yaptığımız yok boşver."
O da daha fazla birşey demedi, ben de o gece evime gittim ve erkenden uyudum.