5

1.4K 168 15
                                    

Bir ay sonra

Hyunjin

Sabah uyandığım gibi her zamanki rutinimi yapmıştım. Okula geç kalmamak için kahvaltıyı es geçip yolda simit aldım ve yürürken onu yedim. Sınıfa girdiğimde az çok birileri gelmişti. En ön sıraya oturdum ve ders başlayana kadar kafamı sıraya gömdüm. Yeji'den ayrılmıştım, tam bir baş ağrısıydı. Ayrıca aklımda uzun zamandır bir başkası dönüyorken sevgilimin olması şerefsizlik olurdu.

Aslında gerçekten Jeongin'i öyle görmüyordum. Yani erkek erkeğe nasıl olabilir ki? Her ne kadar Jeongin homo olsa da ben bunu uygun görecek değildim. Ben olmadığım sürece sorun yoktu. Ama yanlıştım.

Çünkü Jeongin gerçekten aklımdan çıkmıyordu, ne şeklinde olursa olsun bundan rahatsızlık duymaya başlamıştım çünkü annem ya da sevgilim dahi olsa bi insanı sürekli yanımda olmasını ve onu o kadar yakını olmamama rağmen koruyup kollamayı istememeliydim. Her şeyi geçtim etik değildi ve onu özlüyordum. Eğer o bahsettiği çocukla sevgili olacak olsa, gerçekten tüm dünyam başıma yıkılırmış gibi hissediyordum. Ona olan hisleri bile beni yeterince üzüyorken onunla olan samimiyeti ve münasebeti beni çıldırtıyordu.

Kıskanıyor muydum? Belki. O benim bebeğim gibiydi. Onu kimselere vermek istemiyordum. Hiç evlenmesin, hiç sevgilisi olmasın, sürekli benimle birlikte olsun istiyordum. Mezun olduğumda evlenip evlenmemek umrumda değildi. Sadece Jeongin ile yaşasam yeterdi bana. Onunla hep beraber kalmak istiyordum. Ama bunları ona söylemeye kesinlikle cesaretim yoktu çünkü onun abisi değildim, ya da onun da benim kadar psikopatça düşündüğünü sanmıyordum. Yani sadece platonik bir tutkuydu belki de benimki.

Bunu tutku olarak görmem bile yeterince psikopatçaydı. Aşık mıydım? Bilmiyorum. Ama bundan korkuyordum ve olabildiğince kaçıyordum. Bunları kafamdan yanlızca ders çalışma yoluyla atabiliyordum. Ailemden gizlice test kitapları alıp ders çalışıyordum. Beni gerçekten eski kafalı bir kız ailesi gibi büyütmeye çalışıyorlardı. Gerçekten, böyle bi yerde bile en azından erkek olarak doğdum diyemiyordum. Can sıkıcıydı. son zamanlarda babam, biraz garip davranmaya başlamıştı. Onunla asla samimi değildik bu yüzden neler yapıyor tahmin edemiyordum. Ama babam sadece annemi onaylıyordu. O kadrajın dışındaydı.

Ders başlayınca kendimi yine derse vermek zorunda kaldım, her an her dakika ders çalışıyordum ve lise giriş sınavını geçebilmek için çok uğraşıyordum. Hocalar hem bu çabamdan, hem de geri kafalı bir aptal olmadığımdan dolayı beni favori öğrencisi olarak seçmişti. Zaten okulda fazla kişi de yoktu.

•••

Okul bitiminde eve geldim ve annemin yapmış olduğu erişteden yedim. Hemen defter ve kitaplarımı çıkarıp günün notunu aldım. Bu hem aklımda kalmasını sağlıyordu, hem de hocanın notları dışında kendi notlarım daha eğlenceli ve anlaşılırdı. Notlarımı çıkarmam yaklaşık 1 saatimi almıştı ve ardından deneme testlerimi çözmüştüm.

Büyük sınava bir hafta kalmıştı. Zaten mayıs ayındaydık. Okullar da iki hafta sonra kapanıcaktı. Ardından Jeongin gelecekti. Onu çok özlemiştim, sık sık birlikte olan fotoğraflarımıza bakıyordum. Hatta tüm fotoğraflarımızı bir albüm yapıp içine koymuştum! Annemle babamın düğün albümüne benziyordu~ bundan ötürü çok mutluydum.

Acaba jeongin şu an ne yapıyordu?

Bir sonraki bölüm sınav bitmiş, okullar
kapanmış ve Jeongin gelmiş (geldiği gün)
Olacak.
hyunjini yanlız olarak yazdığım bölümler
Geçiş bölümleri.
Bölümlerin kısa olmasının nedeni ise
Bunların geçmişe dair anıları olması.
Neyse bu kadar, eğer günümüzün kitabını
Yazsaydım texting yazardım
Ama zaten yakında o da olur
Neyse by

köylü - hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin