Ağustos, 2011
Hyunjin, son iş gününü de bitirdikten sonra eve gelip uzanmıştı. Artık bittiği için memnundu. Böylece Jeongin ile daha sık vakit geçirebilecekti. Artık tek arkadaşı o olmuştu. Ne annesiyle, ne de babasıyla istediği şeyler hakkında konuşamaz olmuştu. Derdini sıkıntısını bi tek küçüğüne anlatabiliyordu.
Büyüyünce avukat olmak istiyordu Hyunjin, ama annesi ve babası ona tarla, bahçe ve ev gibi miraslarını bırakacaktı ve evlendirecekti. Fakat Hyunjin bunu istemiyordu. Küçük yaşıyla yeterince çalışırken bir de büyüyünce böyle bi işkenceye maruz kalmamak için elinden ne geliyorsa yapacaktı. Bütün bu düşünceleri uzun süredir aklında olduğundan dolayı, çalışıp kazandığı parayı bir kenara koyup okul için biriktirme kararı aldı. Annesi de babası da onu liseye göndermek istemediğinden dolayı eğitim konusunda masraf yapmıyorlardı. Her ne kadar Hyunjin'e değer verseler de, eski kafalılardı ve onun tutkularını görmezden geliyorlardı. Ama yine de Hyunjin istediğini elde etmeden pes etmeyecekti.
Kalkıp kazancını kumbarasına ekledi. Bir ay sonrasında okullar açılınca okul masraflarını kafaya takmasına gerek kalmayacaktı.
Birden kapı çalmaya başlayınca Hyunjin, kimin geldiğini anlamıştı. Jeongin'di gelen. Koşa koşa gitti ve kapıyı açtı ve küçüğünü buyur etti.
İkisi birlikte içeri girmişlerdi fakat Jeongin huzursuz görünüyordu.
"Sorun ne?"
Oflayarak konuştu Jeongin, "sana yorgun olursun gelmeyeyim dememe rağmen illa çağırdın hyung. Biraz dinlenmen gerekiyordu. "
"Jeongin bu akşam için planlarımızı konuşacaktık işte, yorgun değilim hem niye uzatıyosun?"
"Tamam. Ne planı?"
"Ya şimdi şöyle, bizim arka ev boş ya hani, orada kalalım bu gece diye düşünmüştüm. Bikaç gün kalalım. Annenlerle ben konuşurum. Zaten yakında gideceksiniz daha sık görüşelim istiyorum Jeong~"
Jeongin umutsuz görünüyordu, "bilemiyorum, annem bu konularda hassas olabilir. Ama haklısın, o yüzden konuş annemlerle. Seni daha fazla görmek istiyorum.."
Hyunjin küçüğünün yanaklarını sıkmaya başladı,
"Merak etme bana güven çok güzel günler geçireceğiz birlikte~"
-----
Gece
Hyunjin, sırt çantasına gerekli eşyaları ve abur cuburları koyduktan sonra Jeonginlerin evine doğru yola çıktı. Uzun yokuşu tırmandıktan sonra sağa dönüp biraz ilerledi ve vardığında kapıyı çaldı. Kapıyı açan Jeongin'in annesiydi.
"Hoşgeldin Hyunjin" genç kadın gülümsedi ve onu içeriye davet etti.
İkisi birlikte koltuklara ilerlediler. Kadın Jeongin'in odasına ilerledi ve onu yanlarına gelmesi için çağırdı.
Jeongin geldiğinde, hepsi birlike oturdular.
"Nasılsın Hyunjin?"
"İyiyim, siz nasılsınız?"
"İyiyim bende."
" Ya aslında ben sizden bişey rica edicektim."
"Kalma meselesi mi?"
Başını onaylar şekilde salladı Hyunjin
"Şey.. biz konuştuk bu konuyu Jeongin ile. Sana güvendiğimden dolayı izin veriyorum Hyunjin. Ve Evet iki hafta içinde gideceğiz. Bundan dolayı kalabilirsiniz istediğiniz kadar."