"Sizce kim olduğunuzla ilgileniyor muyum? Ahlaksız teklifiniz de kim olduğunuz da sizin olsun," diyerek bileğini adamın ellerinden kurtardı. Deniz işte o an keyiflendi. Cidden uğraşacağı birşey çıkmıştı ama oyunu kuralına göre oynayacaktı.
"Ben buranın sahibiyim küçük hanım ve siz şuan itibariyle işinizi kaybettiniz." Bunu söylediği anda kızın yüzünde az önce ona vermiş olduğu cevabı geri alamayacak olmanın pişmanlığını yakaladı. Gözleri alay eder gibi gülerken Gamze kendisni toparlayıp söze girdi;
"Ah gerçekten mi? Kovmanıza zaten gerek yok. Sizin gibi bir ahlaksızın patronum olduğunu öğrendiğimde zaten burada kalmazdım," diyerek arkasını dönüp kulise doğru ilerledi. Deniz eğlenir gözlerle arkasından bakarken elde etmeyi ilk kez çok istediği bir kızı bu şekilde kazanamayacağını bilmenin verdiği pişmanlığı yaşadı. Böyle olamazdı. Belli ki kız dik kafalıydı ve böyle numaralara karnı toktu. Tabiki Deniz'in etrafındaki kadınlar gibi değildi. Hatta Deniz kızın çok masun olduğunu bile düşündü. Hayatın birçok yönünü henüz bilmiyordu belki de. Neyse geri kalan bütün detayları Merve'den zaten öğrenirdi. Ama bir şekilde kötü imajını düzeltip kızı kafalamanın yolunu bulmalıydı.
İsmet, yakışıklı, zengin ve güçlü arkadaşına birinin haddini bildirmesinden memnundu. Artık kendine uygun birisini bulup evlenmeliydi bu adam. Uzun boyu, kaslı, esmer ve yemyeşil gözleri vardı Deniz'in. Ancak bugüne kadar birlikte olduğu her kadını bir şekilde hayatından çıkarmış hiç kimseyle mutlu olmak istememişti.
Yüzünü okşayarak kızın vurduğu yerdeki el izini hissetmeye çalıştı ve düşüncelere daldı. Aklı Gamze ile o kadar meşguldu ji, İsmet'in gülerek yanına geldiğini bile fakretmedi.
"Ne o dostum tokadın acısı geçmedi mi hala?"
"Dalga geçme," dedi Deniz sinirlenerek. "Ha bi de kız işi bıraktı," diye ekledi hüzünlü bir ifadeyle. O an İsmet kahkahayı bastı.
"Valla kardeşim o işi sen bileceksin. patron sensin ve bu kulüp kız geldiğinden beri böyle dolup taşıyor. Yani işi batacak olan sensin ben değilim. Hadi kaçtım ben hanım bekler. Hem daha ona anlatacak çok dedikodum var. Senin şu tokada çok sevinecek," diyerek Deniz'in yanından ayrıldı. İsmet bir nevi seviniyordu çünkü ilk kez bunca yıllık arkadaşını bu şekilde görüyordu. İstediğini ilk kez istediği anda elde edemedi ve biliyordu ki bu Deniz'e göre değildi. Mutlaka bu işin peşini bırakmayacaktı.
Diğer yandan Gamze kuliste son derece sinirli bir şekilde oturuyordu. En yakın arkadaşının dayısının ona yaptığı ahlaksız teklifi Merve'ye nasıl söylerdi? Hayatı boyunca kendini hep bu tarz insanlara karşı korumak zorunda kalmıştı. Gamze kuliste bu şekilde oturmuş kara kara dğlğnmenin ona bir şeyler sağlamayacağını anlayıp, yüzünü gözünü temizledi. Üstünü değiştirip çantasını aldı. Odadan çıkmadan bir kez daha dönüp aynaya baktı. "Güzellik" diye düşündü. hem göreceli, hem istenen hem de sahip olunduğunda çok belan olan bir şeydi. Bu sebepten değil miydi bunca yıldır yaşadığı zorluklar zaten. Kendini korumak zorunda olmaktan hep nefret etmişti ve çoğu zaman herkesin hayran kaldığı güzelliğini istememesi hep bundandı. Odadan çıkıp kulübün önüne çıkan dar koridora doğru başı önde düşünceli bir şekilde yürümeye başladı. Kulübün çıkış kapısına yaklaştığında dışarıda az önce sorun yaşadığı adamı gördü. "Sahi adı neydi?" diye düşünürken buldu kendini. Hatırladığı kadarıyla adam ona adını söylememişti. İşin garibi Merve'nin dayısından defalarca bahsetmiş olmasına rağmen Gamze onun adını hatırlayamıyordu. "Neyse ne" diye geçirdi içinden ve kapının önündeki merdivenlere doğru yöneldi. Anladığı kadarıyla adam arabasını bekliyordu. Hızlı adımlarla ilerleyip yanından geçti. Bir iki adım daha attı ve durdu. Adamın bakışarını üzerinde hissediyordu ama durmasını sağlayan onun bakışlarını üzerinde hissetmiş olması değildi. Kırmızı minik bir ışık farketmişti. Işık, önce kendisinin ayaklarının dibinde durmuştu ve kafasını çevirdiğinde şimdi de o adamın ayaklarının dibinde durduğunu farketti. O an bunun bir silah olduğunu anladı. Adamı uyarmak için çığlık atar gibi "Yere yat bu bir silah. Biri seni vuracak hey!!!" diye bağırdı. Bağırmayla aynı anda Deniz'e yaklaştı. Tam o sırada silah ile Deniz'in arasına girmiş olduğunu ne kendsi ne Deniz ne de diğer adamlar anladı. Yalnızca duyulan üç ses silah sesiyle cadde yankılandı ve Gamze Deniz'in kollarna yığıldı.
