B/2

472 37 12
                                    

Medya var :)


-2 yıl önce - Geçmiş

İnsanlar acı çekmeden kendi benliklerini ortaya koyabilirler miydi?

Ya da çektiği bütün acılara rağmen hayata hiçbir şey olmamış gibi devam edebilirler miydi? Ben söyleyeyim; edemezlerdi.

Bende herkes gibi kendi benliğimi acı çektikten sonra fark etmiştim. Ben küçük, saf, kırılgan bir kız değildim. Bunların aksine savaşçı bir kızdım.

   Annemin intiharından sonra Adam’a daha çok bağlanmıştım .Her günümü onunla geçiriyor, yanından hiç ayrılmıyordum. Akşamları benim evime geliyordu. Onunla uyumak huzur veriyordu.

Babam annemin intiharından sonra beni terk etmişti. Ayın belirli günlerinde banka hesabıma para yatırıyordu. Bunun dışında hiçbir şey yapmıyordu, yapamazdı da zaten. Annemin intiharı gerçekten benim suçum muydu?

Bir süre sonra Adam’a olan duygularımın arkadaşça olmadığını fark ettim. Onu kıskanıyor, bir kızın yanında görünce kuduruyordum. Sürekli benimle olsun istiyordum. Sürekli benimle vakit geçirsin, hayatında başka kıza yer olmasın. Bu mümkün müydü ?Ah, tabii ki değildi.

İçtiğim bir gece beni evime bırakırken dudaklarına yapışmıştım .Adam önce beni itse de onu sevdiğimi söylemiştim ve daha çok baskı yapmıştım. Beni geri çevirmemişti. O gece benimle olmasını istesem de bana soğuk bir duş aldırmış, sonra da yatağıma yatırıp gitmişti. Bu kadar basitti işte bizim ilişkimiz.

Geçmişi unutmak adına bir bira daha bitirdim. Unutuyormuş gibi oluyordum ama unutamıyordum. Sürekli geçmişle alakalı kötü anılarım beynimde dönüp duruyordu. Yanımda ki kız, “Beni dinliyor musun?” dediğinde bira şişesini kenara koydum. Kızın Adam’la alakalı bir derdi olduğu kesindi.

“Adam çok tekin birisi değildir. Etrafında ki kızlardan vazgeçemez öyle göründüğüne bakma. “ Yarım saattir beni Adam’dan soğutmaya çalışıyordu. Onu çok fazla seviyordum ve bu mümkün değildi.

“Kesin öyledir ,” diye mırıldandıktan sonra önümdeki içkiyi fondip yapıp bar masasına çarptım. Midem çok fazla bulanıyordu.

“Sevgilisiniz yani ?” Meraklı bakışlarında öfkenin de yeri olduğunu görebiliyordum. Evet! Adam ve ben sevgiliydik!

“Evet!” diye haykırdıktan sonra gülmeye başladım. “Ama o aptal bir proje yüzünden beni buraya bırakıp gitti! Aptal bir ödev yüzünden beni ekti!”

Kız bana içki bardağı uzattıktan sonra gülümsedi. “Bunu iç. Bir saate kalmadan kafan rahatlar.”

Verdiği içkiyi fondip yaptıktan sonra ayağa kalktım. Dans etmek istiyordum. Dans pistine yürürken insanlar bana sürtünüyordu. Tiksinsem de sesimi çıkarmadım.

Dans pistine geldiğimde yavaşça dans etmeye başladım. Başlarda renkli ışıklardan dolayı başım dönse de sonradan alıştım. Bu eğlenceliydi. Kafanız bir milyonsa daha da eğlenceliydi.

Dans ederken belimde hissettiğim elle irkildim. Başımı arkaya doğru çevirdiğimde buz mavisi gözlerle karşılaştım. Kulağıma doğru eğildi. “Selam güzellik tek misin ha?”

Erkeksi sesini seçmekte biraz zorluk çekmiştim. Hâlbuki kulağımın dibindeydi. Bir süre sonra sesler iyice azaldı. Gözümün önü hafif kararırken çocuk beni hızla kucağına aldı. İçime sinmemişti ve korkuyordum. Üstelik yanımda Adam’ı istiyordum. Çocuk sırıttıktan sonra bir şeyler söyledi ama uykum daha ağır basıyordu.

BlameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin