KAYIP KALP (Tamamlandı)

Bölüm 19

Ters dönmüş bir şekilde yatakta uzanıyordu  sol eli önünü kapatsa da kenardan içeri sızan güneş ışını rahatlıkla göre biliyordu . Kulaklarına dolan ateş ' in çıkarttığı ses ona gecede yaşadığı acıyı hatırlatıyordu . Kulaklarını kapamak istiyordu bu ses ona işkence eder gibi yavaş yavaş deli etmeye yemin etmişti sanki . 

Belinin yarısına kadar çekilmiş çarşaf onu ısıtmaya yetmiyordu çıplak bedeni hareket ettikçe acıdan kıvranmasına neden oluyordu . Burnundan çıkan sıcak nefes eline çarpıp dudağına vurduğun da sızlatıyordu . Şuan onu gören biri ölü zannedebilirdi . Hareket edip yaşam belirtisi bile gösteremezdi . Şuan diri diri toprağa gömülse gıkını bile çıkartamazdı . 

Kapı tıklatmadan açıldığında onun geldiğini zannedip gözlerini kapatmıştı . Önüne çöküp yüzüne dokunan sıcak bir el hissettiğinde dahi açmadı . Kulaklarına hıçkırık sesi geldiğinde kendine engel olamadan aralamıştı göz kapaklarını . Karen bir elini dudaklarına bastırıp sessiz olmaya çalışıyordu arkadaşının uyuduğunu zannediyordu ta ki  ellerine dokunan soğuk parmaklara kadar . 

Bakışlarını yatakta ki arkadaşına çevirip baktığın da ağlamasını durdurmaya çalıştı . Yüzünü kireç gibi olmuş dudağında ki yara küçük dudağını kocaman yapmıştı . Gözlerinin altında ki morluk hiç uyumadığının bir göstergesiydi. Elini uzatıp yanağına dokundu . Yanakları da eli gibi buz gibiydi  oda sıcak olmasına rağmen Elizabeth sıcaklığa inat soğuktu . 

"Tanrım !" diye inledi Karen birden . "Buz gibisin üzerini giydirmeliyiz ." Ayaklandığı zaman genç kız onu durdurmuştu .  "Üşümüyorum . Sadece canım acıyor ." diye mırıldandı . Duymak için kulaklarını kızın dudaklarına kadar getirmişti . "Giydirmezsek hasta olacaksın . " dedi aynı mırıltıyla . " Hareket edemiyorum . " dediğinde Karen alt dudağını ısırıp başını başka yöne çevirdi . 

Gördüğü tahta dolaba doğru gitmek için ayaklandı . İçini açar açmaz katlı bir sürü elbise görmüştü. Temiz giysileri giydirmeden önce yıkanması gerekiyordu ama onun  yataktan doğrulabilmesi  bile mucize olurdu . İçlerinden elbise seçip diğer eşyaları da hazırlamıştı. Yatağın üzerine koyup hiç bir şey demeden çıkan Karen ' e bakmak istese de hareket edememişti . Sürekli aynı pozisyonda yatmak onu acısına acı katıyordu . Elinde olsa ayaklanıp şu pencereden aşağıya atlayıp çektiği zulme son verirdi . Ama babası hep' bundan sonra bir hayat var ki Tanrı biz bu dünya da dersler veriyor ki gittiğimiz zaman bir çocuk kadar toy olmayalım diye .' derdi . 

Bütün kalbi ile inanıyordu babasının söylediğine güçlü olmak için çabalarken bir vampir gelip onun gücünü emiyordu . Gözlerini kapatıp derin nefes alırken kapı açılmıştı . "Geldim ." diyen Karen kendinin geldiğini anlayıp korkmasın diye seslenmişti .Yatağa yaklaşıp hazırladığı ılık suyu kenara koymuş kovanın kenarına koyduğu temiz bezi içine atmıştı . 

"Şimdi seni doğrultacağız sonra bende vücudunu sileceğim tamam mı ?" diye söylediği de Elizabeth itiraz etmek istese de temizlenmek istediği için başı ile onaylayıp . Karen ' e uydu . Onun yardımı ile zorda olsa kalmış mahrem bölgelerini örtmüştü  . Onu temizlemesi bile utanmasını sağlarken çırılçıplak  karşısında kalması daha çok utandırırdı . Elini kovanın içine daldırıp bezin güzelce yıkamış ve sıkmıştı . Yer yer morarmış olan kolu temizlerken içi gidiyordu oldukça yavaş olmaya çalışıyordu . İçine karıştırdığı lavanta kokusu sildikçe tene işliyor kokusunu dışarı veriyordu . 

Suyun içine koku karıştırdığı için Karen ' e minnet duydu Elizabeth . Tüm vücudunu güzelce silmiş ve temiz kıyafetlerini giydirmişti . Yastığa kafasını tekrar koyan genç kız sanki bütün işi kendi yapmış gibi hissetmişti . Gece boyu uyumamanın getirdiği uykusuzluk Karen yanın da olduğu için hissettiği güvenle geri geldi  gözlerini kapatmadan önce arkadaşının eline sarılıp . "Ben uyanan kadar gitme olur mu ?" diye söylemişti .  Cevabını dahi beklemeden kapanan gözleri onu uykunun eline teslim etmişti . 

 Karen solgun yüzlü arkadaşına doğru bakarken içi acımıştı . Thanatos ' un ne kadar acımasız olduğunu söylentiler sayesin de biliyordu ama gözler ile görmek söylentilerden daha dehşet veriydi . Elizabeth uykusunu alana kadar burada bekleyecekti .

---------------_______________-------------------

Atın saçlarını okşayan nasırlı ellere takılan saç telleri parmaklarına dolansa da ama sevmeye devam ediyordu . Atın umurunda olmadığı sahibine bakmadan yemek yemesinden belliydi . Dudaklarını siyah tüylerle kaplı olan kulağa yaklaştırıp . " Noctis ." diye adını fısıldamıştı . At emir bekler gibi yemeği kesip başını kaldırıp sahibinin diyeceklerine odaklanmış bir şekilde kımıldamadan duruyordu . 

Thanatos dudağının kenarını havalandırıp gülümsedi . Atının ona sadık olması ona ayrı bir zevk veriyordu . Tekrar yaklaşıp "Para bellum ." (Gelecekte ki savaşa hazırlanın .)" Bu atın kulağına üç kere fısıldayıp arkasında ki James ' e doğru dönüp baktı . 

"Her şeyi hazırla James eksik istemiyorum . " dediğin de Alayla gülümsemişti . "Sen ne kadar eksik istemesen bile haddinden  fazla eksikle karşılaşacaksın Thanatos  ." demişti . Bu karşısında ki adamı dişlerini ortaya çıkartacak kadar güldürmüştü . "Beni hep hafife alıyordun James . Oysa benim tohumumu bile yalnızca güçlü kişiler taşıya bilir . " dedi 

James başını çevirip bakışlarını atların üzerinde gezdirdi . " Senin tohumun bu kadar çok değerli olsaydı etrafa dağıtmazdın . " "Onları benim çocuklarım olduğunu mu düşünüyorsun ? " Bakışları Thanatos ' un yüzüne çevirip kaşlarını çattı . "Ya kimin ?" diye soruya soruyla karşılık verdi . "Sadece bir köyden bakire aldım James o da son köy olan Alfriston dan ." dediğin de James gözlerini açıp . "Ne için öldürdün peki ! Bu yaptığın affedilecek bir şey değil ! Şimdi bir sürü düşmanımız var sayende !" dediğin de 

Thanatos Ağzına aldığı sarı sapı çıkartıp parmakları arasında sıkıştırdı . "Yasalar bütün alemleri birbirinden ayırır .  Bir çok madde vardır uyulması gereken . İnsanlar uymaz ise ceza alırlar James! ." dişleri arasından tıslayarak söylemişti ismini . "Kimin çocuklarını öldürdüğünü söyler misin ?"  "Elfler insan ırkına en çok benzeyen varlıklardır . Kulakları bizimkine göre görünüş olarak tek faklı şeydir ama çoğu açıdan kimsenin aklı yetmeyecek kadar daha karmaşıklardır . Bu yüzden asırlar önce yasalar tarafından insanlar ve elfler ' in birleşmesi yasaklanmıştır eğer böyle bir şey olursa cezaları diri diri yanarak ölmektir . " 

Büyük bir adım atıp arkadaşının gözlerine baktı . "Ben buna göz yumsaydım asıl o zaman bir sürü düşmanımız olacaktı . Öldürmek tek seçenekti ve bende o tek seçeneğe uydum James . "

"Bundan asırlar önce yasalar çıkmadan elfler insanları kullanıyordu . Onların gözünde insanlar sadece üremek için değerliydi . Bu da insan ırkının sonunu getire bilirdi çünkü . Bir insan sadece bir kere elf soyundan birini doğura bilirdi ve sonra ölürdü . Bu yüzden elfler 'in karmaşık canlılar olduğunu söylediler . Doğum yapan bir çok kadının üzerinde yapılan deneyler bedeninde olduğu kişinin sadece gücünü emdiğini öğrendiler . Bu insan için ölümcül bir şeydi ." "Sen insan değilsin Thanatos . "  "Başka türlü baş edemeyeceklerini anlayıp benim soyumdan gelenleri Kral yapıp koruma olarak kullandılar  . " Dediğin de James ' in kafasında bir çok şey oturmaya ve şekillenmeye başlamıştı . 

"Savaş ' ın nedeni bu mu ?" Elinde ki başak sapını tekrar dudakları arasına yerleştirip . " Yasaları çiğnemelerinin bir bedeli bu . Eğer hiç bir şey olamamış gibi davranırsam . Sorumlusu olduğum köyler de kimse kalmayacak ." dedi Arkasını dönüp ahırdan çıkacağı zaman James ' in söylediği ile yerin de kaldı . "Sen Elizabeth 'i biliyordun değil mi ? " dediğin de Thanatos bedenini çevirmeden ona doğru baktı . "Sadece onaylanması gerekiyordu James ." demiş başını çevirip dışarı çıkmıştı . 

James arkasından bakarken kaşlarını çattı . " Umarım altında başka bir şey daha çıkmaz Thanatos  ." diye fısıldadı .