Oda da tek başına kaldığın da yediği lafları hazmedememen sinirini yaşıyordu Thanatos . Masayı üzerinde ki eşyalarla birlikte duvara doğru fırlatmıştı . Kabaran kaslarında ki güç bir devi devire bilecek kadar fazlaydı . Bedenine yetmeyen havanın daha fazlasını solumak için burun deliklerini büyütüp derin derin nefes almaya başladı .
İçinde ki öfke onu yerken daha çok sinirleniyordu . Nasıl sakinleşmesi gerektiğini bilmiyordu . Tek bildiği kendinin yanılmayacağıydı . "Ben yanılmam !" diye bağırdığın da kapıda ki askerler onun bağrışı ile oldukları yerde hazır ola geçmişlerdi . "Siktiğimin ırkını kökünden yok edeceğim eğer bana itiyat etmezlerse yok edeceğim her birini !"
Sürekli tekrar ettiği kelimler onu yatıştırmıyordu . Odada volta atarken aklına Elizabeth düşmüştü birden . Onu yanın da istiyordu . Ona dokunmak kokusunu solumak istiyordu . O zaman sakinleşecekti . Sert adımlarla kapıya doğru yönelip açtığın da askerler daha ne kadar dikelebilirse o kadar dikelmişti . Yanlarından geçen dev adama arkasından bakıp yutkundular . Kendileri de iri olsalar bile Thanatos kadar değillerdi . Onları korkutan görünüşünden çok gücüydü .
Merdivenleri döve döve çıkıp dün gece ki odaya gelmişti . Kapıyı açıp içeri girdiğin de gözleri Elizabeth 'i aradı ama ortada görünmüyordu . Yatağa doğru baktığında orada da yoktu . Tekrar kabarmaya başlayan siniri gözlerinin önünün kararmasına sebep oluyordu .Şöminenin önünde ki beden fark etmişti . Minderin üzerine aynı kedi gibi kıvrılmış ellerini yanağın altın koymuş uyuyordu . Arkasında ki kapıyı gürültü ile kapatınca , genç kız yattığı yerde sıçrayıp etrafa bakındı. Kapının önünde ki bedeni görünce yattığı yerden kalkıp dizleri üzerine oturup pencereye doğru baktı . Güneş batacağının göstergesi olan kırmızılığını gökyüzüne yaymıştı . Bu odanın içine hafif bir şekilde giriyor olsa da kendini belli ediyordu .
Önüne gelen adamın ilk önce ayaklarına bakmış sonrada bakışlarını yavaş yavaş kaldırıp yüzüne dikmişti . Thanatos yüzüne bakan kıza doğru eğilip bir dizini yere koydu . Diğerini katlayıp dizinin üzerine kolunu yerleştirdi . Sönmeye başlayan ateşi harlamak için odunlara doğru uzandı içinden bir tane çıkartıp . Aç olan ateşe doğru attı . Elizabeth önünde duran adamın ne yaptığını dikkatlice izliyordu . İçinde oluşan korkuya engel olamıyordu . Devin yanın da kalan bir cüceydi çünkü kendisi .
Genç adam harlanmaya başlayan ateşten gözlerini çekip kıza doğru baktı . "Bu ateşi görüyor musun ?" Başı ile şöminen içini işaret etti . Kız bakışlarını istemsizce o yöne kaydırmıştı . "Bu ateş içine ne atsan sarıp küle çeviriyor ." "Aynı senin gibi ." duymayacağını zannettiği kelimler dudaklarından kaçmıştı Elizabeth 'in adamın dönüp yüzüne bakana kadar da duyduğunu zannetmiyordu . Thanatos gülümseyip . "Evet benim gibi ."dedi "Ateşi nasıl söndürürsün Elizabeth ?"
"Boğarak . " Diye karşılık verdi deminkine nazaran daha yüksek sesle . "Küçük bir şeyse evet, ama büyükse ? " Genç kız bu soruyu yanıtsız bıraktı . Genç adam dudaklarını yalayıp birbirine bastırdı. Ellerini göleğin düğmelerine götürüp tek tek açmaya başladığında Yutkunmasına engel olamadı . Boğazını ıslatmak istemişti yoksa boğulacakmış gibi hissediyordu .
Bütün düğmeleri açıp omuzlarından aşağıya doğru sıyırdı gömleği . Bakışlarını kızın gözlerine doğru kaldırıp baktı . "Büyük bir ateşi söndürmek çok zordur Elizabeth . Onu boğmazsın çünkü gücün yetmez . O ise istediği her şeyi alır . İçine . " Başını biraz daha öne doğru uzatıp . " Benimde şuan içine girmek istediğim biri var . Eğe bu ateşi söndürmezse , dindirmezse aklının alamayacağı şeyler yapabilir . " Elizabeth adamla arasına biraz mesafe koyup . "Ne istiyorsun ?" diye sordu . Biliyordu ne istediğini ama anlamamak için diretiyordu . "Ne istediğim gözlerimden bile okuna bilir !" dediğinde genç kız ondan biraz daha uzaklaştı . " Seni ne yapıncağını kestiremiyorken . Gözlerinde ki duygudan ne istediğini mi anlayacağım !"
Thanatos elini Elizabeth ' e doğru uzatıp elbiseni kavradı . Kendine doğru çekip dizlerinin dizlerine değmesini sağlamıştı . "Sen anlamlandıramıyorsa o zaman söyleyeyim ." Dudaklarını kulağına yaklaştırıp . "Beni sakinleştir Elizabeth eğer büyürsem beni boğmaya gücün yetmez ." dedi .
Genç kız nasıl davranacağını bilmezken öylece kala kaldı . Bunu anlayan adam kızın belinden kavrayıp kucağına doğru çekip bacaklarına oturturdu . " Dokun !" emreder gibi çıkan kelimelere karşılık vermek istememişti genç kız . Ona yakın olmak bile mide bulandırıcıyken dokunmak kusmasına sebep olabilirdi belki de . Dediklerine uymayınca kucağında ki kızın küçük elini tutup omuzuna koydu . "Dokun dedim!" Hala inatla elini olduğu yerde tutup kımıldatmadı bile. Gözlerini adamın gözlerine dikip . "İstemiyorum ." dediğinde . Sırtı yere sert bir şekilde çarpmıştı. Boğazında ki baskı ciğerlerine hava gitmeyecek kadar fazlaydı . Elleri arasında çırpınırken onun duygudan yoksun bakışları cellat olduğunu fazlası ile gösteriyordu .
Şakaklarında damarlar bile basınçtan dolayı belirginleşmişti . Yüzünün her zerresini boyayan kırmızılık Thanatos ' un parmaklarının baskı uyguladığı yerlerin morarmaya yüz tutmuş cildini içinde boğuyordu . Elizabeth ciğerlerinde ki tükenen nefesin son demelerini yaşarken bedeni acının çırpınışlarını yaşıyor gibi kasılıp olduğu yerde birazda olsa havaya itiyordu . Gözleri kararmaya başlarken bırakılan boğazından içeri dolan hava göğsünü birden şişirip öksürmesine neden olmuştu .
Olduğu yerde bedenini yan çevirip elini boğazına koyup ovalamaya başladı . Acısı dokundukça katlanıyor gibi hissediyordu . Gözlerini ateşe doğru dikip içinde ki cesaretle olduğu yerde doğrulmuş tek kolu ile yerden destek alırken diğer eli hala boğazında tutuyordu . Kenarda ucu ateşin içinde kalmış odun parçası gözüne takıldığın da düşünmeden ona doğru uzanıp arkasını dönmüştü . Yanan odun parçasını Thanatos ' un üzerine attığında . Derin bir inleme duydu . Olduğu yerde ayaklarını iterek köşeye doğru kaçıp sırtını duvara yaslamıştı .
Göğsünde oluşan yanığa bakıp bakışlarını karşısında ki kadına dikti . "Bir ateş parçasının beni yakabileceğini mi zannediyorsun ." sakince dile getirdiği sözlerin altında yatan kızgınlık kendini belli ederken karşısında kalan insanı korkutuyordu . Elizabeth duvara tutup ayaklandığın da genç adam yarım bir gülüş takınmıştı dudaklarına . Kıza doğru adım attığın da . Küçük elini öne doğru uzatıp . "S-sen d-düzgün düşünemiyorsun ." diye konuşmuştu boğazında ki acı kekelemesini sağlarken kendini savunmaya çalışıyordu .
"Ben her zaman düzgün düşünürüm Elizabeth şuanda olduğu gibi ." tıslar gibi söylediği sözlerden sonra kıza doğru yürüyüp yaklarından tutup havaya kaldırdı . . "Ben bana karşı çıkanları ne yaparım biliyor musun ?" Kızın yüzünü kendi yüzüne yaklaştırıp burnunu burnuna dayadı . "Derisini canlı canlı yüzüp asitte batırırım . " Dediğinde küçük dudakları istemsizce titremişti . Elleri güçlü kollardan destek almaya çalışırken bir yandan nefes almaya çalışıyordu .
"Sana bunu yapmayacağım . Onun yerine götünün üstüne oturamayacak kadar senin canını yakacağım !" Korku ile açılan küçük gözlere bakıp güldü . Yere doğru fırlattığı beden hızla kendini toparlayıp yatağın diğer ucuna geçmiş ondan uzak kalmaya çalışmıştı . Bunu ne kadar çocukça olduğunu biliyordu ama elinde olmadan yapıyordu . Ona yaklaşan adama yakalanmamak yatağın üzerine çıkıp diğer tarafa geçmeye çalışırken ayak bileğinden yakalanıp yata devrilmişti .
Serbest olan ayağına adam eline vursa da bırakması için yeterli değildi . Beni adama doğru çekilirken inler gibi dudaklarında . "Lütfen !" kelimesi çıkmıştı ona ilk defa yalvarıyordu . Gözünde gördüğü ateş onu korkutuyordu çünkü . Onun ne kadar acımasız olacağını buradan anlıyordu. Yalvarmasına rağmen onu dinlemeyen adama karşı son gücünü kullanmak ister gibi ona doğru uzanan elini tutup gözlerine baktı .
"Bir gün sen de yalvaracaksın Thanatos o gün bende seni dinlemeyeceğim !" diye boğazından çıkan hırıltılarla konuşmuştu. Adama ona karşılık sadece gülmüştü. Bu gülümseme ona cevaptı biliyordu . Gözünün kenarından süzülen göz yaşına bakmadan onu ters çevirmişti . Elbisenin yırtılma sesi kulaklarına dolarken alnını yatağa dayayıp . Parmaklarını çarşafın içine geçirir gibi sıkmıştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KALP (Tamamlandı)
Narrativa StoricaBir kehanet... Cellat kendi kanından olan bir bebeği kurban etmek istiyordu . Sırf bu yüzden küçük kadın uzaklara kaçmıştı karnında ki bebeği ile . Tek duası kocası onu bir daha bulmamasıydı. NOT :Hikaye de cinsellik ve küfür içerir. *Kitap kısa...