Bölüm 27

2K 122 20
                                    

Zaman hızla geçerken James düşünmekten kafayı yeme noktasına gelmişti . Thanatos 'un etrafa saldırmasını durduramıyordu . Kendi bildiklerinin içinde boğulması da aklında ki soruların fazlalaşmasına sebep oluyordu . 

Bir şeylere açıklık getirmek istemişti ve aklına ilk gelen şeyi yapmıştı  Terra muta silentia krallığına gitmişti . Thanatos ' a bile haber vermeden gittiği için içinde biraz pişmanlık olsa da bunu umursamadı . Yolculuğunu tamamlar tamamlamaz soluğu kralın yanında almıştı . Yaşlı adam ilk başta haber vermeden gelen bu adamı görüp şaşırsa da nedenini merak ettiği için sessizliğini korumuştu. 

Vakit hızla geçerken tam olarak sözlerini toparlayamayan James bir süre kalede ağırlanmıştı . Sanki diline bir mühür vurulmuş gibiydi . Söyleyeceklerini daha kendine bile yedirememişti . Toparlaması biraz zaman alsa da sonunda kralın karşısına geçip her şeyi bir bir anlatmıştı . 

Terra Kralı duydukları karşısında dona kalırken , gözlerini genç adamdan ayıramıyordu. Yıllar önce kaybolan oğlu şuan karşısında duruyordu . Buna inanmalımaydı yoksa onu elinin tersi ile itip başından def mi etmeliydi ? Geçmişi çok acı hatıralar ile doluydu bunları hatırlamamak için çoğu şeyden kaçmıştı kendi çocuklarından bile.

"Bir şey söylemeyecek misiniz ?" James 'in sesi ortamda yayıldığında Kral düşüncelerinden sıyrıldı . Önünde ki suya doğru uzanıp dudaklarına götürdü. Tekrar yerine bırakıp derin nefes aldı. "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum evlat ." diye mırıldandı . "Aslında ne diyeceğinizi bilmiyor değilsiniz anladığım kadarıyla eskisi gibi mücadele etmek istemiyorsunuz ." diye konuştu James. 

Nedensizce can yakmak istiyordu. Kendini kaybettiği bu dünyada bulmak çok isterken duyacaklarını nasıl kaldıracağını da tartıyordu James. "Öyle değil evlat . Ben ... İki evladımı da nedensizce kaybettim yıllardır onun acısı ile kavrulurken senin karşıma çıkıp bunları anlatman beni geçmişe sürükledi . " Tekrar suyuna uzanıp bir yudum alıp yerine bıraktı . "Benim canımdan çok sevdiğim ikiz kardeşim  vardı . Bir birimize tıpa tıp benzerdik annem bile bizi ayırt etmekte zorlanırdı . Bizi farklılaştıran karakterlerimizdi . Ben ne kadar söz dinleyip merhametli davransam da o tam tersiydi ."

Kral durup bir süre uzaklara dalmıştı istemsizce . Nefesini dışarı bırakırken bedeni sarsıldı . "Bir gün yanıma gelip bir kız gördüğünü söyledi . Kızdan bahsetti sürekli anlatır dururdu ilk defa onu öyle görmüştüm . Heyecanlıydı kendini düzeltmeye yemin etmiş gibiydi . Sonra zaman geçtikçe değişen karakteri birden farklılaştı . Eski haline döndü gaddarlaştı . Daha kötü biri oldu . " Git gide kısılan ve titreyen sesi birden kesilmişti . 

"Onun ölüm haberi geldi . O zamandan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı . Ben bilmiyorum eskiden olan şeyler beni yıprattı krallığımı çıkmaza sürükledi içinde boğuldum . " dediğinde James bakışlarını yere eğdi içinde ki bir ses koşulsuz ona inanmasını istiyordu . Öylede yapacaktı. Pis cadının sesi kulağında yankılanırken oturduğu yerden ayaklandı . Kral genç adama doğru baktı . 

"Çocuğunuz olmasam bile sizi bu bataklıktan çıkaracağım . "dediğinde Terra kralının yüz ifadesi değişmişti . Aklından ne geçmişse genç adama gülümseyip . "Krallığım senin emrindedir evlat." dedi. 

Bu söz büyük şeylerin başlangıcıydı . Bazı hükümdarların yıkılışı bazı ırkların ebediyen ortadan kayboluşuydu . James 'in bu atağı herkese iyilik getirmekti aslında  ama kime ne getireceğini bilmeden hamlesini oynaması gerekti risk alması onun ölümüne bile sebep olacağını bile bile adımın atmıştı kral odasından dışarı . 

Terra kralı birliğinin liderleri ile uzun süreli bir  konuşma yapmıştı . James 'e itaat edeceklerine dair ettikleri yeminler ancak ölümle bozulurdu . Terra karanlığında bulunan elf elçisi ile konuşma yapan James ırkın Thanatos topraklarının en uzak yerine göç etmelerini söylemişti . İlk başta bunun saçma olduğunu düşünen elf komutanı adamın geldiği yeri düşünerek ilk emri gerçekleştirmişti . 

KAYIP KALP (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin