Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(2 haftasonra)
*Ama kaybetmeden kazanamazlardı. Ve şimdi kaybetme zamanıydı..*
Mehir'in Savaş Akan ile en son ki olaylı görüşmesinin üzerinden iki hafta geçmiş, bu iki hafta boyunca Mehir sıksık ona gitmiş, bir şekilde iletişimde kalmıştı. Savaş Akan Mehir'e karşı davranışları onun imza yetkisini öğrendikten sonra değişmiştir. Oğlunu maneviolarak reddetse de hâlâ soyadını kullanıyordur ve şirketlerinde ki hissesi ile imza yetkisi hâlâ kabul görüyordur. Aylar öncesine kadar imza yetkisinin oğlunda olduğunu biliyordu SavaşAkan, yani Mehir imza yetkisini yeni almıştı.. Akif Bey, kızının başına gelenlerin sorumlusunun içten içe babasının olduğunu biliyordu ve kızını ondan korumanın yolunu da biliyordu, en azından kendince.. Babası onu her ne kadar reddetmiş de olsa onu tanıyordu, işinin, parasının ne kadar kıymetli olduğunu biliyordu. Döndürdüğü bir çark vardı ve o çarkın bir diğer imza yetkisi artık kızındaydı, Mehir'deydi.. Savaş Akan'ın Mehir'e zarar vermesi demek çarkın durması demekti.. Savaş Akan bunu öğrendiği ândan itibaren yaptığı planları silmiş yenilerini düşünmüştü, ne yapıp edecek Mehir'den o imza yetkisini kendirızası ile alacaktı ve bunu yapmak kendince çok kolay olacaktı. İnsana en çok zaafları zarar verebilir. İnsan en çok zaaflarından yara alır. Mehir'in zaafı tutkusundaydı, onda saklıydı. Mehir'in tutkusu sevdikleriydi..
Mehir'in Mustafa abinin sevkiyatının haberini vermesinin üzerinden iki hafta geçmiş bu iki hafta içinde Uzay dedesini takipettirmeye devam etmişti. Dedesi kalacağı süreyi uzattığı için her ânı değerlendirmeye çalışıyordu. Dedesibabası ile birlikte sabah çıkıyor akşamgeliyordu.. Bu iki haftalık süreçte Uzay dedesini araştırırken Mehir de Mustafa abi iletişim halindeydi. Sevkiyatta yakalanan mallar yok edilmişti. Savaş Akan haber uçuran kişiyi bulmaya çalışırken imza yetkisinin Mehir'e geçtiğini öğrenmiş ve birden bire olanları değişmişti, değişmeyen tek şey ona karşı beslediğin nefretiydi.
Diğer tarafta Toprak Kara, Mehir'in Savaş Akan ile görüşmeye gittiğini öğrendikten sonra ona karşı düşünceleri ve davranışları değişmiş olup onu Uzay'ın yanında istememektedir. Uzay'ı ve Mehir'i ayırmak için plan yapanların arasına o da katılmıştı. Uzay ve Mehir'in kendi rızaları ile ayrılmacaklarını anlamıştı. Onları ayırmak sandığından zor olacaktı ama ne olursaolsun olmalıydı. Onun gözünde Mehir bir haindi ve Uzay'ın yakınına yaklaşmayı bile haketmiyordu.
