NEFRET

45.5K 2.9K 3.6K
                                    

"Ya şu kızlar neden bu kadar bağırıyor? İki dakika sabırları yok mu ulan?" Tekin söylenirken pantolonunu çıkarıyordu.

"İki haftadır beden dersinde biz onlardan önce sınıfta giyiniyoruz diye tatava ediyorlar." Fatih üzerini çıkardığında hafif göbeği göz önüne serilmişti.

"Tuvalette giyinsinler çok mu zor sanki." dedi Aydın üzerini pantolonunu çıkarıp kenara bırakırken.

Beden derslerinden nefret ediyordu ama beden hocası o kadar şerefsiz biriydi ki, son sınıf olmalarına rağmen onları bırakabilirdi. Eşofmanlarını giymeleri gerekiyordu bu da kesin bir kuraldı. Bari ilk ders olsa, giyinip gelirlerdi.

"Şeytan diyor bırak okulu..." diye mırıldandı Aydın sinirle. Baksırını düzeltip siyah eşofmanına uzandı.

O sırada birden kapı açılınca herkesin ağzından bir küfür yükselmişti. Aydın eşofmanını müstehcen yerine kendini kapatmak amaçlı koydu. İçeri giren Burcu ise direkt Özgür'e bakıyordu.

"Ayy çok özür dilerim."

"Çık lan dışarı!" diye bağırdı biri. Kız utanarak geri çıkarken arkadan arkadaşlarının gülme sesi geliyordu. Muhtemelen bilerek yapmıştı. Kapı kapandığı anda herkes arkasından küfür etmeye başladı.

"Sonra da bizim sınıfın erkekleri azgın diyorlar amına koyayım." Ertuğrul sinirle konuştu.

Aydın pencere tarafında kafasını olumsuz anlamda sallayan Özgür'e baktı. Kızın kendisine aşık olduğunu ve her fırsatı kokladığını biliyordu.

"Özgür iyi kurtardın ha bugünde." Kerim sırıtarak konuşunca Özgür eşofmanını yukarı doğru çekti.

"Evet ya." dedi sinirle. Aydın sırıttı.

"Kız için çokta büyük bir kayıp olmadı." dedi büyük kısmına vurgu yaparak. Herkes gülmeye başladı. Özgür sinirle ona döndü.

"Hayırdır sen nereden biliyorsun amına koduğumun çocuğu." tükürürcesine konuşunca Aydın'da eşofmanını giyip çekti ve alayla sırıttı.

"Gördüm oradan biliyorum." dediğinde Ertuğrul kaşlarını çattı.

"Nerede gördün lan?" korkuyla sormuştu. İbne olduğunu düşünüyordu.

"La biz bununla aynı anda sünnet olduk ya. İşte kesilirken gördüm, baya küçük bir şey." herkes gülmeye başlamıştı.

Aydın sırıtarak Özgür ile göz göze gelince, onun tıpkı o gün olduğu gibi ona sinirle baktığını gördü. Anılar aklına doluşunca gülüşü soldu.

Aydın ve Özgür beş yaşındayken;

Aydın kafasındaki şapkayı atıp buradan bir an önce kurtulmak istiyordu. Resmen çükleri kesilecek diye millet halay çekip, göbek atıyordu.

"Özgür bir daha kaçmaya çalışırsan seni çok fena döverim." Özgür'ün annesi kendisi ile aynı kıyafeti giyinmiş olan çocuğu getirip yanına oturttuğunda Aydın sırıttı.

Kaç saattir Özgür sünnetten kaçmak için elinden geleni yapıyordu ama millet hep yarı yolda geri yakalıyordu onu. Mavi gözlü çocuk kendisine dönünce daha fazla sırıttı.

"Anne Aydın it gibi sırıtıyor." dedi Özgür huysuz bir şekilde. Özgür'ün annesi eteğini düzeltip oğluna sinirle baktı.

"Ne ayıp kelimeler onlar. Sakın bir daha duymayayım ağzından. Arkadaşın ile düzgün konuş.." diye uyarılarda bulunup misafirleri ağırlamak için topuklu ayakkabıları ile düşmemek için ceylan gibi seke seke yanlarından ayrıldı.

KAVGALIM 2  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin