Smutlu bölüm, öylesine yazıldı okumak istemeyen geçsin
"Özgür..."
Özgür uykusunun en derin yerinde omzundan dürtüldüğünde gözlerini açmamak ve uyanmamak için direniyordu. O kadar yorgundu ki ev yansa uyanmaz, yorganı kafasına çeker uyumaya devam ederdi.
"Maviş." Aydın bir kez daha seslendi.
Defalarca dürtüldüğünda mavi gözlerini kısık bir şekilde açtı ve yüz üstü uzandığı için kafasını hafifçe kaldırıp yan yatmış, kendisine bakan sevgilisine gözlerini açık tutmaya özen göstererek baktı.
"Noldu?" uykulu, boğuk sesiyle konuştuğunda Aydın'ın gözleri yüzünü turluyordu.
"Seni özledim."
Özgür ilk başta ne dediğini anlamadı, kaşlarını çattı.
"Ne?" diye sorduğunda Aydın elini yanağına atıp yumuşakça okşadı.
"Uyuyordum, seni özledim kalktım." dediğinde Özgür hâlâ inanamayan gözlerle ona bakıyordu.
"Aydın gecenin bir vakti, yanında yatarken beni mi özledin?" doğrulamak için sorduğu soruyu karşısındaki adam onaylayınca gözlerini kapattı. "Sen gerçekten manyaksın Aydın."
"Kucağıma gel." dedi Aydın ona aldırmadan, her an ağlayacakmış gibi duruyordu. Özleminden.
"Aydın çok uykum var ya." dedi Özgür isyan ederek. Aydın hiç aldırmadan bileğinden tuttu, oflayarak koca adamın çıplak vücuduna değerek bacaklarının arasına yerleşti, kafasını boyun girintisine yasladı.
"Kurban olduğum." dedi Aydın gözleri kapanmakta olan kedisinin çenesinden tutup yüzünü kendine çevirerek. Pembe, uykudan dolayı şişmiş dudaklara yumuşak ama baskılı bir öpücük kondurdu.
İkiside akşamdan kalma çıplak uyudukları için tenleri birbirine değiyordu. Özgür yeniden uyku moduna geçerken Aydın onu öpüp kokladı ve elini kalçasına koydu.
Daha akşamdan kalma menisi deliğinden çıkmış hafif kurumuş ve soğuk vaziyette kalça arasında duruyordu. İkisi de duş almaya erindiği için sabaha bırakmışlardı.
Aydın kurumaya yakın sıvıyı eliyle biraz dağıttı, Özgür'ü biraz daha üstüne çekti ve omzunu öperek deliğiyle biraz oyalandı. Özgür ise o kadar yorgun olduğu için anında uykuya dalmıştı.
Aydın arada bir kendisine yapışmış kedinin yüzünü çevirip aralık duran dudaklarından öpüp, deliğini hafifçe parmaklıyordu.
En sonunda dayanamayarak ikisinin yerini değiştirdi, uyuyan oğlanı yatağa yatırdığında hiç dikkatli olmayan bir tavırla yüzüstü yatan çocuğun kalçasına yöneldi.
Dışarıdan gelen ışıkla beyaz kalçayı süzüp, ardından her köşesine öpücük kondurdu. Daha sonra ise deliğindeki meniyi diliyle temizledi. Kendi çocuklarını yutmak biraz içine sıkıntı verse de umursamadı.
Deliği diliyle yalayıp, zorlarken kedisi hâlâ uyuyordu. Alışkın olduğu içindi bu durum. Elini aletine atıp kendini hafifçe çekmeye başladı mavişinin ölüp bittiği deliğini yalarken.
Eline hafifçe tükürdü ve ardından kedisinin üzerine kapandı. Aletini girişine dayayıp çok sakince içine girdi. Onu fazla rahatsız etmeden boşalmak istiyordu.
Yavaş yavaş içine girip çıkarken bir anda kökleyip onu ağlatarak becermek istese de kendini durdurdu. Kalçasını büyükçe oynatıp aletini en derinine sokuyordu.
En sonunda tamamen içine girdi ve gözlerini kapattı. Nefes alışverişleri hızlanırken bir kez daha tamamen girip içine boşaldı. Derin bir nefes almıştı şimdi.
İçinde bir süre öylece durdu, en mutlu olduğu anlar Özgür'ün içinde olduğu anlardı çünkü. Daha sonra ise ağırlığını vermeden üzerinde uzandı. Boynuna öpücükler kondurdu, sabah olmasına az kalmıştı ve içinden çıkmasa da olurdu öyle değil mi?
Onu küçük küçük öpüp uykuya daldı.
---
Aydın sabah Özgür'ün mırıltılarıyla gözlerini açtı, yan yana yatıyordu ikisi ve hâlâ onun içindeydi. Uyumadan önce pozisyonu değiştirmiş olmalıydı.
"Akşam beni mi siktin lan sen?" diye sordu Özgür normal bir şey sorarmış gibi, Aydın'ın aletini içinden çıkarmış deliğinden çıkan beyaz menileri eliyle yokluyordu.
"He."
"Hayvansın amına koyayım, uyuyana yılan bile dokunmaz." dedi ama umursamadan oturur pozisyona geçti.
"Benim yılanım sana her türlü dokunur." Aydın uzanıp çocuğun çıplak belinden ısırdı ve onun bağırışını umursamadan ayağa kalktı.
Duşa ilerlerken dakikalar sonra kedisi de geldi, onunla duş almayı seviyordu çünkü kedisine su değdiğinde daha tatlı oluyordu. Saçları yapışıyor, yüzü parıldıyordu.
Beraber kahvaltıyı hazırlarken Aydın'ın kendisini öpmesi yüzünden yarım saatlik olay bir buçuk saate tekabül etmişti.
***
Aniden öyle yazasım geldi, onun için kısa oldu.
