Finale çok az kaldıııııı! Nasıl gidiyor? Keyif alıyor musunuz?
5 gün kala, tabii çoktan bitmediyse.
Jongim, Rose Valley’ye yaklaştıkça daha çok gerildi. Oasis Canyon Spa ve Tatil Köyü’nde geçirdiği vakitlerde huzurlu bir piknik gibi olmasa da “gerçek dünya”dan uzakta, ıssız bir yerde tüm bunlarla baş etmek daha kolaydı. En azından oradayken her şeyin gerektiği gibi olduğu konusunda kendini kandırabilmişti. Zaten kendisinin istemediği bir koca yüzünden kırılan kalbini iyileştirmek için gitmemişti oraya. Adamın kendisiyle sonsuza dek birlikte olmak istemediğini öğrenince yıkılmamıştı.
Sahte evliliğinin onun için tam olarak ne zaman gerçek bir hal aldığını kestiremiyordu. Ne zaman kalbinin etrafındaki buzlar erimiş ve asla birlikte olmaması gereken bir adama duyduğu aşkın sıcaklığıyla buhar olup uçmuştu? Maçtan sonra, onun eşi olduğunu bildir diğinde ve pastanenin reklamını yaptığında ona tutulmuş olabilirdi. Ya da büyükannesine, kocasıyla tanışmalarının hikâyesini anlattığında. Veya karnaval oyunlarında onu yenmek için elinden geleni yaptığında ya da bozulan aletin tepesinde korkudan ödü patladığında. Aslında bunun ne zaman olduğunun gerçekten bir önemi yoktu. Önemli olan, gerçek olmasıydı. Ve tıpkı kendinden öncekiler gibi Sehun da onu terk etmeyi planlamıştı.
Jongin başta yıkılmıştı. Gafil avlanmıştı. Bunu tahmin etmemişti. Yani tam olarak. Bir yanıyla -gerçekçi olan yanıyla- birlikte kalacaklarına asla tam olarak inanmamış, bunun günün birinde biteceğini beklemişti. Kâğıt üzerinde hiç uyumlu değillerdi. Piercingli, dövmeli, salaş pastaneci ile hoş görünümlü, düzen manyağı, sağlık takıntılı bir dövüşçü öyle mi? Pek de mükemmel bir çift sayılmazlardı. Ama Jongin, asıl önemli alanlarda uyumlu olduklarını düşünmüştü, yani mizah anlayışları, karakterleri gibi... Ve tabii yatak odasında da.
Yine de Sehun'un ofisindeki kadının söylediği her şey doğruydu. Adamın, profesyonel çevrelere girme hayali gerçekleşmek üzereydi. Kalbi ve azmiyle kısa zamanda yükselecekti. İngiliz aksanı olan bir asyalıydı ve delikanlılara özgü çekiciliğiyle medyanın sevgilisi olacaktı. En iyi çağını yaşayan bir bekârdı, onun üzerine atlayacaklardı. Kendisini bağlamasının bir mantığı yoktu.
Ve Jongin milyonuncu kez kendisine aralarındaki anlaşmanın asla bir ilişkiye dönüşmemesi gerektiğini hatırlattı. Düzenbaz amcasına engel olmak için evlenmişler, bunu sürdürmek için de altı ay evli kalmaları gerekmişti o kadar. Sehun, büyükannesinin pastanesini kurtarmak adına bunu onun için yapmak istemişti ama her ikisi de bunun kalıcı bir şey olması niyetinde değillerdi. Kalbinin, hiç var olmamış bir tuzağa düşmesine izin vermek Jongin'in kendi suçuydu.
Böylece geçirdiği bir haftada içsel gücünü kucaklayıp kendini iyileştirmeye odaklandı. Kyungsoo ile ilişkisi bittiğinde olduğu gibi kendini yaralanmış ya da reddedilmiş hissetmek istemiyordu. Bu aynı durum değildi. Sehun onu tam olarak reddetmiyordu, odaklanması gereken daha önemli şeyler varken bir ilişkide olmayı reddediyordu.
En azından Jongin'in kendisine söyleyip durduğu şey buydu. Bu şekilde canı o kadar yanmıyordu.
Jongin, Golden Ages’in otoparkına yanaşınca göğsündeki sıkışıklığın biraz azaldığını hissetti. Spa tatili pek çok açıdan harikaydı ama bu kadar uzun süre büyükannesini görmemek onu yıpratmıştı. Bir tanesini pas geçmek zorunda kalıncaya kadar haftalık ziyaretlerinin Jongin için ne kadar hayati önem taşıdığını fark etmemişti. Her geçen gün onu görme ihtiyacı gittikçe daha çok yakasma yapıştığından tatil köyünden bile erken ayrılmak zorunda kalmıştı.
Böylece oradan ayrılıp Rose Valley’ye doğru yola çıkmıştı. Sehun'un evine ya da kiracı ancak ay sonunda çıkacağı için kendi evine gidemezdi ama Jongin birkaç günlüğüne Shannon'da kalabilirdi. Çok büyük bir sorun olmazdı.