Moonchild dinlerken yayinliyorum bu bolumu, iyi okumalar💖
*
Artık sadece bankta buluşmuyorduk. Arkadaş mıydık, hayır. Flörtleşiyor muyduk, hayır. Çift gibiydik, belki de öyleydik. Sen nasıl görüyordun bizi bilmiyorum ama, seviyorduk birbirimizi.
Telefon numaralarımızı vermiştik birbirimize ve kafeye gidip kahve içiyorduk, normal çiftler gibiydik aslında. Ama onlardan tek bir farkımız vardı sevgilim, senin çileklerin.
Her buluşmamızda getiriyordun yanında ve yiyorduk beraber. Neden bunu yaptığını hiç sorgulamadan her seferinde ilk defa getirmişsin gibi tatlı geliyordu.
Sonradan söylemiştin, babaannenin çilek bahçesi olduğunu ve vefat edince sana bıraktığını. Ne kadar üzüldüğünü tahmin bile edemezdim, donup kaldım ve sadece sarıldım sana. Sıkı sıkı sarıldım.
O gün bu yüzden ağlıyormuşsun. Ben bilmeden, istemeden sana iyi gelmişim. Anlamışsın, ikimizin de birbirimiz için yaratıldığını anlamışsın, hissetmişsin.
Ve aslında, her buluşmamızda yanında kırıklarından izler getirmişsin. Benim kırıklarımı sarmış, kendi kırıklarını sarmama izin vermemişsin, benim güzel sevgilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries and cigarettes, namgi
Fanfiction'Ona sigara uzattığımda, çantasındaki kahverengi kaptan kıpkırmızı çilekleri çıkarmıştı.' Namjoon'un ölmeden önce yazmış olduğu son mektubundan alınmış satırlar ve aşık olduğu adamdan aldığı mektup. Dikkat, angst! |Kısa Hikaye| |13.12.2020| |#53 Na...