KAÇINILMAZ AŞK 1 İNTİKAM ATEŞİ (TAMAMLANDI)

Bölüm 9

Kıvanç ile birlikte yaptığımız Volkan Taşaner sohbetinden sonra, üzerimi değiştirmeye yukarı doğru çıkarak kapıyı kapatacaktım ki kapıyı tutarak içeri giren Derin'e bakakalmışken kapıyı kapatarak bana baktı.

''Eee''

''Ne ee?''

''Gece nasıl geçti bakalım?''

''Gerçekten gerekli mi bu konuşma Derin?''

''Evet ve maalesef kaçarın yok.''

''Of. Tamam ama bir üstümü değiştireyim. Bak aklıma ne geldi. Seninle ne zamandır bir ortam kuramıyoruz. Bu gece seninle derin bir sohbet edelim. Kahve, abur cuburlar falan hazırlayalım'' dedikten sonra, gözleri parlayarak bana onaylarcasına baktı.

''O halde üzerimi değiştireyim, sende Kıvanç'ı defet geliyorum yanına.''

''Tamam'' diyerek odadan çıktı. Konuşup sohbet etmek bana da iyi gelecekti, hem de Derin'in dilinden kurtulurdum biraz olsun.

Üstümü değiştirip aşağı inerek koltuğa oturduğum anda Kıvanç ve Derin'i görüp gülmemek için elimi ağzıma götürdüm.

''Of Kıvanç, hadi odana geç sen. Bilgisayarına falan bak'' diye Kıvanç'ı ittirmeye çalışırken odaya Kıvanç Derin'i tutup devam etti.

''Neden ya ben iyiydim salonda. Filme bakıyordum. Ne bu ısrar?''

''Ayda yılda bir kız gecesi yapacağız, müsaade etmiyorsun ama.'' Diye cırlıyordu.

''Aman tamam ittirme'' diyerek elini tuttu.

''Geçiyorum odaya'' deyip odaya geçtiğinde bana bakan Derin'e gülmeye başladım.

''Of gülmesene. Burada sana güzel bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz.''

Kendimi toparlayarak ''tamam tamam, gülmüyorum'' diyerek mutfağa doğru giden Derin'in peşinden giderek sandalyeye oturdum.

''Eee artık anlatmayacak mısın?''

''Oturalım anlatacağım'' dedikten sonra gözlerini devirerek kahve yapan Derin'e oflayarak bakıp, kalkarak abur cuburları çıkarmaya koyuldum. Hepsini tabağa koyduktan sonra kahveler hazırlanmış ve hepsi salondaki masada yerini almıştı. Tamamen oturup Derin'e döndüğümde;

''Bak her şey hazır. Artık anlatacak mısın?'' diyerek bana baktı büyük bir merakla.

''Yani normal bir geceydi. Bilekliği aldım, yemek yedik ve geldim.''

''Bu kadar mı yani?''

''Tabi beni eski takıldığı kıza sevgilim diye tanıştırmasını ve elimi tutmasını saymazsak...''

''Elini tuttu? Sevgilin olduğunu söyledi?'' diye heceledi bir yandan şaşkın, bir yandan da pis sırıtışıyla.

''Evet Derin. Ama altında bir şey arama, çünkü ortada böyle bir durum olması söz konusu değil.''

''Neden Su? Sana çok ciddi bir şey soracağım şimdi. Gerçekten içten ve ciddi bir şekilde sevsen bile mi olmaz?''

''Hiçbir şekilde olmaz Derin. Bak beni anlamıyorsun. Ona kaybettiğimde verdiğim söz bacağıma takılan bir zincir gibi... Bir yandan verdiğim bu sözle esir bir yandan da esaretten mutlu olan bir rehineyim. Bu duyguya adım atmak istesem bile -fakat istemiyorum- bu verdiğim sözle mümkün değil. Ben hayatıma tek bir insanı kabul ettim. O da Ilgaz. Dışarıdan o beni bırakmış gibi görünebilir ama o benimle, her an... Ben ona bunu yapamam, hele ki onun gidişinin sorumlusu benken'' dediğimde elimi tutup bakarak;