[1.2] şişenin dibini görmek

1.2K 154 123
                                    

kaleo - broken bones



Nihayet Bayan Blake okula döndüğünde üzerimdeki yükten kurtulacağımı sanıyordum ama öyle olmadı. Geyikli Vadi'deki akşamdan sonra Kira dışında hiç kimse bendeki değişikliği fark etmedi. Edemezlerdi çünkü bunu fark edebilecek bir kişi vardı. Ve ondan da köşe bucak kaçtığım için bu imkansızdı. Ondan kaçmanın da bir sınırı vardı çünkü o kişi Derek Hale'di. Edebiyat dersinde sunmamız gereken proje hâli hazırda dolabımda duruyordu.

"Bunu yapmak zorunda değilsin," dedi Lydia. "Gidip Bayan Blake'e söyle, seni başka biriyle eşleştirsin." Ona ters bir bakış attıktan sonra dolabımın yanından geçtim. Bütün gün tüylerim ürpermişti. Dolaba yaklaşmak saatli bombaya yaklaşmak gibi ürkütüyordu beni. Ama nihayet, bugünün sonunda her şey sona erecekti ve bir daha derslerde uyumadığımdan emin olacaktım. Gerekirse Derek Hale'i hayatımdan silip atacaktım ama bir daha o tuzağa düşmeyecektim.

Malia'yı koridorun başında görünce bütün iştahım bir anda kaçmış gibi hissettim. Scott da nereye baktığımı fark edip gözlerini devirdi. "Kız harbiden pes etmiyor." diye mırıldandı. Başımı çevirip gülüşerek bir şeyler konuşan Isaac ve Allison'a baktım. Elimde olmadan bir ağırlıktan kurtulmuş gibi hissettim. Arkadaşlarımın mutsuz olduğunu görmek beni yaralıyordu. Mevcut yaralarım bana yeter de artardı. İkisi birlikte son derece mutlu görünüyorlardı. Braeden üzerimize doğru yürüyen Malia'yı uzaklaştırmak ister gibi kenara çekildi ve bizi de peşinden sürükledi. Davranışlarının nedenini biliyordum ama bana böyle muamele etmeleri canımı sıkıyordu. Kanadı kırık bir kuştum sanki ve hayatta kalmam için savaşmak zorunda hissediyorlardı.
Onlara bunu yapmaya hakkın yok, diye fısıldadı iç sesim. Dişlerimi sıktım. Elbette yoktu. Babamın her gece hayatta olup olmadığımı kontrol etmek için uykusundan uyanmasına gerek yoktu. Olmamalıydı. Ama ben ne yaparsam yapayım işleri düzeltemiyordum.

Malia bizi es geçmek şöyle dursun, insanları eze eze yanımıza geldi. Gözlerinde çılgın bir parıltı vardı. "Stiles!" dedi. Sesindeki heyecan beni korkuttu. "Koç'a şaka yapmayı çok seviyordun, biliyorum. Ah Tanrım! Ona öyle bir şaka hazırladım ki aklı çıkacak!" Anlattıklarının gerisini duyamadım çünkü şaka kısmından sonra kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Ona temas etmekten kaçınmama rağmen uzandım ve yakasından yakaladım. Konuşmayı kesmiş bana bakıyordu. Dişlerimin arasından "Ne yaptım dedin?" diye sordum. Yanlış duymuş olmayı diliyordum. Ama Malia heyecandan yerinde duramıyordu. Elimden kurtulup şeytani bir sırıtışla koridoru işaret etti. "Sandalyesine oturduğu zaman fitiller patlayacak. Kalkmaya çalışırken de kabloya takılıp bütün rafları aşağı alacak. Şahane değil mi ama?"

O sırada Derek yanımıza gelmişti. Benim dehşete düşmüş yüzüme ve Malia'nın durmaksızın hareket eden ellerine baktıktan sonra eliyle yüzünü kapatıp iç geçirdi. "Güzelim yine ne işin var okulda?" Sendeleyip Braeden'a tutundum. Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu. İnlercesine "Niye?" diye fısıldadım. "Durup dururken rahatlık mı battı?" Isaac ve Scott neredeyse gülmekten çatlayacaktı ama dönüp ikisine de sağlam birer darbe geçirdim. "Siz aptal mısınız? Bunu benim yaptığımı sanacak!" diye çıkıştım. Sonra Malia'yı tutup sarsarak "Gidip bunu düzelt!" dedim. Malia surat asıp omuzlarını silkti. "Ben bunu görmek istiyorum! Hadi ama Stiles! Senin daha çılgın olduğunu hatırlıyorum."

Ondan bir adım uzaklaşıp "O çocuk öldü," dedim. "Öleli de epey oluyor. Şimdi izninle, sen düzeltmeyeceksen ben düzelteceğim." Onu itip yanından geçtim ve Koç'un odasına gitmek için ilerlemeye başladım. Derek Malia'ya bir şeyler söyledikten sonra peşime takıldı. Onu görmezden geldim ve Koç'un odasına girebilmek için etrafı kolaçan ettim. "Kimse yok." dedi Derek. Görmezden gelindiğinin farkında değildi herhalde. Gözlerimi devirip kapıyı yavaşça açtım ve içeriye kısaca göz attım. Derin bir nefes alarak içeri girdim. Derek peşimden içeri süzüldükten sonra kapıyı yavaşça kapattı. Bir süre sırtımızı kapıya yaslayıp sessizce bekledik. Sandalyenin altındaki fitilleri fark edince "Lanet olsun," dedim. "Bu kız aklını kaçırmış."

pumpkin and hell hole [sterek] b×bHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin